Bir mevsimin
ablukasındayım ve haşmetli bir özlemle içli dışlı…
Ah, maviler ördüm
ben senin sesinle
Gördüm sonra
gidişini ve gömdüm de sessizliğimi
Hangi figandın
söyle firarında gözlerinin renginin?
Hangi fidan boylu
düştün söyle?
Sözcüklerimin
yakasına eklediğim…
Beklediğimdin
beklemez olaydım.
Yalnızlığın
serzenişi şu meczup iklim
Görünmezliğimse
ayrı bir sancı
Bazen söküklerini
diktiğim yüreğin
Ve işte ansızın
uçuşan sözcükler ve devasa bir nida
Gönlümde sükûnet
dilediğim
Göz pınarlarıma
saklanan kimliğin
Üstü örtülü artık
tüm hayallerimin
Hayli de gürültülü
içine kapandığım
Sessizliğim.
Belki de çıkmam
yeni yıla
Yenilenmekse ilki
mizacımda eksik olan
Serdiğim hüzün
denen halının da püskülünde saklı
Bekleyişim gün ve
gece
Himayesinde
Mevla’nın
Sancılı bir tohum
adeta
Şiirlerime ektiğim:
Hani olur da
gelirsin…
Hani rest çektiğin
değil
Resmini çizdiğim
umudun takviyesi adeta
Ruhumu hali hazırda
teslim edemediğim
Varlığın ve kâinatın
doğası
Bir duadan fazlası
saklı derinde.
Davamsa benliğim
Derdimi açamadığım
Divane olduğum
aşkın da verdiği son muhtıra
Sözcüklerden
damlayan kanı
İçime çektiğim
nefesin
Belki de vedası
Vadesi dolan bir
şiirden çok fazlası
İçimde saklı o tren
rayı
Lokomotif olmayı
dilediğim ömrün akan salyaları
Bilemedim yük
vagonuna sığınacağımı
Bilemedim derdimi
nerelere saklayacağımı
Bildiğim ne var ki
haricinde?
Kâh tüten bir duman
Belki şehir
vapuruna gizlenen kaçak yolcu
Yalnızlığın
dünyasında
Şiirler batarken
tinime
Savsakladığım
hayatı da temize geçirdiğim
Her gün ertesi
Atıl bir düş olsam
ne ki?
Nadasa aldığım
yüreği
Bozguna uğratan
benliğinle
Başıma da bela iken
hüzün
Misafiri olduğum bu
hanın arka kapısı
Bir girip bir
çıktığım
Bir susup bin
dilediğim.
Bir renksem en
asilinden
Bir aşksa içimde
saklı en asisinden
Muhatabım olan
karanlığın göz kırptığı
Bir aydınlığa
düşkünlüğüm
Siyah noktası belki
de özlemin
Şerh düştüğüm anda
saklı mevcudiyetimi
Sonlandırmak belki
de yüreğin ülküsü.
Ve kanayan bir
türkünün vedası
İskarpinleri
ıslanmış bir çocuk gibi
Mızmızlandığım
ömrün kapanan perdesi
Solumdan başlayan
bir ağrı
Asla sağa
ulaşamadığım elbet kalemin duayeni
Artık hangi iklimse
düştüğüm peşine
İçimden geçen her
masal yazmaksa ardı ardına
Dışımdaki fırtına
sanır mısın ki korkutur beni
Bense çoktan
ç/ağlamışken kalbin nazarında
Beyhude bir heceden
fazlası
Öykündüğüm belki de
başka bir hayatta saklı
Acımadan harcadığım
ömrü
Peşkeş çektiğim
hüzne
Bilemedim de
insanlar ve renkler nasıl da aldatıcı.