Bugün  30  Ağustos  1922’de kazandığımız  büyük  zaferin  100.  Yıldönümünü  kutluyoruz.  Mensubu olmaktan  gurur  duyduğum Türk  Milletine  kutlu  olsun.  Bize  bu  zaferi ve  dolayısıyla da  bağımsız  Türkiye'mizi  kazandıran  başta  Mustafa  Kemal  Atatürk  olmak  üzere erinden  generaline,  sivil  halkına  kadar  bu  zaferde  toz  zerresi  kadar  da  olsa  payı  bulunan  ve  bugün  itibariyle  hepsi  rahmetli  olmuş  olan  herkese  sonsuz  şükran  ve  minnet  duyguları  içinde  Allah’tan  rahmet  diliyorum.

Yok  yok  bir  tarihçi  olarak  oturup  sizlere  30  Ağustos  Zaferi  nasıl  kazanıldı  bunun  hikayesini  anlatmayacağım. Bunu  herkes  az  ya  da  çok  biliyor  zaten. O zaferle  ilgili  daha  başka  şeylerden  bahsedeceğim  sizlere. 

Bugün  100.  Yıldönümünü  kutladığımız  30  Ağustos Zaferini  ne  kadar  anlayabilmişiz  onun  üzerinde  durmaya  çalışacağım  çok kısa  olarak.

Evet..Bu  yazıyı  sizlere  iki  adet  fotoğrafla  sunabilmek  için  çok  uğraştım  ama  beceremedim. Fotoğraflar  olmayınca  da  ne  dediğimi  ne  demek  istediğimi  anlayabilmeniz  için  biraz  hayal  güçlerinize  ihtiyacım  var.

O  fotoğrafları  yayınlayabilseydim  1. Fotoğrafta  göreceğiniz  şey  1921  Yılında  yani  ülkemizin  Yunanlılar  tarafından  işgal  edildiği  yıllarda  Yunan  asker  ve  subaylarının  Anadolu’da  bir  köyde  bir  Türk  kadınını      ( ama  soymadan-  giyinik  vaziyette ) oynattıkları  olacaktı. Şimdi  işte  bu  manzarayı  hayal  edin... Hayal  etmenize  de  gerek  yok.  İnternette  çok  var  bu fotoğraf. Ararsanız  bulabilirsiniz. Daha  da  bulamazsanız  şu  linkten  görebilirsiniz: http://www.edirneyenigun.com/yazar/3387/kurtulus-savasi-doneminde-yunan-mezalimi.html

Şimdi desem ki 'Şu birinci fotoğrafta gördüğünüz şey var ya..İşte o fotoğraf Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan savaşından hemen önce Anadolu'nun bir köyünü işgal etmiş olan Yunanlıların, bir Türk kadınını zorla oynattıklarının fotoğrafıdır.''

Eminim hemen hemen herkesin milli duyguları şaha kalkacak ve en azından o Yunan askerlerine ana avrat küfredecektir.

İkinci  fotoğraf  neydi  peki?

O  da  günümüze  ait  bir  fotoğraftı. Fotoğrafta  bizim  Türk  Kızları  yabancılar  karşısında (  Turistler ) yarıdan  bayağı çok çıplak  bir  vaziyette  göbek  dansı  icra  ediyorlar  ve  100 sene  önce  dedelerine  düşman  dediğimiz  ve  savaştığımız  insanlar  bizim  kızların  göğüslerine  para  sıkıştırıyor ( Dolar  ya  da  Euro  tabii  ki ) [ Bu  fotoğraf  için  link  vermiyorum  zira  bulunması  en  kolay  fotoğraftır.]

Şimdi  gelelim  zurnanın  zort  dediği  yere:


Ben '' İstiklal Savaşı , 1. Fotoğraftaki zulüm bir daha yaşanmasın diye yapıldı.'' dediğimde alkışlanıyorum ama 2. Fotoğrafa bakarak '' Ulan! İstiklal Savaşı bunun için mi yapıldı? '' Dediğimde, az  önce  Yunan  gavuruna  sövenler  bu  sefer bana  sövüyor ya  da  şiddetle protesto  diyorlar ‘’ Sen Atatürk’ün  bize ve  özellikle  Türk  kadınına  armağan  ettiği  özgürce  yaşam  hakkına  ne  hakla  karışırsın?’’  Diye.

Velhasılıkelam  birileri  bu  ülkede  30 Ağustos  Zaferini  de  Cumhuriyeti  de  hiç  anlamamış  ama o  anlamayan,  düşman  karşısında  zorla  oynamak  ile  ülkemize  eğlenmek  için  gelmiş  olan  yabancılar  karşısında  kendi  özgür  iradeleri ile göbek atmak  ve karşılığında  maddi  menfaat  sağlamak  arasındaki  farkı  kavrayamayan  ben  miyim?   Yoksa  İstiklal  Marşının  tamamı  okunduğunda  ‘’ Değmesin  mabedimin göğsüne namahrem eli ‘’mısraında gözleri  yaşarıp  içinden  ‘’ Amin’’ dediği  halde  Türk  kızlarının  göğüslerine  namahrem  eli  değdiği  için  infial  eden (  patlayan ) bana  ‘’ Sen  ne  karışırsın  Türk  kadının  özgürce  yaşam  hakkına?’’  Diyenler  mi?  İşte  o  konuda  bayağı bayağı  bayağı  tereddütteyim.


( 30 Ağustos Zaferini Ne Kadar Anlamışız? başlıklı yazı Sami Biber tarafından 30.08.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu