ya
lan
cı
kendi öfkende tükettin tüm latif duyguları
çürük yapraklarını kaldırıp at
kırık kaldırımların taşlarını yeniden diz
birkaç ağaç dik yamacına
poyrazı dindirsin
ılıman bir iklime benzetsin seni
sadece
sana geri dönüşü olamayacağının verdiği galibiyet duygusuyla
yüzünde bir nebze kızarma olmadan
tekraren
sıkılmadan söylüyorsan
yalancısın
çıkarına münasip her davranış için
zekanın, deneyimlerin kazandırdığı kabiliyetlerinle
birilerinin canına, malına
sahip olduğu manevi aleme
zarar vermek ihtimalini bir an bile düşünmüyorsan
zalimsin
kalp kırmanın
gönül incitmenin
birinin içinde dert olmanın
insanın
insanlığın ölümü kadar
ciddi bir suç olduğu gerçeğine riayet etmiyorsan
gaddarsın
yaratılmışın imkanlarından nemalanmak arzuyla,
Yaradan’ın rahmetinden mahrum kalmanın meydana getirdiği
tozlanmış
küflenmiş kalp odalarında
manevi bir temizlik kaygısını taşımıyorsan
günahkarsın
suyunu susayana
aşını acıkana,
kapını yolda kalana sunmuyorsan
bu uğurda bir şeylerden vazgeçmiyor,
bir şeyleri yapmıyor
bir şeyleri vermiyorsan
şükürsüzsün
sadece egonu
bir anlık tatmin edebilmek hevesine kapılarak yapıyor
yaktığın, yıktığın dostlukların
gönüllerin
kaybettiğin duaların yasını
başka bir zamana öteliyorsan
bencilsin
makam, mevki
takdir, teşekkür, tebrik elde edebilmek umuduyla
erdem, ahlak, şeref, iman gibi sıfatların kaybına üzülmüyorsan
önüne çıkan her olguda
kolay
kazançlı olabilecek aykırı yollara sapıyorsan
sapkınsın
seni Yaradan’a
seni dünyaya getirene
sana bir şey öğretene
kalbine üfleyene
müşkülünü kolaya,
gözyaşını umuda
dikenini güle
acını teselliye çevirene
dualarında yer verecek kadar şükran duymuyorsan
terk etmeye envaiçeşit bahane üretiyorsan
nankörsün
affetmeye, kusuru örtmeye
ayıbı pas geçmeye
sevgiyle öğüt vermeye
incitmeden düzeltmeye tahammül etmiyorsan
kendi kusurlarını yansıtan gönül aynasına
kusurunun, eksiğinin verebileceği zarar ihtimallerini
göz ardı ediyorsan
gafilsin
bir insan düştüğünde
bir kedi acıktığında
bir ağaç kuruduğunda
bir ocak söndüğünde
bir yürek yandığında
sadece göz ucuyla değil
tüm manevi ikliminle
tüm dünyevi kabiliyetlerinle
yalnızca Allah rızası için dönüp de bakmıyorsan
vicdansızsın
sırf farklı düşünüyor, farklı inanıyor, farklı yaşıyor
farklı hissediyor, farklı giyiniyor, farklı seviyor diye
insana insan gibi muamele görme
senden görüp bir günahını ,kabahatini düzeltebilme
değerini keşfedebilme müjdesini çok görüyorsan
insafsızsın
kusurlarıyla birlikte insanın cevherini,
kalın duvarların ardına saklanmış kalbin sevgisini,
yanlışlar içinde doğruyu arayan gönülleri
imkansızlıklar ortasında lütuflara hevesli ruhları
katı görünenin naifliğini
suçlu görünenin masumiyetini
bedenin ve aklın zahmetine sunmuyorsan
merhametsizsin
bu dünyada bir secdelik zamanın
bir lokmalık infakın
bir çıkarsız ihsanın
bir tövbelik yakarın bulunmuyorsa
kimse görmüyor, duymuyor, fark etmiyorken
alkışlamıyor,karşılığını vermiyorken çare olamıyorsan
ruhsuzsun
imanda, ibadette, dünya işlerinde
senden iyi olduğunu düşündüğün kişiye
haset yerine hayır duanla eşlik etmiyorsan
saklı gizli yapılanın
duyulmadan işlenenin
görülmeden gizlenenin de
insan haysiyetine zarar verebileceğine
aklın ermiyorsa
zavallısın
helali istiyorken bazen madden kaybetmeyi
sevgiyi istiyorken bazen mücadele etmeyi
ibadeti istiyorken bazen sebat etmeyi
rahmeti istiyorken bazen sakınmayı
kavuşmak istiyorken bazen beklemeyi
sevilmek istiyorken bazen gönül vermeyi bilmiyorsan
vefasızsın
annene-babana,
kardeşine, eşine, dostuna, komşuna
yolda karşılaştığın herhangi bir insana
hocana, akrabana, çocuğuna, çocuklara, hayvanlara
toprağa, vatana, vatandaşa
farklı ırklara göstereceğin saygıyı
kibrinde yok ediyor
tüm yaratılmışa hürmetle yaklaşmayı ibadetten saymıyorsan
ziyandasın
kine ve küfre başvurmadan önce öğrenmek
anlamak, yanılma riskini göz önünde bulundurmak
tevazusuna başvurmuyorsan
benlik duygunu hiçliğe
yokluk kaygını ilahi varlığa
özlemlerini, dualarını, arzularını hayırlı vakitlere
teslim etmiyorsan
hüsrandasın
güzeli takdir ederken hasetinden duraksıyor
çirkini düzeltmeye kalkarken büyüklük taslıyorsan
elde ettiklerine,
başardıklarına yaratmışsın gibi tapılmasını bekliyor
yaptırana,
elde ettirene, başarmanı olanaklı kılana
Allah’a secde etmiyorsan
yitiksin
gönül kırdığında almıyor
aman bekleyene elini uzatmıyor
af dilendiğinde affetmiyor
zamanını, aklını, çabanı ve merhametini
muhtaç olana bağışlamıyorsan
noksansın
derde düşünce, elin daralınca
kalbin incinince, için sıkılınca
beklediğin gelmeyince
uğraştığın olmayınca
insanlara sevgini
Allah’a ibadetini terk ediyorsan
hayırsızsın
bilgini, ilmini,
mahzar olduğun güzellikleri
yazmıyor
anlatmıyor
söylemiyor
öğretmiyorsan
faydasızsın
bildim deyip öğrenmiyor
duydum deyip araştırmıyor
aklım var deyip akıl danışmıyorsan
söyleneni söyletenden,
verileni verdirenden
olanı ‘Ol Diyen’den bilmiyorsan
cahilsin
genişlet sınırlarını
sende buluşsun özlem dolu gönüller
geceler sende uyusun
bahar çiçeklerinin yaydığı kokularla beze her yanını
işe önce
sevmekle başla
redfer