*
şartlar değişince değişirsin bazen
ruhun yorgun düşer 
endişelerin harmanlanır dermanın biter
bir imtiyaz nişanesi iner usun sınırlarına 
arşa asılmış kandillerden
mor bir gölge düşer 
içinde mavi küçük dalgalar
hüznün penceresinden gönlün nasiplenir
duyguların ürperir
aklın parlar 
sakın  sen düşme

*
ilk çıtırtısı duyuluyor yolculuğun
henüz yolun başında bir leyla silueti 
ilk adımının titretmesiyle yarılır zemin
kanatır avuçlarını sözsüz , silahsız 
en güzel halini çizer kalbin göğüne
çöl kumlarına asi rüzgarlar bırakır
yayılır en kılcal damarlarına  serinliği
içinde bir yerlerde sıkışır kalırsın 
nazarın defalarca ahu gözlere düşer
sakın sen düşme 

*
günler tenhalığın ezgilerini besteler bazen
kuvvetli bir tesir uyandıran soğuk iksire dönüşürler
ne varsa üstü buz tutar tüm anıların
kaçınılmaz bir zaruret sanki
geniş kapsamlı tüm kinetik değişmeler
nabız pompalayan kalbin kasılıp gevşer
iz bırakır saçaklarına 
hece hece ayazlar yersin
kar taneleri yamaçlarına düşer
hala daha nefes alıp verirken
sakın sen düşme

*
kanat takmış bütün ışıklar yakar saatleri
ıslaklığın yalınayak, 
şemsiyesiz dudakların
içindeki cevherin neşvüneması hatırına 
bir bardak çay daha içip kalkacaktın oysa
efkar gergefi derin sırlarla yoklanır yanakların
bir menzilin daha olduğunu göstermek için 
uçup gider düşlerin
en az yüz kere ruhun uyanır
pür-ihtimam yalın damlalar düşer
bir nebze tebessüm düşer
sakın sen düşme

*
içindeki nehirlerden mavi sular akar
farkında olmadan çıplak hayaller düşer gün ortasına
peşlerinden bambaşka duygular peydahlanır
ağır ağır düşüncelerin
ateşler içinde cayır cayır yanarken
hiçbir meful gözetmeden 
hiçbir karine tanımadan 
bir hiddet, 
bir hışım öfkelenirsin
terk edilmişlik halinden
bütün arzuların düşer kucağına
sakın sen düşme

*
unuttuğun her mısraı bir gözyaşı anlatır
kaybolan hislerin peşinden koşarsın
öyle anlar sığar ki hayatına  
yazmakla bitmez 
anlatmakla bitmez 
miskale ayarlı terazilerinde tartılamayacak kadar ağır
sezilerinin anlamı değişir 
damıtılır en derin yerinden farazi mevsimler 
beklemekten yorulursun
turfa baharlara yaprakların düşer
sakın sen düşme 

*
kırkikindi soğuklarının son günleri
karşına koyduğun aynada görünür yüzün
öyle bir karabasan çöker kelimelere
cümle yakınların 
yüzünü görmediği zamanlar boyunca 
muhayyilene yapışan hayali çehreler rutubetli
aynanın simi gösterdiği kadar 
sokamazsın o naçiz  kafana
filhakika ayrılığa düşmenin bedelini
izinden yürüdüğün o zamanlarda
sakın sen düşme

*
tuvale yerleştirmiş yeni bir resim
yüzünün kımıldamayan çizgileri arasından
ateşli telaşlarla çizgilenmiş alnın
gönlün göğünden tenine bir mevsim damlamış
alicenap bir ihtiras
bir leit-motif gibi mekanlar dolaşırsın
hala rüyalarında 
kan ter içinde yaşarsın
ufkuna çöken karanlığın tahribatını 
şuurunu  teslim almış tahrifatını
yılların girdabından düşerken 
sakın sen düşme 

*
redfer
( Turfa Baharlara Yapraklar Düşer başlıklı yazı redfer tarafından 4.09.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu