Bazen okunan, izlenen veya duyulan bir haber, insanı günlerce etkisi altında bırakabilir. Haberin etkisi ya duyguları tetikler veya zihni meşgul eder. Bir kaç gündür zihnimi meşgul eden haberlerden biri, Ankara’da genç bir doktorun istifasıdır. Daha doğrusu, istifa gerekçesidir zihnimi meşgul eden.


Haber kısaca: Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Poliknilik Bölümünde görevli asistan Doktor Ertan Iskender, 27 mayıs 2021’de hastanede hastası tarafından bıçaklanmıştır. Doktor arkadan bıçaklanıp sırtından ve elinden yaralanmıştır. Tedavi olduktan sonra olayın psikolojik etkisinden kurtulamadığından dolayı hastalara yardımcı olmakta zorlandığı için istifa etmiştir. Ayrıca,  görev yaptığı hastanede yeterli önlem alınmadığını da belirtmiştir.


Olayın içeriği hakkında daha fazla bilgi yok ama bir kişinin arkadan saldırıp bıçaklaması, saldırgan hakkında fazlasıyla  bilgi vermektedir. Azıcık haysiyet, şeref, onur, insanlık  sahibi olan bir kişi,  birine arkadan saldırmazdı. Saldırgana 22 yıl hapis cezası istenmis, bence bu ceza yetmez!


Mevzu bahis doktoru tanımam ama okumanın, yüksek tahsil yapmanın  ne kadar zor olduğunu çok iyi bilirim. Genç doktor  yıllarca okudu, dile kolay okudu demek,  dirsek çürüttü. Akranları  eğlenirken o belkide kaç gece ders çalışmak için  uykusuz kaldı. İnsanlara yardımcı olmak, insanların acılarını, sızılarını tamamen gideremese bile azaltabilmek için yıllarca mücadele etti. Genç  doktorun hayalleri neydi bilemem ama hastası tarafından bıçaklanmak değildi kesinlikle.  Daha yolun başında istifa dilekçesi vermek düşüncesiyle bu yola girmemiştir herhalde.   


Doktorun annesi, babası hangi şartlarda okuttular bilemem. Çok zengin olup hiç bir sıkıntı çekmemiş olsalar bile en azından o imtihan heyecanları onlara kesin yetip artmıştır. Onların da hayalleri okutup yetişdirdikleri evladının bir hastası tarafından bıçaklanması olmamıştır. Doktor olarak yetişdirdikleri evladının genç yaşta psikolojik soruna duçar olsun diye okutmamışlardır.


Devlet  sağlıkçılara  saldıranlara ağır ceza veriyor ama halen: istediği ilacı alamayan, kendisine verilen randevuyu beğenmeyen, alkolü fazla kaçıran veya eşinin filan dolduruşuna gelen insan kılığındaki mahluklar sağlıkçılara saldırabilmekteler. Demek ki, verilen ceza caydırı değildir. Demekki , insan kılığındaki mahluklara  ağrı ceza yanı sıra başka cezalar da verilmelidir.


Sağlıkçıya saldıranlara ağır cezanın yanı sıra, olayın ağırlığına göre belli bir süre devletin sağlık hizmetlerinden men edilmelidir. Bu süre 6 ay, bir veya 5 yıl olabilmelidir. Saldırganların siciline işleyip  hastane, sağlık merkezi veya başka sağlık kurumunda sağlık hizmetlerinden yararlanmaları kesinlikle engellenmelidir. Çok uçuk-kaçık bir fikir ileri sürdüğümü  düşünmüyorum, trafikte zaten buna benzer uygulama vardır. Aşırı hız veya başka  nedenlerden dolayı ya ehliyet iptal edilir veya  arabaya el konulur.


Saldırgan yasaklı olduğu sürede ağır hastalanırsa ne olacak? Sağlıkçıya saldıracak kadar sırtı kalınsa, sağlıkçıya saldıracak kadar kendine güveni varsa, sağlıkçıya saldıracak kadar doktorları hor ve hakir görüyorsa, başının çaresine bakmasını da bilir.  


Adil olmak lazım; doktorlar elbette gökten zembille filan yer yüzüne inmediler. Onlarında hataları olabilir,  hata yapan her kimse mutlaka cezanladırılmalıdır. Mesela hastaya yanlış tedavi uygulayıp yanlış ilaç verip hastanın sakat kalmasına veya hayatını kaybetmesine neden olan doktorlar da mutlaka ağır bir şekilde cezalandırılmalıdırlar.

 

Abdullah Konuksever

 

( Sağlıkçılara Saldıranlar! başlıklı yazı hotamisli tarafından 10.01.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.