1
Bir Söz –Kelime “Bul-Âşık deterjanı”-Bulaşık
Deterjanı- Beyin Fırtınası içinde Çözümlemek
Türkçemizde bazı kelime ve sözler,
bazen duyguları ya da bir şeyi anlatmak ifade etmek için söylenen kelimeler, tıpkı
şiirde olduğu gibi aynı sözlerin iki anlamı olan – Cinaslı Kafiye-gibi (Anlamları
ayrı, fakat yazılış ve okunuşları aynı olan kelime ve kelime gruplarının mısra
sonunda tekrarı ile oluşan kafiyedir.)
Örnek:
Dönülmez akşamın ufkundayız vakit
çok geç
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl
geçersen geç Yahya Kemal Beyatlı
Birinci kıtada vaktin geç olduğu
ifade edilirken, ikinci kıtada ömrüne atıf yaparak nasıl geçersen geç ifade
edilmiştir. İkisi de “geç” lakin değişik anlamda aynı kelime ve sözün
farklığını anlam ve mana içinde kattığı değeri fark ederek, Türkçemizin
çeşitliğinin ne kadar zengin olduğunu anlıyoruz.
Bu sözcük ve kelimelerin iki ayrı
anlam taşımasına, ben her zaman hayranım. Bana bu ayrıntılar anlamlar zamanla
dilde tekrarlanarak hayatımızın içine girip, tek bir hikâyeye dönüşmüş gibi
bununla çok örnekler vardır. Sanki bu cinaslı kafiye dediğimiz şekli ile şafak
vakti bir masalın içinden doğmuş gibi günümüzü, değişik anlamı ile sarmış gibi,
sizler bu konuda ne dersiniz acaba?
A-A ben de sizin gibi şaşkınım, gerçekten
aynı söz ve kelimelerin iki ayrı ve üç ayrı anlamda kullanılması, sanki
yerinden kıpırdamadan başka bir anlamı içinde barındırması kaçınılmaz bir
tesadüf değil, tahmin edemeyeceğimiz diğer anlamı ile bize kolaylık sağlamasına
hayranım sizin gibi.
B- Bende birkaç örnekle katılayım
bu muhabbete kış yaz- oku yaz.
Beklerim kış yaz- ayaz.
Şimdi âşık nazlı yâri bulmak, boş
gönlünü seveceği yâri ile doldurmanın peşinde iken, nasıl bulaşık deterjanı
alsın? Şimdi âşık gönülde aşkla yeni bir şeyler olmasını beklediğinde veya
bulduğunda, kendi varlığınızın kaynağına doğal bir derinleşme ile olmak, nazlı yâri
bularak sevmenin derdinde iken, bakın heyecan içinde çok sessizdir bu
sessizlikle aşkın gelişini nazlı yârin gelirken, salınışın seyretmeyi hayal
ederken, nasıl aşığa git bul-âşık deterjanını ara bul diyebiliriz ki? Bulaşığı
evde yıkan kız kardeşim gidip bakkal ve marketten alabilir, bunun için aşığı
hayallerine dalmış iken bu hayallerinden uyandırmak veya beklerken yolda yârini
git bulaşık deterjanı al demek yanlıştır vesselam.
C- Cumbada camın önünde oturan
Ceylan, içinde bul-âşık beni derken, gözleri yolda gönlünü kaptıracak birini
beklerken annesi onu bu haliyle görünce, ne oturuşun öyle dalgın dalgın ey âşık
kızım bana yardım et, bul-âşık deterjanın yerini mi değiştirdin bulamıyorum
derken, sanki bulaşık deterjanını bulmakla görevli –bul-âşık deterjanı
müdürüymüşüm- gibi içinden söylenerek pencerenin önünde kalkarak cumbayı boş
bıraktı.
D-Durakta bekleyen Durmuş, içinden tanımı
anlamı gereği sınırlı olmayan söz ve kelimelerin uyumunu düşünürken gülümserken,
bu bakımı itibariyle yani anlamı açısından çeşitliliğiyle dolu olmasından
dolayı hayranlıkla içinde seyrediyordu. Türkçe’mizin her tanım çok çeşitli
olmasının öyle de böyle aydınlanma, aydınlatma ile kendi özellikleri bakımından
gerçek anlam da tanıya bilseydi insanlar, koşulsuz sevgi dolu sözlerle
kelimelerle herkesi kapsayan şefkat ve bir neşe kaynağı gibi birbirlerine
sarılabilirlerdi. İçindeki bu cinaslı söz ve kelimelerin yansıması ile
aydınlanmanın başka bir dünyasında geziniyordu. Şimdi âşık, bul-âşık hemen yârini
bulmaya çıkacak ve arkasındaki bulaşık deterjanı bitmiş git al demeyi
beklemeden, yola düşmüş olacak haliyle bulaşık deterjanını annesi veya kardeşi
gidip alacaktır yani!
E-Enteresan bir durum! Şaşkınım! Diye
bilirim ben bu yönü ile Türkçemizin çok çeşitliğini anlam ve mana ile tam
bütünlüğünü bilmiyordum, öğrenmiş oldum. Şimdi ben bu motivasyon ile bir
beklenti, yorumlama hâliyle şimdi söz ve kelimelerin arasında akmaya
çalışacağımdan dolayı, fazla konuşmadan bu anı bu şaşkınlığımla bu akıntımı kesintiye
uğratmadan azıcık gezinmek istiyorum. Hatta bul-âşık deterjanını ben bulurum, aşığı
karıştırmayın zaten bul-âşık dediğimizde yukarıdaki şıkta ifade eden okuyucumuz
gibi bul-âşık dedikten sonra, anında yola çıkarak yâri bulmak için koşacak,
deterjanı sözünü duymadan anıda yok olacak, yolda olacaktır vesselam.
F-Farklı anlamlarıyla bu söz ve
kelimelerin çağrışımı beni ziyadesiyle mutlu ediyor diğer okuyucularımız gibi. Okurken
bile beni saran coşkusuyla hayranlıkla okuyorum.
“Onsuz da geçer günler, vuslat
yakındır” derdim
Sonsuzda hapsedildim bitmedi arttı derdim.
Birinci kıtada “derdim” derken
söylemek anlamında kullanılmış. İkinci kıtada dert anlamında ”derdim” olarak
kullanılmış, aynı söz iki değişik anlam ifade etmesi beni gerçekten ziyadesiyle
mutlu ediyor.
G- Gün doğumuyla bugün diyete
başlayacak olan Gülten, “açım açım” derken “aç” olduğunu ifade ederken diyete
yarın başlamayı düşünürken, içindeki yemek yeme dürtüsü onu dürterken kapı
çalındı. Annesi kızım kapıyı ”aç-deyince, az önce açım “aç” düşüncesindeki söz
ve kelimenin bir anda kapıyı aç olarak kullanılmasının şaşkınlığı içinde,
kapıyı açmak için kapıya doğru yöneldi.
H- Hani söylemeyeyim diyorum
söylemesem de içimde birikecek. Şimdi bul-âşık diğer arkadaşlarında çok güzel
ifade ettiği gibi anında aşığın aklına aramakta olduğu nazlı gül kokulu yâri bulma
gelecek ve elbette ki bul âşık derken, âşık bulmanın heyecanı coşkusu içinde
yolda olacaktır, annesinin hey aklı başında gitmiş oğlum evde bulaşık deterjanı
bitmiş, git al manasının nereden anlayacak ki? O anda bul-âşık sözü onu harekete
geçirerek ani bir refleks ve dürtü ile anında yollara salacaktır, zaten
aylardır gönlü bomboş kurduğu sarayın içinde, gezinecek onu saracak nazlı yâri eksik
haliyle böylesine manalı anlamlı sözler meydana çıkarken, âşık bu sözden sadece-bulaşık
sözünü anlayacak diğer söz havada asılı kalacaktır haliyle.
Bugünlük bu kadar diyelim bul-âşık
sevdiğini, bulaşık deterjanını birisi elbet alır sen aramaya devam et diyerek
noktalayalım vesselam, selamlarımla.
Mehmet Aluç