Bir düş’ün kesiti her şiir belki de
tebaası sözcüklerin elbet yalnızlığın zincirlerini kıran ve tüm olumsuzlukları
ört bas eden.
Bir aksansa hayat şiir de duyguların
lehçesi gönle huzur veren ve sadık olduğumuz kadar sevgiye ve kendimize.
Gün yüzlü bir seyyah adeta
Aşkın tebaası iken yürekte sürülen
sefa
Bilemezler de yanarken kimi zaman
içten içe
Sözcüklerin muhtevası bazense
Duygular arızalı bir nodül gibi
Sevecen bir aksansa yaşamak
Renkler de gölgesi
Elbet sevgiye mazhar olan
Putlar kıran yarınlara umutla
dokunan.
Bir vecize bazen
Oysaki cendere ara ara yaşanan hayat
Saklı tutulası umudun perdesi
Ve işte açtık ardına kadar
Hem sevgiyle inançla sarılı değil mi
kader?
Bir gonca kimi zaman
Belki de hanımeli
Yüreğin zincirlerden kurtulduğu
Sözcükler ve sevgi şairin zaferi:
Yalnızlıksa kılıf biçilen
Hoyrat bir rüzgârsa
Ah, aşk, dağları deviren.
Yanık teni özlemin
Elbet şairde saklı gizem
En çok kendine yabancı
Bir o kadar tutkulu içindeki çocuğun
sesi
Sessizliğe ve kötülüğe bayrak açan
Hele ki o nazenin notalar
Şair yazarken arka fonda perde perde
sesi duyulan
Gel gör ki;
Geceye ve sessizliğe mazhar
Dokunuşu kalemin.
Elbet beyitler aşıran bir sel gibi
Bentleri kırdığı
İki eli kanda da olsa
Kanmaksa hayata
Kandırmadığı kadar kaynayan yüreği
Zemherilerde üşüyen o umut çiçeği?
Bazen gül bazen karanfil
Kokusu dünyalara bedel sevginin ve
evrenin
Karanlığı ört bas eden
Seyyah yüreği ile beyazı ve aydınlığı
seven ve seren.
Şimal yıldızı kimi zaman
Şiarı hayatın
En çok da içinde saklı neyse söylenmeyen
Mademki Yaratan vakıf her birine
Yazmakla iştigal sevecen yürek
Sevdaya zemin hazırlayan sevgili
felek
Yanlış yapa yapa
Daha çok sevmek illa ki
Issızlığını kıran her hece
Hecelediği kadar da hayatı meşkle.
Yaşamadan bilmeyen aşk ve sevdâ nedir der
Sevdiğini söyleyip kendine eş tutmaktır...
Ömür kafesteki kuş elinden uçup gider
Hayat elimizdeyken sevdâyla kuşatmaktır...
Aşkın nakkaşı Ferhat tutulmuştu Şirin'e
Dağı deler aşkını nakşederek derine
Kayalardan aşağı Ferhat'ın üzerine
Sevdiğine sözünü ölüm olsa tutmaktır...