akıp giden zaman ırmağının ardından
insanlara dair hikayelerle örülü
her bir sokağı ayrı bir duyguyla yüklü
hüzün ve özlem dolu
insan hayatlarını besteleyen
kendi türküsünü söyleyen şehirler
kim bilir
ne kederler var her bir köşesinde
kaldırımları o hatıralara tutundukça
sanki nefes alıp verir
kimi zaman gurbet
kimi zaman yurt olur şehirler
yoksulluğun adresleri
avare , başıboş varoşlarla dolmuş
irili ufaklı sayısız evlerin serpiştirildiği
hüzünlü öykülerden müteşekkil
acı hayatların yaşandığı şehirler
her türlü duygunun tadıldığı
her türlü hadisenin geçtiği
ihtişamlı binaların inşa edildiği şehirler
birçok medeniyete kucak açmış
hayatın mısralara döküldüğü
kalp atışlarının hala hissedildiği
evliyanın duası olmuş
maneviyat dumanının üzerine çöktüğü yerlerdir şehirler
köyden şehre göç eden sancılı insanların
ıstıraplarının gölgesi altında şekillenir şehirler
sepetlerin iplerle aşağı sarkıtıldığı
kimisi dolu
kimisi dolmayı beklerken
muhabbet yeri gibi pencerelerde
alınları boncuk boncuk terlemiş kadınların
lafa koyulduğu mekanlardır şehirler
muzır çocukların sokaklarında dolaştığı
bahçeyi bir uçtan diğer uca elleri arkasında gezen ninenin
çardağında kur’an okuyan ak sakallı dedenin
papatyalardan taç ,
kirazlardan küpe yapan genç kızların
namütenahi güzellikte
ressamın tualinde apayrı bir renktir şehirler
beş vakit ezan sesiyle
şahadet nameleriyle tüm gönüllerin şenlendiği
gönüllerin sahibine ellerin açıldığı
hassaslaşan kalplerde gözyaşlarının billurlaştığı
gözlerden inci inci döküldüğü yerlerdir şehirler
yüceler yücesine dillerin niyaza durduğu
gönüllerin bir, dillerin bir olduğu
huzurun yaşandığı diyarlardır şehirler
devasa binalarla kuşatılmış
adeta insan varlığının önüne geçtiği caddelerle süslü
sürekli değişimin kesafet kazandığı vitrinlerle bezenmiş
anlık hayatın merkezi
hep zinde
hep canlı
hep hareketlidir şehirler
yüksek duvarlar, çıkmaz sokakları
dışarıya kapalı içe dönük evleri
sanki görünmez bir el dokunmuş , şekillendirmiş
kimi rengarenk kimi renksiz kimi ahşap
insanın şehre tesirinin armonisi ,
insan büyüsünün, melodisinin timsali şehirler
bazı insanları günahsız saf ve pak adeta melek gibi
bazıları günahlar içinde bocalayan şeytan potansiyelli
bazen bir ,bazen çift minareli camiler
yeşil pencerelerinde uhrevi vaatlerle gülen
türbelerin bulunduğu kadim şehirler
çatık kaşlıların , mütebessim suretlerin rücu ettiği
mihnet ve sıkıntının hercümerç olduğu
melankolik bir hüznün kol gezdiği
taş döşeli kaldırımlarına sinmiş bir ruhun hikayesini
bir kitaba derkenar eden şehirler
sessizliğin efsununa boyanmış
sağlam bir simetrik anlayışın
şaşmaz bir matematiğin
ince bir sanat halinin yansıması
saraylı , bedestenli şehirler
musikinin dokunuşuyla makam bulmuş
tefekkür ve tezekkürün dergahı
daha derinden seslerle yoğrulmuş
yorgunluğun biraz istirahatle,
biraz uykuyla atıldığı yerler
tekkeli ,zaviyeli , mevlevihaneli şehirler
elif gibi göğe doğru yükselen minareler
güvercinlerin konakladığı kurşuni kubbeli camiler
ete kemiğe bürünüp ,
ruhlarından üflemişler şehirlere
sözün, hikmetin aksinin yankılandığı taş medreselerle
suyun ,bereketin aktığı mermer sebillerle
koca bir tarihin şahideleri şehirler
redfer