Düşüme düştün düşeli
Bir şiirden de fazlasıydın başımı
yasladığım.
Ardıç kuşuydum ben adeta tekerlemesi
göğün
Ve yüzümde saklı o mahzun gülüş
Tevekkül ettiğimden de fazlasıydı
umudum
Tembihli idim hem babadan
İfa ettiğimden öte içimde saklı o
devasa yara
Hangi ara düşmüştüm ben sana?
Bir açıksa aşk
Açık verdiğimdi işte yürek
Çatallı sesi kuşların
Bazen melodilerdi taşan
Yürekten
Yükümse hem hafif hem ağır
Sağır Sultan bile duymuşken bu devasa
sevdayı
Nazenindi kelam
Sevecen bir edada saklı verdiğim her
selam
Refüze edildiğim nice iklim
İkilem yüklü ne çok insan
Sayacı kırıldı kırılalı zamanın
Mekânlardan taştığım
Dağ tepe aştığım
Melankolik bir isyandım belki de ben
İbresi kırık terazi
Hangi kefede saklı isem
Kefen bezimi de ayırmıştım bir kenara
Lekesiz temiz bir sicil
Ne çıkardı varsa üç beş gizil?
Aşkın hikmeti şiir
Şiirlerdi rükû eden aşka
Aşktı yüreğin kırbacı
Kemale erdim ereli
Kerevite çıkan bir masalın kahramanı
Ve işte en sevdiğim en sevdiğim…
Yazmaksa kendi masalımı
Bazen bir düşes bazense prenses
İçimin aksanı
Varlığımın şiarı
Sözcüklerimin de doğası
Sancılandığım her gece yarısı
Yaşasın yaşasın ki yakındı şiirin
doğumu
Yıldızlardı ebem
Aşk idi şecerem
Rahmeti Rabbimden
Nemimse gökten inen
Bazense başıma düşen üç elmada
saklıydı şiir
Şirin bir gülümseme ile sırtımı
sıvazlayan her imge
Tezahürü aşkın
Teğet geçtiğimse her rengin
Ben bir gök kuşağı idim şiirde saklı
Ben binlerce şiirdim hayatta
karşılaştığım da fazlası
Ve işte ayracı ömrün
Afaki değildi de benim sevgim
İkbalim ve iftiharım
İman gücümden taşan
İhmal ettiğim kadar da içimdeki
çocuğu
Daha da çok sevmenin meali
Taşkın bir ırmaktım ben hatta şelale
Çağlayan her imsak vakti
Şiarım aşk ve umut ve huzuruna
çıktığım inancımı
Katladığım kadar kardığım bir hikâye
Sonunu bilense sadece O
Yeter ki sonlanmasın bu emsalsiz rüya
Ve işte içine saklandığım her şiiri
Bana sunandı yüce Mevla