Hatice giriş kapısına yöneldiğinde Ali’nin telefonu çaldı. Arayan Soner’di.

-Efendim.

-Neredesin Ali?

-Çaylı Otel’deyim Soner. Hayırdır?

-Hemen gelmen lazım Ali. Sıkıntı büyük.

 

            Ali oyalanmadan çıktı. 20 dakika dükkanın önüne park ettiğinde Sonar ağzında sigara volta atıyordu.

-Selamün Aleyküm Sonar hayırdır?

-Her şey üst üste geliyor Ali. Başımıza gelenler yetmezmiş gibi şimdi de Beşir Ağa buraya geliyormuş.

-Beşir Ağa’nın kim olduğunu bilmiyorum Soner. Neden geliyormuş?

            Soner yeni bir sigara yaktı.

-Mardinli Beşir Ağa. Altın piyasasının en itibarlı adamıdır Ali. Zamanında Orhan ağabeyle bayağı zıtlaşıp sulh oldular, bizden uzak duruyordu. Ağabeye olanları duyunca…

-Geçmiş olsuna geliyordur Soner. Olamaz mı?

-Ne geçmiş olsunu Ali? Bu şerefsiz sahipsiz kalan dükkanlara gider elini öptürür, çöker. Orhan ağabey cezaevine girdi ya! Elini öptürüp işimize çökmeye geliyor.

-Kimsenin elini öpmem Soner. Beşir Ağa dediğin adam buraya çökme niyetiyle geliyorsa önce cesedimi çiğnemeli.

            Soner şaşkınlıkla Ali’ye baktı.

-Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu Ali? Beşir Ağa her türlü pis işin başındadır. Canına mı susadın?

-Neyse ne Soner. Benim koruduğum bir yere kimse çökemez. Bize emanet edilen dükkanları elin adamına mı teslim edeceğiz?

            Soner cevap vermedi. Daha doğrusu cevap verecek fırsatı olmadı. Dükkanın önüne arabalar yanaştı. Beşir Ağa önde iki arkada iki eskort, son model lüks arabasıyla gelmişti. Karşılamak için arabaya doğru yürümeye başladıklarında Ali fısıldadı.

-Sakın el öpmeye yeltenme Soner.

            Korumanın açtığı kapıya doğru yaklaştılar. İçeride koyu esmer tenli kilolu biri bekliyordu.

-Hoş geldin Beşir Ağa?

-Sen Soner misin? Orhan’ın Çakal’ı?

-Benim Beşir Ağa.

            Beşir Ağa altın şövalye yüzüklerle dolu tombul elini öpmesi için Soner’e uzattı. Soner bir n tereddüt etti. Öpmek için Beşir Ağa’nın eline uzanırken Ali hızlı davrandı. Beşir Ağa’yla tokalaştı. Korumalar, şoför ve Soner Ali’ye baka kaldılar. Beklediğini bulamadığı için yüzü asılan Beşir Ağa bozuntuya vermedi.

-Kaç yıldır Orhan’ın yanındasın Soner?

-Yirmi yıl olmuştur Beşir Ağa?

            Beşir Ağa bakışlarıyla Ali’yi işaret etti.

-Bu kim?

            Beşir Ağa’nın sorusuna Ali cevap verdi.

-Karaşahin Holding Güvenlik müdürü Ali Yıldırım Beşir Ağa. Buyurun bir şeyler ikram edelim.

-Soner hem Abdullah’a hem Orhan’a söyle. Terbiyesiz çalışanların olduğu dükkanlara girmem. Yarın sabah geldiğimde gözüme gözükmeyin.

            Beşir Ağa kapıyı sertçe kapattı. Arabalar hareket etti. Soner duyduklarıyla anında panikledi.

-N’aptın Ali? Canına mı susadın sen?

            Ali umursamadı. Her zaman ki vurdumduymazlığındaydı yine. Dükkanın giriş kapısında bekleyen Müdür Fevzi’ye çay var mı diye işaret etti.

-Abdullah Bey’e ne diyeceğimizi düşündün mü Ali?

-Abdullah Bey’in Beşir Ağa’dan haberi var mı?

-Telefon gelince aradım. Gelmek üzeredir.

            Ali çalışanlardan birinin uzattığı çayı alıp bir yudum içti.

-Orhan Bey Beşir Ağa’nın elinin öper miydi Soner?

-Öyle bir şey mümkün değil Ali?

-Biz öpseydik ve dükkanları Beşir Ağa’ya teslim etseydik Orhan Bey bizi affeder miydi?

            Soner’in siniri bir anda söndü.

-Haklısın Ali. Beşir Ağa dükkana girseydi, Orhan ağabey bizi asla affetmezdi. Abdullah Bey’de geldi.

            Ali Abdullah arabasından inip yaklaştı.

-Beşir gelmedi mi daha?

-İçeri girmeden geri gitti Abdullah Bey.

-İçeri davet etmediniz mi?

-Ettik ama arabasından inmedi.

-Neler oldu Soner?

-Beşir Ağa elini öptürmek için uzatınca Ali öpmedi. Terbiyesiz çalışanların olduğu dükkanlara girmem, yarın sabah geldiğimde gözüme gözükmeyin deyip gitti.

            Ali Abdullah fazla düşünmedi.

-Hem iyi hem kötü olmuş Soner. Beşir çökemediği mekana savaş açar. Bunlar halledilecek konular. Orhan cezaevine girer girmez buraya çökmeye geldiyse bu şişko bir yerlerden sağlam tüyo almış olmalı. Bu kötü. Tehdit yiyen sizsiniz. Sizi bu durumdan kurtarmak lazım.

            Ali sessizliğini bozdu.

-Savaşı ben başlattığıma göre bitirmek te bana düşer Abdullah Bey. Ben hallederim.

            Soner şaşkınlıkla patladı.

-Nasıl halledeceksin Ali?

-Akşam Beşir Ağayla konuşmaya gideceğim. 15 gün içinde Orhan Bey cezaevinden çıkmazsa istediğini yapabileceğini söyleyeceğim. Kabul etmezse öldüreceğim.

            Soner karşılık veremedi. Sinirle bir sigara daha yaktı. Ali Abdullah düşünceliydi.

-On beş gün içinde Orhan içeriden çıkar mı Ali?

-Öyle umuyorum Abdullah Bey. Mantığım Tuğrul ölmediğine ve bulunamadığına göre istihbaratın korumasında olduğunu söylüyor. Sizi Camiaya yem etmemek için ifadeye getirileceğini umuyorum. İşler umduğum gibi gitmezse savaşı bitirmenin yollarını arayacağım artık. Öğleden sonra Çaylı Holding te ortaklar toplantısı varmış Katılmam gerekiyor. Haberleşiriz. İzninizle.  

            Aynı saatlerde Yardımcı Doçent Süleyman Yasin Karaşahin müvekkili ve ağabeyi Orhan Metin Karaşahin’i cezaevindeki ilk gününde görmeyi gitmişti.

-Nasılsın Orhan ağabey. Gece sorun çıkmadı değil mi?

            Orhan Metin aileden ayrılmasına sebep olduğu kardeşinin ilgisine nasıl karşılık vermesi gerektiği konusunda kararsız kalmıştı. Hem mahcup hem şaşkındı.

-İyiyim Süleyman buraya getirilmemi sen mi ayarladın?

-Biraz katkım olmuştur ağabey. Haydar Ağa seni bekliyordu.

-Sağol Süleyman sana yaptıklarımdan sonra…

-Ben eskiyi unuttum ağabey. Aramızda yaşananlarda benim de suçum vardı. Sen de unut. Sen benim büyüğümsün. Seni savunmam için Tuğrul Ercan’ın sağ olduğunu bilmem lazım.

-Tuğrul kayıp Süleyman. Nerede olduğunu bilmiyorum. Tüm imkanlarımı seferber ettim ama bulamadım. Ölse haberim olurdu. Dünkü otopsi raporu Tuğrul’a ait değil, tahrif edilmiş. Tarihleriyle oynanmış. Orijinalini bulursan.

-Gece arkadaşları Antalya’ya gönderdim. Diğer suçlamalardan bir şey çıkmaz sende biliyorsun. Tuğrul işini halledersek gerisi kolay.

-Emniyetteki tehdit işe yaramış galiba Süleyman. Akşam haberlerinde kısa geçiştirdiler.

-Birkaç gün içinde dedikodu yayılır ağabey. Helin medya yöneticileriyle manipülatif haberler hakkında görüşecek. Bana müsaade ağabey. Dışarıdan istediğin bir şey var mı?

-Yok Süleyman sağol.

-Sevcan’ı babamın evine götürdük.

-Fevzi, Soner ve Ali’ye söyle dükkanlara sahip çıksınlar.

-Tamam ağabey görüşürüz.

            Ali öğleye kadar oyalandı. Serhat Demir, Recep Çağ ve Bekir Özayhan ile görüşmeler yaptı. Her ihtimale karşı Orhan Metin’in dükkanlarının güvenliğinin artırılmasıyla ilgili talimatlarını verdi. Öğle saatlerinde Çaylı Otel’e geldi. Saat 13.30 da otelin idare katındaki toplantıya katıldı. Çaylı Holdingin ana hissedarları benzeri pek çok holding te olduğu gibi Çaylı ailesiydi. En büyük hissedarda Caner Çaylı’ydı.

Toplantıya hukuk müşaviri ve noter birlikte geldiler. Amaç belliydi. Caner Çaylı’nın hazırlattığı vekaletnamenin meşruluğunu belgelemek. Çaylı Holding bünyesindeki şirketlerin genel müdürleri de toplantıya katılmıştı. Müşerref Çaylı ikinci büyük hissedar olarak masanın en başında oturuyordu. Ali’yi görünce yüzü asıldı.

Toplantıya katılanların yeterli olduğunu takdir eden hukuk müşaviri sakinliğini bozmadan konuşmaya başladı.

-Çaylı Holdingin saygı değer ortakları. Malumunuz olduğu üzere holdingimizin sahibi ve büyük hissedarı Caner Çaylı Beyefendi 3 gün önce bir silahlı saldırıya maruz kaldı. Caner Bey’in her hangi bir hayati tehlikesi bulunmamaktadır. 20 Kasım günü beni ve sayın noteri tedavi sonrası dinlendiği hastaneye çağırarak bir vekaletname hazırlattı. Vekaletname tanziminden önce hastane başhekimi ve uzman psikiyatristi tarafından Caner Bey muayene edildi ve akli melekelerinin yerinde oyduğu raporla belgelendi. Şunu söylemek isterim ki; bu toplantı bilgilendirme toplantısıdır. Bilmeyenler için hatırlatmam gerekirse Çaylı holding bünyesinde Çaylı Turizm, Çaylı Lojistik, Çaylı Levazım ve Tedarik, Aksa Menkul ve Gayri Menkul olmak üzere 5 şirket bulunmaktadır. Çaylı Turizm ve Otelcilik A.Ş hariç diğer şirketlerin en az %55 i Caner Bey’e aittir. Çaylı Turizm ve Otelcilik A.Ş nin de %45 i Caner Bey’in kontrolündedir. Caner Bey hazırlattığı vekaletnameyle sahibi olduğu hisselerin kontrolünü Sn. Ali Yıldırım’a süresiz olarak vekaleten kullanımını devretmiştir. Yeni yılda yapılacak genel kurul toplantısına kadar Ali Yıldırım Bey Caner Bey’in her konuda vekilidir. Caner Bey’in el yazısıyla hazırladığı vekaletname, Sn. Noter’in hazırladığı Vekaletname ve onaylı fotokopileri, doktor raporu önünüzdeki dosyalarda mevcuttur. Gerekli bilgilendirme müşavirliğimiz tarafından tüm holding ortaklarına yapılacaktır. Teşekkür ederim.

            Masanın başında oturan Müşerref Çaylı’nın yüzü duyduklarıyla bir anda önce sarardı. Ağzından bir haykırış çıktı.

-Olmaz öyle şey! Oğlumun katilinin holding sahibi olması kabul edilemez. Kabul etmiyorum bunu. Bu durumu Caner Bey izah etmeli.

-Müşerref Hanım. Caner Bey vekaletnameyi hazırlattıktan sonra bilmediğimiz bir yere gitti. Kendisine ulaşamıyoruz. Vekaletname yasal. İtirazınız bir şeyi değiştirmeyecek.

            Müşerref Çaylı gözlerini iri iri açarak bağırmaya devam etti.

-Caner Bey’in hissesi %42 değil mi avukat bey. % 58 bu vekaletnameyi kabul etmiyor.

            Asıl bomba bu sırada patladı. Annesinin bitişiğinde oturan Hatice Çaylı lafa girdi.

-Ben %10 hissemle babam Caner Çaylı’nın kararını kabul ediyorum anne dedi.

            Elleri titreyen Müşerref Çaylı öfkeyle koltuğundan ayağa kalktı. Kızına iğreniyormuş gibi baktı.

-Yazıklar olsun sana. Emzirdiğim süt haram olsun, diye bağırarak odayı terk etti.

            Hukuk Müşaviri aynı sakinlikte konuşmaya devam etti.

-Baylar dediğim gibi şu an itibarıyla Ali Yıldırım Çaylı Holding bünyesindeki şirketlerin tek yetkilisidir. Yeni yılda yapılacak yönetim kurulu toplantısına kadar böyle devam edecek. Hepinize teşekkür eder iyi günler dilerim.

            Hukuk müşaviri ayağa kalkmak için niyetlenirken Ali’nin konuşmaya başlamasıyla yerine oturdu.

 -Sayın Müşavir bir konuda bilgi almam mümkün mü?

-Elbette Ali Bey. Buyurun.

-Holding içerisinde yapacağım bütün uygulamalar noter kanalıyla mı yapılmak zorunda? Mesela işten çıkarma ve yeni görevlendirmeler gibi.

-Hepsi değil Ali Bey. Yönetim kurulu kararıyla yapılan görevlendirmeleri iptal edemezsiniz. Örnek vermem gerekirse Hatice hanımın Genel Müdür yardımcılığı görevi yönetim kurulu kararıyla verildi. Ayrıca denetim ve istişare kurulu gibi görevleri de yönetim kurulunda belirlenen görevlerdir. Diğer görevler ve görevliler hakkında tasarruf kullanabilirsiniz. Hatice Hanım gerekli her konuda size bilgi verecektir. Bende isteğiniz halinde bu görevi yaparım.

-Teşekkür ederim sayın müşavir. Kafama takılan bir şey olursa haberleşiriz.

( Bereli 68 başlıklı yazı Mustafa ESER tarafından 24.05.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu