İlahi bir renk göğün ç/ağrısı sözcükler dökülüyor pul pul bulutlardan ve kul olmanın mealini sorguluyorum da bir yandan için için içimi sanırım içimi zor olacak gecenin içerlediğim kayıp yıldızlardan derlediğim o mabede de bekleyeceğim tüm duygularımı beklentisiz sevdiğim kadar insanları yazdıklarım da bir eklenti mahiyetinde hayata.

Rotası meçhul bazen rüzgârın.

Kıt kanaat geçinmek neyse de kıt kanaat sevenlere yok tahammülüm yine de sorun etmemeye çalışıyorum ve yüreğime kazıyorum sevdiklerimi bir bir.

Bir yangının ihbarını aldım az evvel:

Kıyıda köşede kalmış üç beş şiir buldum da dünden nemalandığım hali hazırda onları sermeyi düşünmüyorum yürek kilimime biliyorum ki her şiir ayrı bir mevsim biliyorum da bilmezden geliyorum bazen kendimi kendime sunup da yine kendimi sahiplenirken beceremiyorum işte pek çok şeyi.

Hüviyetim tescilli ve tüm benliğimle Rabbime teslimiyetim beni huzura kavuşturan.

Damga yemiş kinayeler.

Dalgalı denizler ve ruhlar.

Damda yürüyen kedi.

Bir de mevsimin ve günün uçuşan perdesi…

Dur durak yok hayatta ve eriştiğim her durakta beyin fırtınası yapıyorum belki de yayan geçen ömrümü hızlı kılmak adınadır yazdıklarım.

Yazmadıklarımı tımarlıyorum ve devasa bir beyaz sayfa serili önümde şiirsel bir taarruz şiirsel bir temenni ve de tecelli.

Duygular var kendimden arakladığım.

Taş kapı duvar bazen rastlaştığım ve de restleştiğim.

Minyon kalbin pompaladığı kandan bile fazla kalemin döküntüleri ve işte ruhuma özgürlüğü dikiyorum mintan olarak ve susku giyinmiş bedenimle tezat yüreklere yolculuğum yapıyorum.

O devasa kesif sessizlik yok mu hele…

Randıman alamadığım kuru gürültü kuru kalabalık.

İçten içe de büyüyen bir yangın.

Sahi, bir kıvılcımdan doğması mümkün mü bu bitimsiz yangının?

Bir dip notsa günün ardından radarıma takılan.

Kavisli bir yol belki de içimdeki tümseklerde yere yığılıp kaldım sonra da mütereddit adımlarımla adımladığım güzergâh.

Hüznün bir tarifesi var mı sahi ya da faizi?

Mademki faiz haram neyimle yeteceğim ben bu bitimsiz sözcük akımına her kapıldığımda hep mi sil baştan yapacağım?

Künyemde kazılı ismim.

Bir kazıt olsa olsa dünde kalan pek de revaçta olan.

Melodiler sökün ediyor ansızın oysaki gecenin karanlığında tek ses de yok kalemin ucundan dökülen sözcüklerin dışında yer gök nasıl da sessiz ve sağır ama Sağır Sultan bile duyarken dökülen kelimelerin gürültüsünü yoksa hayat bana ihanet mi ediyor ne de olsa bir baltaya sap olamadan geçti hayatım büyük ihtimalle de böyle sonlanacak.

Kalburüstü kimi duygu aşkın meskeninde turkuaz bir özlem.

Tek ziynetim var benim:

Kolumda altın bileziğim.

Üç beş diploma bir de zihnimdeki külliye.

Ama işe yaramıyor hiçbir şey ve ben her ne kadar mücadelemi sürdürsem illa ki kırağı çalıyor duygularım bazen kesilen bir ağaç gibi kökünden ve dökülen yapraklarım hali hazırda köküme nüfuz etmeyen devasa bir testere.

Aklımı matkapla delip de yeni b/ölmeler açtığım bir de alt bellekte saklı binlerce kayıt.

Bir izahı var mı yok mu yoksa ya da itiraf ettiğim her duygum için ayrı bir dilekçe mi sunacağım ilgili makama?

Restleştiğim ne çok şey içimdeki istila öylesine büyüyor ki ve t/aşkın mahiyette bentler aşıyorum bazen deli gibi ç/ağlıyorum bazense gerisin geri kaçıp sil baştan yazıyorum hikâyemi.

Her gün ayrı bir hediye.

Yoksa kâbuslar da mı sık sık zuhur ediyor gözlerim açıkken…

Hasat zamanı geldi işte günün, gecede kıyama duran ruhumdan arda kalanlarla geçiştirdiğim bir öğün ve şimdiden yarını arzuladığım ya da yarım kalan hayallerime yeni hikâyeler eklemek adına ve evet, ben bu hikâyenin başkahramanıyım ve de anlatıcısı bu yüzden dört gözle yolunu g/özlüyorum siz dostlarımın siz okuyucularımın her günü özel kılan bir hayal âleminde hayatın gerçeklerini de yumuşak bir dille sunmanın resitali iken, kalemin yaz dediği…

 


( Bir Yangının İhbarı... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 9.08.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu