Bu konuda internette birçok iddia var. Kimi bunların tamamen gerçek olduğunu savunuyor, kimi ise komplo teorisi olduğunu söylüyor. Ben de kimya, fizik ve kendi hayat tecrübelerimi kullanarak bu konuyu sade bir şekilde ele almak istedim.



Uçakların Bıraktığı İz Nedir?
Bazı uçakların gökyüzünde uzun süre kaybolmayan beyaz izler bıraktığını hepimiz görmüşüzdür. Bazıları bu izlerin kimyevî maddeler içerdiğini ve insanların sağlığına zarar vermek için bilinçli olarak yayıldığını iddia ediyor.
Fakat benim gözlemlerime göre, iz bırakan uçaklar her uçak değil; genelde çok yüksekten uçanlar. Yere yakın uçan uçaklar iz bırakmazken, 10 kilometre civarında uçanlar iz bırakıyor. Bu yükseklikte hava sıcaklığı yaklaşık –50°C’dir.

Bu noktada fizik ve kimya devreye giriyor:
Uçak yakıtı olan kerosen yandığında su buharı oluşur. Bu su buharı 50°Clik dondurucu havayla karşılaşınca hızla buz kristallerine dönüşür. Gökyüzünde gördüğümüz beyaz izler işte bu buz kristalleridir; yani kimyevî püskürtme değil, tamamen fiziksel bir süreçtir.
Son yıllarda izlerin daha uzun süre kalmasının bir nedeni de uçak yakıtlarına eklenen biyodizel olabilir. Biyodizel yandığında daha fazla su buharı çıkabilir, bu da izlerin daha geç dağılmasına yol açar.



Chemtrails İddiaları Mantıklı mı?
İnternette bazı videolarda uçakların zehirli maddeler püskürttüğü iddia ediliyor. Ancak 10 km yükseklikte havaya bırakılan en güçlü zehir bile, devasa atmosferde bir fincan zehirle okyanusu kirletmeye çalışmak gibidir. Maddelerin zararlı olabilmesi için belli bir dozun altına düşmemeleri gerekir; havada bu yoğunluğa ulaşmaları neredeyse imkânsızdır.
Ayrıca şöyle bir durum var:

Eğer gerçekten dünya çapında böyle büyük bir tehlike olsaydı, bunu ciddiye alan en az bir dernek, vakıf, bilim grubu ya da kuruluş mutlaka olurdu ama yok! Ben bulamadım. En küçük çevre sorununda bile harekete geçen çevreciler bu konuya dair hiçbir şey söylemiyorsa, bu manidardır. Hollanda gibi dernek kurmanın çok kolay olduğu bir ülkede bile chemtrails konusunda hiçbir ciddi kuruluşun olmaması da düşündürücüdür.
 


Peki Bulut Aşılama?
Kimyevi izlerin varlığını  savunanaların kullandığı argümanlardan biri de bulut aşılamasıdır. Bulutların yağmur yağmasını teşvik etmek için bazı ülkelerde cloud seeding adı verilen yöntem uygulanıyor. Bu yöntemde gümüş iyodür (AgI)  gibi maddeler bulutlara püskürtülüyor. Ancak bu işlem;


  • özel amaçlı uçaklarla,
  • belirli irtifalarda,
  • belirli bölgelerde yapılıyor.
Yolcu uçaklarının bıraktığı izlerle hiçbir ilgisi yoktur.
 


Sonuç
Gökyüzünde gördüğümüz beyaz izler, uçakların egzozundan çıkan su buharının yüksek irtifada buz kristallerine dönüşmesiyle oluşur. Kimyasal madde püskürtüldüğüne dair iddialar ise fizik, kimya bilgisi, mevcut gözlemler ve kurumsal kanıtlarla desteklenmediği için ikna edici görünmüyor; elbette karar yine de size ait.

Günlük hayatta tüketilen sigara veya alkol, iddia edilen şekilde 10 kilometre yukarıdan püskürtüldüğü varsayılan en zararlı maddelerden bile belki milyonlarca kat daha fazla zarar verebilir. Zararı gökyüzünde aramaya hiç gerek yok!


abdullah konuksever
 
( Kimyevî İzler (Chemtrails) Gerçek Mi, Yoksa Bir Komplo Teorisi Mi? başlıklı yazı hotamisli tarafından 20.11.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu