1 Yeterli Düzeyde Kendine Ailesine Yetmeyen Birey.


Yeterli Düzeyde Kendine Ailesine Yetmeyen Birey.

hamal semeri ne demek? TDK Sözlük anlamı | Nedir Ara


Mübarek Ramazanın içindeyiz yine bende diyeceğim nerede o eski Ramazanlar, siz yine mi diyeceksiniz. Evet, bende yine aynısını söylüyorum. O eski Ramazanlarda mahallemde her kapı açıktı istediğin eve git muhabbetle karşılanır başköşeye oturtulurdun. İnsanın kendini bilmesinin, kendilik dediğim gönül dünyasında kendisinden çok misafiri ağırlamayı muhabbeti severdi. Ben bugün dünle dinamik ilişkilerin kopmasından dolayı üzüldüğümü ifade ederken, sizlerin mahrum kalmasından dolayı çok üzgünüm! İftara yakın yolda kim geçerse hemen içeriye davet edilir iftarını açtırmadan gönderilmezdi. Bunlar küçük ayrıntı olabilir şimdilerde hatta ayrıntı dahi kabul edilemez iken, o günlerde vazgeçilmez olandı. Duygular hisler şimdilerde olduğu gibi hiçbir zaman bir kafese kapatılarak içimizde dolaşamamasına izin verilmeyerek engel olunmaz, serbestçe dolaşırdı.

 

İşte çarpıcı olan bu komşuluk muhabbet kalmadı hele büyük şehirlerde zar zor mümkün değil, her ne kadar birkaç evde oluyorsa da o eskilerdeki gibi sevinç mutluluk dolu olmuyordu. Bunun ana metodu gönül kapısının evlerinin kapısını kapatmazdı, transfer merkezleri kapatılmaz herkes serbestçe duygularını hislerin transfer ederdi, bu biraz ilginç gelecek fakat düşününce ne demek istediğimi anlayacaksınız. Söylemimde ve kalıplarımda siz aykırı gelecek fakat yaşamayan bilmez derler, bu olgular davranışlar diyelim şimdilerde fazla yük, maddi yönden zaten pahalılıktan bıkan halkımızın kendi ihtiyacını zor karşılarken, sofraya koyacağı bir tabağın yük olacağını sanırken, aslında bu bir fazla tabak bereket yükünü hafifletme olarak kendine döneceğinden habersiz olmasından dolayı pek kabul görmüyor!

Şairim ne güzel demiş.

 

“Hayatım Sana Olan Aşkımdan Başka Bir Şey Değil

 

Gözlerin sorguluyor beni
Hüzünlü ve sessiz
Düşüncelerime sızmaya çalışarak,
Tıpkı ayın okyanusun derinliklerini görmek istemesi gibi...

Hiç bir şey saklamadan… Hayatımı… apaaçık önüne serdim
Bu yüzden çözemiyorsun beni.

Eğer... Hayatım
Sıradan, renkli bir taş olsaydı
Onu yüz parçaya bölebilir ve
Boynunda taşıman için sana bir kolye yapabilirdim ondan
Eğer... O
Yuvarlak, kokulu, sıradan, küçük bir çiçek olsaydı
Onu... Hemen
Sapından koparabilir ve
Saçlarına iliştirebilirdim.

Sen... Hüküm sürdüğün krallığın sınırlarından habersizsin.

Eğer... Hayatım
Yalnızca bir zevk anı olsaydı
Huzurlu bir gülümseyişte belirebilir ve
Sen... Onu... Anında çözebilirdin.
Eğer... O
Yalnızca bir keder yumağı olsaydı
Berrak gözyaşlarıyla sırrını sessizce açığa vurabilirdi.

Ama...
Benim hayatım... Sana olan aşkımdan başka bir şey değil

Ey benim en sevdiğim!

Zevkim ve cezam sınırsız
Yoksulluğum ve zenginliğim sonsuz...

Kalbim... Kendi hayatın gibi
Hemen yanı başında duruyor

Ama... Sen... Hiçbir zaman
Bütünüyle anlayamayacaksın onu.

Rabindranath Tagore

 

 

Yeterli düzeyde kendine ailesine yetmeyen bireylerin bu düşünceden bir an önce kurtulması gerekir ki, komşuluk muhabbet candan dostluğun kapısı açılsın. Düne bakınca o zamanki şartlarla bugün ki şartlar çatışmaktadır, duygu ve hislerin derine saklanarak hatta kapısı açılmayarak, yüzeye çıkarmanın çabasında olmayan insanımız gereken muhabbeti sağlayan hiçbir etkinliğe izin vermeyen haliyle ancak, sessiz kendi evinde kimseyi misafir olarak kabul etmeden neşesiz cansız haliyle yaşamaya devam edecek ta ki bu muhabbetin bir terapi vazifesi yaptığını karşılıklı ilişkilerle maddi zorluğu sıkıntıları aşmanın kapısını açtığını anladığı anda, o derine sakladığı duygu ve hislerini gün yüzüne sevinç naralarıyla atacak bundan adım gibi eminim, inşallah o günlere neşeye sevince birlikte kavuşuruz vesselam.

 

Mehmet Aluç


( Yeterli Düzeyde Kendine Ailesine Yetmeyen Birey. başlıklı yazı kul mehmet tarafından 9.04.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.