Hangi masalın ayracıydın sen, sitem gezegeninde gezinen ben…

Aşkın müptelası ve sırnaşık hüzün ırkında saklı.

Tebessüm ektiğim devranın,

Çoktan sonlanmış nefesi.

Nefsine tapınan esaret yüklü kölelerden biçtim bu yazıyı ve şişene dek içtim de içtim zavallı mahlûkatların hakaretini.

Bir tebessümdü belki de insanlığın yüzüne tokat gibi çarpan ve arka bahçesinde mevsimin devinen kaplumbağa adımlı az sayıda iyi insan titretirken içimi ve mızrak gibi saplanan üç beş küfür yetmedi gıybetin hasını yapan sözde sevgi dolu insanlık.

Kök hücremde saklı benim nefesim de aşkım da.

Aşkın şahikası bir tapınak içimde yerleşik.

Bense yerleşik düzene geçemeyen sefil bir yolcuyum hele ki o iki kapılı hanın arka kapısından defalarca kovulmanın ertesi ve işte o gün o an başladı benim maceram üstelik yaşım kaç ki?

Öznemle yürüdüm.

Özlemle yaşadım.

Neşri mi adaletin yoksa tükenmiş sevgi karşıtı zebaniler arka ayakları kanlı ve pençelerini geçirdikleri sadece mazlumlar.

Kimim ki ben?

Ya, sen kimsin ve siz?

Kindar varlıklarınız çoktan baştan çıkardı en masum iklimi dahi ve ikilem yüklendiğim günden beri ikiletmedim de artık sevgimi sadece arz ettim üstelik tek talebim yokken.

İade-i itibar.

Ne olmuş sanki ne olmuş?

Varsın dolsun o külüstür dolmuş.

Bir makamsa aşk ya da meram.

Aşklarımla ördüm ben bu hayatı ve hala tertemiz kaldığımın da ispatıdır korkusuzca yazdıklarım ve hangi sünepe sapkınsa belden aşağı vuran ve aşkı pisliğe bulayan.

Azıcık dertliysem eğer ki…

Dermanı nerede saklı bilirim ben.

Sadece dost bildiklerime yanaştım geldiğim uzak coğrafyaların da selamını getirdim sizlere…

Demedim değil.

Denemedim hiç değil.

Herkes olmayı reddettiğim ilk gün ben zaten rengimi göstermiştim: hem beyaz hem mahcubiyetten pembeleşen tenim.

Aykırıyım çünkü insanım.

Aykırıyım çünkü sizin gibi yalana tapmadım ben.

Aykırıyım çünkü karşılıksız sevdim ben ve defalarca âşık oldum üstelik muhatabının asla bilmediği ve işte ben bir ömür böyle beslendim.

Karşılık bulmak mı?

Hadi, canım gidin işinize: değil karşılık karışıklığa sebebiyet verdi benim varlığım.

Bilirim sevmezsiniz beni.

Bilin ki: çok sevmiştim ben sizi ve sizleri.

Üstelik koca bir ömür içinde salındığım tekne…

Kaptan köşküydü biçilen ve buna şerh düşen kaderdi.

Gemimi terk etmedim üstelik onca miço gibi ben de silip atıp unvanımı bir ömür hizmet ettim ben insanlığa nihayetinde insanlıktan çıkmış ama sözde sevginin tanrısı iken bunca insan bir de Allah’ı tekeline almış bunca riyakâr…

Kim miydim?

Bilirsiniz sizler.

Ya, siz kimsiniz aba altından sopa gösteren?

Muallim de oldum öğrenci de.

Zengindim nasıl zengin gerçi cebimdeki paranın miktarını bir gün bile hesaplamadım ama.

Size göre fakirdim ne de olsa racon kesmiyordum sizler gibi üstelik dünyanın malında mülkünde gözüm yok iken…

Ya, sizler?

Gözünüz hep üstümdeydi üstelik aralıksız sorgulayan sizler ya da adam yerine koymadığınız ve ben kız başıma sonuna kadar direndim ve direneceğim de ömür yettiğince.

Yanlışım neydi, bayım?

Siz, bayan söyleyin neydi yanlışım?

Dost diye elimi yüreğimi uzattığım içimi önünüze serdiğim sevgili insanlar söyleyin neydi derdiniz?

Kendimi geçtim.

Sizler çoktan kendinizden geçmişken hele.

Bir çocuk diye çıkıp da yola.

Bir çocuk kaybolmaya görsün.

Bir çocuk sevgiyi bilen ve inanan herkese.

Bir çocuğa nasıl kıyılabilir ki?

Bense öğretmen kimliğimle çıkıp da sahneye o cıvıl cıvıl evlatların saçını okşarken dahi elim titrerken hiç mi acımadınız hiç mi?

Leyla.

Müslüme.

Münevver.

Şu karşı kaldırımda yatan ezilmiş köpek.

Gücünüz artık kime yetiyorsa.

Güçsüz değilim ben ama gücümü hırsımla birleştirmedim bir ömür.

Sevgiydi meşrebim.

Gülün siz gülün bıyık altından.

Yansızdım ama artık yanlıyım ve taraf tutuyorum.

Efendim, ne dediniz?

Racon kesen sizler.

Taş atan sizler.

Hiciv yazan sizler ve de…

Şiir nefret değildir, bayım ve bayan.

Şiir aşktır.

Şiir hüzündür.

Şiir insanlıktır şiir insandır.

Tek defa bile hiciv yazmadım ve yazmayacağım merak etmeyin sizden iyi beceririm ama ben artık enerjimi sizler için tüketmeyeceğim.

Zaten tüketim odaklı bir toplum.

Ah, insanım benim.

Olmayan paranız değil de derdiniz sizin ne olmuş yani kredi çekip de lüks hayatlar yaşama uğruna sonunda sokakta kaldığınız ele güne rezil olduğunuz.

Ah, insanım benim.

Kiminin aklı ermez.

Kimi körü körüne inanır.

Ve siz, bayım ve de siz…

Kız başıma vakıf olduğum her şey adına müteşekkirim Rabbime.

Benim kimsenin kanatlarının altına girmeye niyetim yok ve hayatta tek çınarım vardı benim halen de var.

Kim olduğundan size ne.

Allah yukarıda ve Allah her yere her kuluna da yetişir.

Gözden çıkardınız siz ve sizler.

Gözbebeğimdiniz oysa.

Göbek bağımı kestim ben hayatla.

Maskeleriniz yetmedi şimdi ek olarak aralıksız maskeyle doluşuyor tüm insanlık.

Şu virüs sizden akıllı.

Az mı insan haybeden öldü?

Seviyorum işte şimşeği.

Seviyorum yıldırımı.

Allah’ın gücü ve kızgınlığı.

Gücüm size yetmez.

Sizlerin gücü ancak bana yeter ve benim gibilere.

Kadın cinayeti mi?

Vahşet ve de…

Kimse kandırmasın beni aşka inandığını savunup da başka duygularla karıştırırken aşkı…

Cebimdeki anahtar mı?

Yoksa kapında bekleyen otomobilim mi?

Belki de taksiden inmediğimi iddia eden siz sizler.

Kafama saktı düştü sonunda ve işte infilak ettim.

Ne mi istemiştim?

Bu saatten sonra ne değişir ki?

Çok şey değişir çünkü ben değiştim hiç de beklemediğiniz kadar.

Değerler ve öğretiler hele ki kız çocuğu iseniz ailesinin gözbebeği:

‘’Ses etme.’’

‘’Kendine ve namusuna ve ailene sahip çık.’’

‘’Asla güvenme insanlara ve kendini hep koru.’’

Daha dün gibi bana öğretilenler üstelik kendimi koruma konusunda uzman koruma görevlileri gibi eğitildim ben ve bu yüzden temiz kalmayı başardım gerçi temizlik kimin için ne anlama geliyorsa artık.

Sessizliğim ve hanımlığım, değil mi?

Oysaki ben sessizliğin ve sevginin hamalıyım.

İtaat ettiğim kimse artık.

İbraz ettiğim hiçbir şey yok çünkü ben tükendim.

Bir de umuttan ve inançtan bahsedersiniz, değil mi?

Ama benim hayallerimi ve emeklerimi çaldınız siz insanlar ve ben insan sevgimle çıkıp da yola yürek teri vermişken herkese ve her yaptığıma görev bildiğim ve de içimden geldiği gibi.

İçimde ne kaldı?

Dış ses artık umurumda değil.

Dışladığınız yetmedi mi?

Dişimin kovuğunda kalır sizin sözcükleriniz çünkü ben beynime ve ruhuma yatırım yaptım kendimi bildim bileli…

Kızgınım.

Öfkeliyim.

En azından nefret etmiyorum sizlerden ve acıyorum sizlere ve sizler o kadar kalabalık ve güçlüsünüz ki üstelik korkmadan yaşadım ben bir ömür ve etrafı kokutmadan.

Kimliğim önemsiz.

Hakkım yenmişse ne ki bir ömür?

En azından yaşıyorum ve başım dik ayaktayım ama yaşamayan o kadar çok kadın ve çocuk var ki…

Ve de yok sayılan onca insan.

Hala doğrunun peşindeyim ve mevcut olan o tek doğru sayesinde alnım da açık yüreğim de pervasız.

Ümidimi yitirmesem de oldukça ivme kaybetti hayallerim hele ki en sevdiklerimin bana vurduğu darbenin devamı da geldi ve yaşadığım sürece gün yüzü görmeyecek olsam da asla taviz vermeyeceğim bildiklerimden ve kendimden ve konu ne olursa olsun asla arkamı dönmeyeceğim insanlara gerçi artık uzaktan sevmeyi şiar edindim ama ve işte yürüdüğüm yol da rotam da belli ve içimdeki cenneti parçalamanıza da izin vermeyeceğim.

Otobüs kalkıyor, baylar bayanlar:

Cehennem yolcusu kalmasın.

Ben mi?

Ben beklemedeyim bir sonraki vasıtayı.

Yolunuz açık olsun.


( Aykırıyım Çünkü İnsanım... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 12.12.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu