Irkı yoktu yalnızlığın ve idmanlıydı evren o sancılı değişime.

Aşkın kolluk kuvvetlerine sunuldu yasalar ve yaslar ve yasın inzivaya çekildiği pembe göğün de tek dileği iken mutluluk ve yağdıkça yağdı yağmur ve toprak neme doydu:

Ya, insanlık?

 


 

 

Yaşların muadili idi yağan rahmet.

Aşkınsa bazen kasvet

Basan ritmi

Göreceli olsa da hayat

Bazen muğlaktı geçişler

Ve devasa ayracı yüreğin

İnzivada aşk ve şehir ve Yaratan.

 

Mimozalar soldu mütemadiyen.

Miski amber kokusu dindi rüzgârın.

Göğün matemi aşkın meltemi

Sözcükler yan çizdi

Şairse baş koymuştu bir kez aşka ve acıya

Hırpalanmış dünyanın da takmadığı kulp mu kalmıştı?

Rehavet;

Çöreklenen nice rivayet

Bir menkıbe ise ömür

Bir diyetti ödenen ve keder

Hicvetti yalnızlığı…

 

Ah, sözcükler ve şair

Yalnızlığına diktiği binlerce dize ve şiir

Ömrün kasveti değildi asla: uğur

Bildiği bir rakam ya da totem ıslıklanan kimi zaman

İdrak ettiğinden öte

İmha edemediği kötülük ve iblis.

 

Mahzeni karanlık ya da aydınlık

Mabedi yaslı ya da huzurlu

Bir komplimansa yeni gün ve umut

Konçertosu sessizliğin göz kırpan ufuk.

 

Acılar şahlandı

Aşkın basireti idi bağlanan

Bir gümlemişti ki tok sesi bilinmezin

Sözcükler topa tuttu şairi

Ve bilip bilmeden sevdi şair

Geç kaldığını ise en çok.

Çünkü kendiydi sonunda uzlaştığı

Ve devasa bir çizgi çizdi acının üstüne

Açısı idi artık acılar hiçliğinden sökün eden

Acı çektiği anlaşılmasa da çekmişti hiç çekmediği kadar

Kaderin güftesi idi şiir

Kederin akıbeti bazen yoldan çıkan

Baş koyduğu ise huzur ve mutluluk…

 

Bir rövanştı madem yazdıkları

Kapıştığı sessizlik ve hiçlik

Def etti çekincelerini

Derbeder addedilen varlığı ile kalktı ayağa yeniden

Ne de olsa umuttu bundan sonraki ömrü

Nasıl ki güme gitmişti öncesi

Gözünden akan son damlayı da sildi

Dizelerin dizleri bir kere bile titrememişti

Ya, Bismillah deyip de düştü yola

Hatasıyla sevabıyla insanoğlunun da ta kendisi

Sevgiydi madem mizacı

Tek tek çıkacaktı da her basamağı.


( Bilip Bilmeden Sevdi Şair... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 21.01.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu