Güllerin Kokusuyla Serinliği
Düşünürken bazen ne düşündüğümü
unutuyorum, hatırlamak için beynimi kanatırcasına düşünüyorum, dilimin ucunda
bir kelime söyleyemiyorum nedense! Bu sessizliğe neden bu yakama yapışan tufan
olup esen beni sürükleyerek kayalara çarpan, kalbimi parçalayanın bir sebebi
vardır mutlaka ama nedir? Pişmanlığım mı? Yok, öyle bir pişmanlığım belki
koluna yapışarak gitme demeliydim, lakin gidene nasıl gitme denilir ki?
Sokaklar sakin mi şimdi evet, lakin sokaklarda aradığım nedir onu da unuttum! Bir
amacı olmalı insanın sokaklarda? Ya özlemi ya bir gülüşü arar, bir sokağı kendi
güzelleştirende bu değil midir ki, ben kaybettim!
Sokaklar artık bana yabancı, içinde
biz yokuz ondan mıdır? Öyle ise bizi ayıran neydi? Düz sokaklar neden kıvrım
kıvrım kıvrılarak yokuşa çıkıyor? Söyleyeceğim fakat aklımın ucunda, aklımın
ucunu kaybettim yakalayamadım söyleyemiyorum. Bahçelerde güllerin açarken
kokusu ile serinliği sarardı sokakları şimdi o da kalmadı güllerin kokusuyla
serinliği. Aslında yaşamak çok şeyi öğretirken biz hiçbir şey öğrenmemişiz
baksana yine tek başınayız! Okumaya çalıştığımızı kitaplar bire paramparça
olmuş biz gibi!
Dört bir yanımız kendimsizlikle, sensizlikle
dolu önünden geçiyorum belki sende geçmiştirsin fark edemiyoruz, fark etseydik
gerekeni yapar buna izin vermezdik. Gökyüzünde uçan kuşlar azalıyor, vurulduğumuz
o yere vardıkça hatıramda bir şey var hatırlayamıyorum, ürpererek geçiyorum
orada. Ben değil galiba sende unutmuşsun yoksa sen arar sokakta beni bulurdun
değil mi? İçimde zapt edemediğim sözler var yakalayamıyorum kaçıyorlar? Neden
hala bunlar benim vazgeçilmezim ise senin nasıl vaz geçtiklerin oluyor
anlamıyorum! Baksana eksik olan bir şey var sokaklar sessiz kimliksiz mutsuzluk
havası ile erkenden kararmış! İleride yanan ateşin küllerinde biraz duman
çıkıyor, üflesem ateşi yeniden yanar mı? Şimdi birisi çıkar yangın çıkarıyor
diye beni ihbar eder güvenlik güçlerine…
Mehmet Aluç