1
‘’Bana güzel şeyler söyleme,
Beni övme, sözlerin iyi gelmesin bana
Çok kötü şeyler söyle, öyle kötü
Olsun ki fena olayım ben de,
karanlık, kuyu,
Kötülük filan iyi kalsın sözlerinin
yanında,
Birkaç yaz kendime gelemeyim
Kimseye de gidemeyim hatta
Kimse de gelmesin bana…’’(H. Ergülen)
Bol ve de dökümlü etekleri var/mış
ömrün
Horasan tepelerine ulaşmalıyım
Ulaşılmazlığımda saklanmalıyım ve de.
İhbar ettiğindir bende yana derdin
Aşkla heba ettiğim kadar hibe ettiğim
Sevgim ve sefaletim.
Bir ön söz ise şiire
Şirin bir latife buyurmalıyım size
Buyrukların buyruğu ve en büyüğü
İlla ki sevgi nezdinde hayatın
Sevdiğim kadar bahtiyarım
Bir de sizi büyüttüğüm gözümde
Olsa olsa aşkın fıtratı ve kör gözüm
Nasıl ki büyükten büyük Allah var
Ve evet, bu denli sevmemeliydim sizi
Ve içimi açmamalıydım
Sadece bir şiir olarak kalmalıydınız
Ve siz karaladıkça sevgimi
Latife yaptığınızın sanmıştım
İhbar edense yüreğim hani endamıyla
kucakladığım sizi
Görgüsüzler gibi aşkı tepeye
yerleştirdiğim.
Ben dilinden uzak kalmamsa bir
emir-komuta zinciri
Lakin ben eğer ki ben olmazsam nasıl
severdim sizi?
Layığıyla yaşamanın ve sevmenin
nezdinde
Uçuşur ruhumun perdeleri
Ve o yaralı korniş nasıl da inler her
çektiğimde perdeyi
Hem sevemedim ben öyle kalem çekmeyi
gözüme
Kalem en çok elime yakışır gözlerimse
semaya
Tanışıklığımsa aşkla ta çocukluğumda
anladım ben
Sevginin olağan üstü gücünü nasıl ki
sunan bana Yaratan
Ve aşkla pekişen özlem ve öz verim
Ön sözü olduğunu da bilemedim hem
şiirin hem ömrün
Sadık olduğum kadar Mevla’ma
Ah, ben hep sevmekten aldım gücümü
Güç bela da olsa sevdim kendimi
İkazı evrenin ve Rabbimin
Ve meylettiğim kadar aşka ve sevgiye
Kötü olansa dünya idi
Asla konduramadım size kötü olmayı
Ne derseniz nasıl ki başım gözüm
üstüne
Sıfatlardan bir hat döşedim içimdeki
çocuğa
Ve kalbim her müşküle düştüğünde
Meşgule verdim aşkı ve sevgiyi
İtiraz etme hakkı tanımadı bana evren
ve siz
Sizli bizli olmaksa saygının ve
sevginin meali ve ben
Alabildiğine coşkuyla ve telaşla
sevdim sizi
Öncesi de bende saklı
Kat çıktığım kadar İlahi Makama
Aşkı aşkla sevdim
İşimi ve insanları ve kitaplarımı ve
dünyayı
Çizdiğim çöp adamı bile sevdim
Hatta çöp kutusuna attığım bitmiş
kalemi yırtık yaprağı
Asla da yaprak gibi titremedim
Titrimdi sevgi ve itibar
Kendime duyduğum saygı babında
Ben-merkezcil olduğumu söyleyen kimse
Önce dönüp bir baksın kendisine
Beni ben yapan her hatama ve günahıma
Bandım doğrumu ve sevabımı
Ve işte gelip de kondum yüreğinize
İster şiir deyin isterse yerin dibine
sokun beni
Bilmediğiniz kadar gerçek ve iyiyim
ben
Kötü olansa dünde kalan
Yarınlarıma ikazım
Yâd edilesi mizacım ve mazim
Şerefimle yaşayıp da sevdiğim ve
yazdığım
Ne de olsa aşka aş erendir kalbim ve
kalemim
Üstelik ben en çok en çok
Allah rızası için sevdim sizi ve
herkesi
Meylettiğimse cennet hem de içimde
saklı
Cinnet geçiren bir günü kapıdan
kovduğum
Ve işte bacamdan içeri girdi şiir ve
sevgi yine ve yeniden
Ben olmaktan öte sevgidir diğer adım
Bir çiçek olduğuma da bakmayın hani
Köküm derinde inancımla nasıl da
sağlam
İtibar ettiğim kadar evrene
Saygımı kesmedim ne sizden ne
kendimden
Sevilmeyi dilemiyorum üstelik
evrenden
Rabbim beni sevsin yeter
Ben sevdiğim kadar mutluyum ve
coşkuluyum ve mademki kader
Böyle ön gördü başım gözüm üstüne…