Mevsimin n/azında saklıyım ve azgın dalgalaradır verdiğim savaş: ben bana t/uzak bir sahnede başrolü oynarken çatallı sesinde zalimin tümceler ekiyorum zemine ve nasıl da doğurgandır benim yüreğim.

 

 


 

Gömülü olduğum değil

Benden azade bir gülüş

Hiç değil

Titrimde saklıdır zemheri

Soğukla cebelleşen değilim

Soğuk iklimlerde açabilen bir çiçeğim

Adımın ne olduğununsa önemi yok

Önemsiz ayrıntılardan ördüğüm mutluluk

Elbet cihana yakın ölüme uzak

Bir muzaffer edasıyla sektiğim şu ufuk

 

Çelimsiz değilim

Ama çelikten de değildir benliğim

Mikado çöplerinden ördüğüm bir huzur benimki

Meali sevgi

Meramı Mevla’mda saklı

Mecali var ya da yok bilinmez

Miadı dolmuşsa sessizliğin

Ve işte karanlıktan sökün ettiğim

Aydınlık kılansa içimi geceyi

Aysberglerde saklandığım o iklimi

Görmezden gelen insanlar

Ve işte sevginin sıcaklığıdır kıran içimdeki buzulları

 

Bazen biletimi kaybettiğim bir yolculuk

Ama kaçak değilim ben her halükarda

Sadece coşkulu ve telaşlı

Bir zarsa atılan

Hangi zalimse zar tutan

İçimde saklıdır bazen düşeş bazen yek

Mars ettiğimse ne çok insan

Mealim elbet sevgi ve iman

Aşka düşkünlüğüm

Aşkla ördüğüm sözcüklerim

Aşikâr sektiğim tek tek

Aşina olduğum nice izlek

Bense yakamozların peşinde

Yakut gözlerinde gecenin

Yakardığım Rabbime ve içimde saklı yine gizemim

 

İzini sürdüğüm

İzafi tutkuların muadili hangi iklimse

İkiletmeden baş koyduğum yola

Sür git bir heyecan ve umut

Aldığım darbelerin sonrası

Yeniden doğmaksa küllerimden

Lakin hali hazırda sönen bir ateş değilim ben

Bilakis anbean büyüyen

Yüreğim ve sevgim ve yaşama sevincim

Tutuklusu olduğumsa varsın olsun esaret

Hala firar edemediğim bir iklim olsa ne ki nefesimi kesen?

Nefsimi henüz çocukken öldürdüm ben

 

Damıttığım şu su gibi berraktır hem yüreğim

Manen huzurlu ve zengin de bir fani

Rabbime koştuğumun güvencesi

İçimde saklı huzur ve de sevginin kat izi

Yaşasın ki buruşukları ile giydim ben hüzün yeleğimi

 

Yeri geldi mi güldüğüm

Bazen kendime şaşırdığım

Şeşi beş bir gözlük mü yoksa giyindiğim?

Elbet hicreti sevginin

Tevafuk yüklü evrenin de müdavimi

Soya çekimdir benim hasretim

En çok ve yine kendime öykündüğüm

Ruhumda saklı telaşlı o rüzgâr

Beden dediğin ne ki ne de olsa kiralık bir esvap

Yeter ki iki cihanda aziz olayım

 

Nasıl ki Rabbime sadık ve âşık

Yettiği kadar ömür

Elbet başım gözüm üstüne sevgili kader

Yarına nasıl ki Allah kerim!

Ve işte büyüdükçe büyüyen içimde saklı huzur

Elbet vakit yettiği kadar

Rızkımı veren nasıl ki Yaratan

Gün doğmadan neler doğar neler

 


( Gün Doğmadan Neler Doğar Neler... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 14.03.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu