Düşlerim
metruktü senden evvel, zulüm kokan zamanlardan geçtim bir yıkımsa içimdeki
mahzen dirilişti seni sevmek.
Zakkum
kokan gecelerden aşırdım seni
Sessizliğin
melodisi ile yıkandı şehir
Bir
imla hatası idi belli ki bu aşk ve şiir.
İhbar
ettiğim zaman zaman
İhtiva
eden yürekten taşan sitem
İmleci
aşkın
İnzivada
geçen ömrün
Telaşı
ve sarkacı ve sabrı
Tükendi
tükenecekken
Muştalandı
mevsim
Bahara
yatkın yürekte serili zemin
Bir
papatya ya da gelincik
İfa
ettiğimse aşktan da üstün ve büyük
Bir
özlemle koştuğum bilinmez
Nasıl
da sadıktım düşlere
Kindar
insan yabani gülüşüne iblisin
Bense
uzağında kaldım insanların
Sevebildiğim
kadar da mutlu bir rüzgârdım
İçin
için esen büyüyen
Görgülü
bir acıydım ben
Ses
etmeden yüklendiğim
İhtimam
ile yeşeren çehrem
Gönül
gözümde ayraç
Aşka
ve Mevla’ma duyduğum ihtiyaç
İşte
şiirlerdi haiz olduğum tek ilaç
Kimine
göre uyak kimine göre uyruk
Bense
tereddütsüz sevdim ve yazdım başına buyruk
Ve
işte iklimlerden bahar
Güneşin
solgun gülüşüne tanık ve de tek sanık
İlahi
Çeşmesi yüreğin
Zincirlerden
boşalmışçasına kalemim
Zemherilerde
tüten duman gibi
Kalbin
ritmine yenik düşen zebani
Meleklerin
koruduğu sefil bir fani
Olmanın
nimeti ve hikmeti
Sanır
mısın ki saklı kalırdım hayatta
Eğer
ki Rabbim sahip çıkmasaydı bana?