Yüce dinimiz İslam’ın temelinde insanların dünya ve ahiret saadetinin temin edilmesi yatmaktadır.

Dünya ve ahiret saadetini temin etmenin yolları gerek Kur'an-ı Kerim’de gerekse hadis-i şeriflerde açıkça gösterilmiştir. Bu yollardan birisi de şüphesiz ki sıla-i rahimdir.

 

Sıla-i rahim, akraba ziyareti demektir. Yani kişinin yakın ve uzak akrabalarını ve özellikle ana-babasını ziyaret etmesi demektir.

 

Müslümanların sıla-i rahim yapıp akrabalarıyla alakasını kesmemesi dinimizde farz-ı ayn sayılmış ve herkese bu görev ayrı ayrı yüklenmiştir.

 

Sıla-i rahim konusu gerek Kur'an-ı Kerim’de ve gerekse hadis-i şeriflerde çokça zikredilmiş ve Müslümanlardan bu konuda çok hassas davranmaları istenmiştir.

 

Uzak ve yakın bütün akrabalarından irtibatını kesip onların derdiyle dertlenmeyip, sevincini paylaşmayan insanlar bu tavırlarından dolayı pek hoş karşılanmazken, akrabalarıyla ilgilenip onları ihmal etmeyen, iyi ve kötü günlerinde onlarla beraber olmayı adet haline getirenlerde dünya ve ahirette bir takım nimetlerle müjdelenip taltif edilmişlerdir.

 

Bir hadis-i kutside Cenab-ı Hak “Kim akrabalarıyla olan ilişkilerini sürdürür, onlarla irtibatını kesmezse, kendisinin de o kuluna olan ilgisinin süreceğini ve o kulu ile olan irtibatının kesilmeyeceğini, fakat akrabasıyla olan ilişkisini kesenlerle kendisinin de ilişkisini keseceğini.” bildirmiştir (Buhari-Edep-13)

 

Hazret-i Peygamber(sav)’de konu ile ilgili olarak beyan ettiği pek çok hadis-i şerifinin birinde “Bütün faziletlerin en üstünü, senden ilgi ve alakayı kesen akrabanı ziyaret edip onunla olan ilgi ve alakanı canlandırıp yaşatmandır.” (Müsned-3-438) buyurmuştur.

 

Hz. Muhammed (sav) efendimiz İslam’ın bütün emirlerini hayatında bizzat yaşayarak bizlere öğrettiği gibi sıla-i rahim konusunda da çok hassas davranmış bizlerin de öyle davranmamızı istemiştir.

 

Sıla-i rahimin ömrü uzatacağı, rızkı bollaştırıp sıkıntıların giderilmesine vesile olacağı, akrabalara yapılan mal yardımlarının sevabının diğer insanlara yapılan yardımların sevabının tam iki katı olduğu değişik rivayetlerde bizlere bildirilmiştir.

 

Peygamber efendimiz (sav),akrabalarından İslam’a girenler ya da girmeyenler diye bir ayrım yapmamıştır. O hepsine ayrı ayrı değer vermiş ve onlarla olan akrabalık bağlarını koparmamaya çalışmıştır.

 

Bir hadis-i şeriflerinde Hz. Peygamber (sav) “Akrabaları ile ilişkisini kesenlerin cennete giremeyeceklerin arasında olduğu gösterildi.”(Buhari Edep-11,Müslim-“Birr”-18-19) buyurmuşlar ve sıla-i rahim konusunun ihmale gelmeyeceğini bildirmişlerdir

 

Sıla-i rahim konusunda bu kadar ısrar edilmiştir. Çünkü önemlidir. Akrabalarıyla olan ilişkilerini kesen insanların çoğunlukta olduğu toplumlarda birlik ve beraberlik duyguları zayıf olur. Akrabalık, arkadaşlık ve kardeşlik bağlarının zayıf olduğu toplumlar ise başka toplulukların her zaman hedefinde olurlar.

 

Aralarındaki akrabalık ve kardeşlik duyguları zayıf olan insanlar, ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel, ahlaki ve manevi birliktelikler oluşturup duruşlarını sağlamlaştıramazlar. Her zaman zayıf kalırlar.

 

Müslümanlar tüm dünyaya adalet, ahlak ve hürriyet götürebilmek için güçlü olmak zorundadırlar. Güçlü olmanın temel şartı da, toplumu oluşturan fertlerin aralarında ki kardeşlik, akrabalık ve arkadaşlık bağlarının çok kuvvetli olmasıdır. Gerek Peygamber efendimiz (sav)’in gerekse diğer peygamberlerin hayatlarını ve mücadelelerini incelersek hepsinin, sıla-i rahim, akrabalık, arkadaşlık ve kardeşlik konularına çok büyük önem verdikleri görülür.

 

O (sav) hiçbir zaman akrabalarını ihmal etmemiş ve her zamanda onlarla irtibat halinde olmuştur. Yakında olanları bizzat ziyaret etmiş, ihtiyaçlarını gidermeye çalışmış, uzakta olanları ise fırsatını buldukça özel ziyaretlerde bulunmuştur.

 

Müslümanlar bütün konularda olduğu gibi sıla-i rahim konusunda da efendimiz (sav)'in davrandığı gibi davranmalı ve bunu asla ihmal etmemelidir.

 

O (sav) hayatında bir şey yapmışsa onu ALLAH (cc)'ın emri olduğu için yapmış ve o konuda insanların dünya ve ahiret saadetine mutlaka bir katkıda bulunmuştur.

 

O (sav) hayatında bazı şeylerden özellikle kaçınmışsa bundan da ALLAH (cc)'ın nehyi (yasağı) olduğu için kaçınmış ve bu konuda da insanların dünya ve ahirette bazı sıkıntılardan kurtulmalarına bir katkıda bulunmuştur.

 

NE MUTLU ONA İNANIP, ONU ÖRNEK ALAN VE ONUN YOLUNDAN AYRILMAYANLARA!

( Sılayı Rahim Ve Peygamberimiz başlıklı yazı S.ULUPINARLI tarafından 10.03.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu