Maşukumu gördüm
dün, hayli kederli, üzgün,
Emsalsiz gül
yüzünü kaplamış yine hüzün.
Açmazların
içinde, ürkek, şaşkın, kararsız,
Mum gibi yavaş
yavaş, erimekte gün be gün.
Hafiften çatık
kaşlar, alnında hafif izler,
Alınan her
nefesi, sessizce bir ah izler.
Acziyetten lal
kalmış, titreyen dudaklarda,
Zoraki
tebessümle, derin acıyı gizler.
Konacak dal
arayan, yorgun kuşlar misali,
Boşa kanat
çırpmaktan yitip gitmiş mecali.
Çiğ düşmüş
gözlerinde, puslanmış bakışları,
Solgun güle
döndürmüş, emsalsiz mahcemali.
İnsansızca
sorular, neden, nasıl ve niçin,
Kemirirken
beynini aç kurtlar için için;
Vicdanın
sorgusunda, bitmek bilmez işkence,
Aslında hiç
olmayan suçluyu bulmak için.