Bir toplumun ayakta kalabilmesi, ahlaki, sosyal ve siyasal yönden, ekonomik açıdan rahat ve huzurlu olabilmesinin tek şartı toplum içerisinde emniyetin tesis edilmiş olmasıdır.

Emniyetin olmadığı ya da zayıf olduğu toplumlarda asayiş genelde sıkıntılıdır. İnsanlar huzurlu ve mutlu olamazlar. Hırsızlıkların, gaspların, cinayetlerin ve toplum düzenini sarsacak derecedeki ahlaksızlıkların önüne geçemezler. Adaleti mafya dağıtmaya başlar. İnsanlar kendi başına hem hâkim, hem savcı, hemde cellât rolünü oynamaya başlarlar.Ki bu durum o toplum için pek hayırlı bir sonuç doğurmaz.

Sosyal hayatın sarsılmaması, insanların güven içinde işlerine ve alışverişlerine gidebilmesi, okullarda derslerin rahat ve huzurlu bir şekilde görülebilmesi, camilerde ibadetlerin kaygısız bir şekilde ifa edilebilmesi, ekonomide, siyasette, ticarette, huzur bozucu taşkınlıkların önlenebilmesi için emniyetin varlığına mutlak ihtiyacımız var.

Emniyet mensuplarımız sürekli nöbet başında, devriyede, karakolda ya da sivil görevde bizim rahatımız ve huzurumuz için çalışıyorlar. Polisimiz ve jandarmamız bu toplumun rahat ve huzuru için çatışmalara girip gözünü bile kırpmadan şehit olurken bizler evlerimizde ya da işyerlerimizde hayatı kazanmaya ve tadını çıkarmaya bakıyoruz. Şu anki rahatımızı, huzur ve mutluluğumuzu inanın vefakâr ve cefakâr emniyet mensuplarımıza borçluyuz.

Polisin olmadığı ya da zayıf olduğu bir toplumda farkındaysanız insanlar sürekli gergin yaşarlar. Evlerini, arabalarını, işyerlerini değişik tedbirlerle kendileri güvenlik altına almaya çalışırlar. Yani kendileri polis olmaya kalkarlar. Ama polisin var ve güçlü olduğu bir yerleşim biriminde de insanlar gayet rahat ve huzur içerisinde hayatlarını yaşarlar. Komşularıyla ve arkadaşlarıyla olan ilişkilerinde daha rahat davranırlar. Çünkü onların güvendikleri bir güvence noktası vardır. İşte o da polisimiz ve jandarmamızdır. ALLAH onları başımızdan eksik etmesin.

Çumra’mızda 1980’li yıllardan bu yana emniyet teşkilatını kısmen tanırım. O zamandan beri belki yüzlerce polis arkadaşımız geldi geçti. Bu insanlar Çumra’mızın asayişini kemal düzeyde tutmaya rahat ve huzurlu bir toplum oluşturmaya çalıştılar. Hiçbirisinin aşırı bir hareketini ya da polis teşkilatını utandıracak bir davranışını görmedim. Hepsi vefakâr, cefakâr Çumra için çalışan babayiğit insanlardır. Bizlerde bu çalışmaları karşısında onlara elimizden geldiği kadar yardımcı olmalı ve görevlerinde zorluk çıkarmamalıyız.

Her ne zaman emniyete bir iş ya da ziyaret için gitsem hep iyi niyetli, işinin erbabı, çalışkan ve zorluk çıkarmaktan ziyade yardımcı olmaya çalışan, bağırıp çağırmaktan ziyade izzet ve ikramda bulunan polis arkadaşları gördüm. Görev yerleri karakol değil sanki misafirhane. Zaman zaman ziyaretlerini gitmenizi ve onlarla sohbet etmenizi tavsiye ederim. Nihayetinde onlarda bizim içimizden çıkmış ve bize hizmet etme gayretinde olan insanlardır.

Bizler Çumralılar olarak ilçemizde görev yapan polis kardeşlerimize çok şeyler borçluyuz. ALLAH onların yardımcısı olsun. Onları hizmet ettikleri bu yüce topluma ve çoluk çocuklarına bağışlasın.

POLİS TEŞKİLATIMIZIN KURULUŞUNUN 165.YILDÖNÜMÜNÜ KUTLAR GÖREVLERİNDE BAŞARILAR DİLERİM.


( Asayiş Berkemal başlıklı yazı S.ULUPINARLI tarafından 4/11/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu