Siyonistlerin Gücü, Duyarsız Müslümanlardır!
Torunlarımı
gezdirmek benim için bir zevkti. Onların düşe kalka yürümelerine, koşmalarına,
oynamalarına şahit olmak çok güzeldi. Onların fiziken ve aklen büyüdüklerini
yakından görebilmek, her geçen gün kabiliyetlerinin geliştiğini fark edebilmek
sevinç kaynağımdı. Hayattan zevk almaları, neşeyle keyifle oynayıp gülmeleri,
bir şeyler yeyip içmeleri bana huzur ve mutluluk veriyordu. Hâlâ onlar benim
canlarım, ciğerlerim; onlara bakan yönüyle değişen bir şey yok elhamdülillah!
Değişen benim…
Onları mutlu ve huzurlu görünce bazen Gazze’deki akranları gözümün önüne
geliyor. Gazze’dekiler bırakın zevkle, keyifle oynamayı, koşmayı, bir şeyler
yeyip içmeyi… yaşam mücadelesi veriyorlar.
Bazen düşünüyorum: Bir iki yaşındaki
mini mini yavruların kime zararı olmuş ki kurşunlanabiliyorlar? Tatlı tatlı
yavrular kimi tehdit etmiş ki kaldıkları çadır bilinçli bir şekilde
bombalanıyor? Her şeyiyle anne, baba veya başka yetişkinlere muhtaç bu
yavrulara kıyanlar, onların hayatını zehir zemberek edenler kesinlikle
hayvanlardan da aşağı mahluklardır. Ve biz milyarlarca insan, bu mahlukların
yaptıkları zulme seyirci kalıyoruz…
Evet, bazen
torunlarımı gezdirirken insanlığımdan utanıyorum…
Meğer Gazze’de
yaşananlardan insanlık adına Belçika Kralı Philippe de utanıyormuş. 21
Temmuz’da yaptığı açıklamada “İnsanlık için bir utanç!” demiş. 24 Temmuz’da ise
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Filistin’i devlet olarak tanıyacaklarını açıkladı.
Antiparantez;
Türkiye, Güney Afrika, İspanya, İrlanda, Kolombiya gibi bazı devletler
soykırımı engellemek için çok çaba sarf etmektedir.
Gerek Belçika
Kralı’nın gerekse Fransa Cumhurbaşkanı’nın çıkışları beni nedense pek
ümitlendirmedi. Yıllar önce aynı filmi Balkanlar’da izlemek zorunda kalmıştık
çünkü… Sırp ve Ruslar, Boşnaklara akıl ve hayale gelmeyecek bütün vahşilikleri
uygularken sırayla bir ülke açıklama yapıp “Zulme son verilmeli!” diye
haykırırdı. Toplantılar, pazarlıklar sonunda hiçbir netice elde edilemezdi
çünkü birileri mutlaka “haklı” bir gerekçe bulup karşı çıkardı. Daha sonra
karşı çıkan devlet “Zulme son verilmeli!” diye haykırır, yine aynı tiyatro
sergilenirdi… O zamanlar farkına varamıyorduk. Belki de kamuoyundaki
rahatsızlık, devlet başkanlarını timsah gözyaşları dökmeye zorluyordu. Daha
geçenlerde AB dışişleri bakanları İsrail’e ekonomik yaptırım için toplandılar
ama karar yine İsrail’in lehine çıktı… Hâlen tiyatro, hâlen piyes, hâlen oyun
oynanıyor vesselam!
Kralın ve
Cumhurbaşkanının çıkış nedeni bu olabilir; Gazze’deki zulme sade vatandaşlardan
niceleri sabredemiyor ve protestolar, imza kampanyaları, yardım
organizasyonları düzenleniyor. Bu kampanyaları Müslümanların başlatmasını
herkes anlayabilir; ama maalesef bu kampanyaları gayrimüslimler başlatıp katılıyorlar…
Birkaç gün önce
insanlığımdan farklı bir şekilde utandım: Belçika Kralı’nın Gazze’deki
soykırımı “insanlık için utanç verici” olarak açıkladığı gün, alışveriş için
marketteydim. Önümde, dindar oldukları görünen Faslı bir aile vardı; kutu kutu
Coca-Cola almışlardı…
Gazze’deki
bebeklerin bile kurşunlanıp, bombalanıp aç bırakılarak öldürülmesi için
İsrail’e para yardımında bulunan Siyonist markaların ürünlerine hâlâ para veren
Müslümanlar… Siyonistlerin ürünlerini almazsanız ölmezsiniz. Ama siz o lüzumsuz
ve pahalı ürünleri aldığınız sürece Gazzeli bebeklere zulüm durmayacaktır!
Netice-i kelam:
Zamanı gelince çok acı bir şekilde farkına varacaksınız; Siyonistlerin en büyük
gücü, Müslümanların duyarsızlığıdır…
abdullah konuksever
(
Siyonistlerin Gücü, Duyarsız Müslümanlardır! başlıklı yazı
hotamisli tarafından
26.07.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.