Bir örüntü ise yazılan masallar
devasa bir görüntüdür kalbe nüfuz eden aşkın ateşiyle tutuşan bir şiirden daha
fazlası ne olsun istersin?
Şakıyan ruhun öyküsüdür ördüklerim
Şen sesi mazimin
Çocuk kaldığım dünya ikliminde
sıradan
Bir hadise değildir sana rastladığım
Rest çekmişken aşka
Reşit kılınmış sözcüklerden uzanan
yol
Yüreğin köprüsü
Yalnızlığın törpüsü
Hükmedene duyduğum büyük aşk
Mezarıma sirayet edecektir
sessizliğim
Başucumdaki mezar taşına yazmalılar
ne çok sevdiğimi…
Öykündüğüm bir Allah’ın kulu yok iken
Ta çocukken öldürdüğüm nefsim
Nefes nefese sevdiğim yaşam
Tadı damağımda kalacak büyük
olasılıkla
Vakit erkenden dolup da göçersem
Sinemde saklı rüzgâr
Rüzgârda saklı ismim
İsmimde saklı yaşama sevincim ve
sevgim
Harlı yürek haşmetli yalnızlığım
Dikiş tutmaz gönül denen tekkem
Arzı endam eden yeni güne sektiğim
Sarmalında duyguların
Hasat zamanını beklediğim
Her gece her şiir ve bağrı yanık
şehir
İklimsiz bir sevdadır benimki
Nazenin yüreğimle konduğum bir çiçek
ne ki?
Ben çiçeklerden yapılmış devasa bir
buketim
Hüznümse yaprağım
Otağı kurduğum metanet
Aşkla eşleşen meddücezri evrenin
Sarmalında hayatın
Yaşamaktan çok ötedir hissettiğim.
Ne şiirler yeter bana
Ne de yazılmayı bekleyen
Aşkın Şems’i bir neferim ben
Hazanın ritüeli dökülen yapraklarım
kanarken
Kandığım herkes her vecize
Kaybolduğum bazen kendi içimde
Şerh düşülesi binlerce sözcük ve imge
Bostan korkuluğu gibi yaşamayı
sevmedim
Coşkumdur ruhumu kaynatan
Şiirler ektiğim ne ki duvağında
gecenin
Saklıdır sürdüğüm saltanat
Mesken edindiğim gönül denen kubbe
Layığıyla yaşamak sevmek düşen payıma
Payidar kılmalıyım duyguları
Pişekarıyım belki de dünün gölge
oyununda
Kaçtığım değildir insanlar
Hangi gölge ise peşime takılan
Huzura dönük yüzüm aşkla Rabbimle
eşleşen
Kaytardığım bir görev değil hem
yaşamak
Kaynayan sözcüklerin ilhamından arda
kalan
Nazenin fısıltılar
Niyazımda saklı güzellikler
Bilen bilir beni varsın bilmesin
Yürüdüğüm Hakkın yolunda geri durmak
ne demek
Aşktan ve inançtan büyük olan ne ki?
Mademki büyükten büyüktür Rabbim…
Gözümden akan yaşlar İlahi bir nehir
Göz pınarlarımdan taşan sular ve
sureler
Kanıksadığım acı yüklü ömür
İzahı Allah katında saklı
Ola ki erkenden göç edeyim
Yazsınlar da mezar taşıma:
Ben henüz ne söyledim?