İflah olmaz bir düş aralığı:
Göğün perdelediği o izafi boşluk
hani, muteber duyguların ç/ağrısı ve öznesine sadık bir özlem, yüreğin
parçaladığı bir sesten öte hiçlikle özdeş.
Her anlamda soğukkanlı kalabildiğin
Sözcükler saklı derin dondurucuda
Bir özlemin nihayet sonlandığı
Elbet yüzleştiğin kendin:
Kibirsiz bir isyanın satır arası
Parçaladığın ne ki parçalanan ruhunun
yanında?
Belki de sensin kazık kakan dünyaya:
Oysaki kurşun kalemin kâğıtla
İzdivacı her şiir:
Hani, perçemi şairin
Hani perçinlenen kalbinin
Rahmeti
Bazen kuş bakışı g/ördüğün
Bazen alayı kördüğüm sessizliğin de
Nidalarında saklı bir dua
Nazı niyazı da sonlanmaz aşkın
Bir kulpsa takılan aşka
Aşikâr hazan ve hüzün sarmalında
Hikmeti neyse kaderin ön görülen
Muhtırası günün
Ve gecede saklandığın
Salındığın her hece
Üzerine alındığın yerli yersiz
harcandığın
En çok da beynamaz gölgeler
savrulduğun
Tarafınca ve tansiyonu yüksek bir
evham
Kaygıların algısında saklı
Kalantor sözcüklerin sağanağı
Zimmetli olduğun bir şiirden öte
Zayıflıksa addedilen
Sıska bir imgede saklı tok sesi
gerçeklerin
Hecelediğinden de önce aşkın tek
hecesinin
Dokunulmazlığında
Gölgelendiğin yolculuğun atan benzi
Beraat etmeden şair
Şiir ise küfesinde mevsimin
Bir yaprak gibi sarardığın ne ki?
Yaprak gibi titremediği aşikâr şairin
Tek korktuğu Mevla’sı
Tininde inancın duaları ve yalnızlığı
Yarına sarkan bakaya kaldığı
Her dize bir vecize
Her imge bir hikâye
Sonlanmadan mevsim
Bir koşu gidip geldiği özlemin
doğasında kayıtlı
Bir mısra gibi
Tetiklediği hüznün
Tartaklandığında fazlası
Elbet saklı dününde
Gündeki mevcudiyeti ne ki yarınların
hükmünde?
Şarkılar kollar arkasını
Şiirlerse kodlayan hayatını
Bir şiar ise duygu
Şairin minnacık yüreğinde kayıtlı
ömrün siması
Öncesiz bir hikâye söylemediği kadar
Sözcüklerin saklı fısıltısı
Ta ki yazdığında diner şairin kalp
ağrısı:
Kimine göre sefa
Bazense cefa çektiği şairin
Kalemi ile sözlenmiş yüreğinde saklı
nice iklim…