(Üstadlarım Mehmet Fikret ve Saklı Bahçe cilalı taş ve maden devirlerin de aşkı anlatmışlar. Ben de modern devirde aşkı anlatayım istedim.
Cilalı,maden aşkı da bir marifet miymiş
Sen gel de aşka modern çağ da bak
Leyla ,Mecnun da sanki can yakan afet miymiş
Şimdi onlar gibi var tonlar ile oyunçak.
Şipşak aşklar çıkmış ki hızına ses yetişmez
Aşk dakkada yazılır aşka nefes yetişmez
Tutmak için maşuku demir kafes yetişmez
Hızını kesmeye de her an lazım bir bıçak.
Hep aşklar su koyvermiş kurutmaya kum lazım.
Aşık,maşuk yoklarda aramaya mum lazım
Civa gibi kayıyor durdurmaya zum lazım
Tabii internetle kocaman da bir çanak.
Kaşa, göze kim bakar kariyerin varsa gel
Birkaç fakülte birden iki de yabancı dil
Aşk paraya, puladır esmer,sarıya değil
Hele bir de varsa yat,kat helikopter,uçak.
Ayştayn bile çözemez aklı almaz bu işi
Yazda başlayan aşklar neden çıkarmaz kışı?
Boyansa lebleri incelse hilal kaşı
En güzeline bile diyoruz artık ablak.
Çerçeveye ne gerek aşka hudut çizilmez
Diziler durur iken beyit,şiir yazılmaz
İsmi fesbukun da var gönle mönle kazılmaz
Aşkta da usta olduk değiliz artık çırak.
Bir güzelin adını yüreğe yazmak niye
Kim dolaşır bu çağda "Leylam...Mecnun'um..." diye
En güzide sevdalar bak whatsappdan hediye
Hem vaktimiz de yok ki kim arayıp bulacak.
Sosyal medya da sanki sorup aşk mı bulunmaz
Veysel boşa söylemiş aşka köşk mü bulunmaz
Her gün çalıp söyleriz bize meşk mi bulunmaz
Başka nasıl olacak, aşk böyle olur ancak!
Bir sene gider ise o aşk yamandır yaman
Dolar kurunda başlar sonu samandır saman
Mahkeme,savcı,hakim... karaborsa, araman
"Aşkım" diye başlar da, son hitap olur " ahmak."
Nuri Baş