Gençlik bir milletin geleceğidir. Bir millet geleceğine nasıl önem verir, gençliğini nasıl yetiştirir ve onlar üzerinde nasıl titizlikle durursa kendi geleceğini o ölçüde sağlamlaştırmış ve garantiye almış olur.

 

Kendi gençliğine önem veren, onlarla gerektiği şekilde ilgilenen toplumlar, millet olarak gayet sağlam ve özgüveni tam bir duruş sergilerken, gençliğine önem vermeyen, onların eğitimi ile gerektiği şekilde ilgilenmeyen toplumlar da maalesef kendi geleceklerini tehlikeye atmış olurlar.

 

Gençlik deyip geçmeyin. Gençlik bir toplumun içinde duruşu ile kendisini hissettiren ve varlığı ile topluma güven veren kesimdir.

 

Geleceğimizi daha sağlam temeller üzerinde yükseltmek ve geleceğe daha bir güvenle yürüyebilmek için kendi içimizden çıkan ve daha sonra bu memleketin sahibi olup bayrağı bizlerden devralacak olan gençlerimize sahip çıkmak ve onların eğitimi ile daha yakından ilgilenmek zorundayız.

 

Genç demek, kanı kaynayan, yerinde duramayan ve sürekli bir şeyler yapma azminde olan insan demekse, elbette onların da bir takım yanlışları ve hataları olacaktır.

 

Bir toplum içinde yanlış yapanlar elbette ki sadece gençler değildir. Gençlerin yanlışlarını düzeltme pozisyonunda olan yetişkinler de zaman zaman inanılmayacak derecede hatalara düşüp yanlışlar yapabiliyorlar. Ama yapılan bu yanlışların hepsi zamanla bilenler tarafından düzeltilip gidiyor.

 

Gençlerin yaptığı yanlışları düzeltirken ortaya koymuş olduğumuz davranışlarla onları üzmemeli ve kınamamalıyız. Onların hem yanlışlarını düzeltmeli hem de onları yeniden kazanmalıyız. Geleceğimizin banisi olan gençler bence daha fazla ilgiye ve daha fazla yatırıma layıktırlar.

 

Onların eğitimi çok önemlidir. Hz. Ali (r.a) diyor ki: “Gençlerinizi kendi zamanınıza göre değil gelecek zamana göre yetiştirin. Çünkü onlar sizin zamanınızın değil gelecek zamanın insanlarıdır.”

 

Burada verilmek istenen mesaj çok açık ve önemlidir. Gençler içinde yaşadıkları toplumda hak sahibidirler ama söz sahibi değildirler. Onların eğitimi ile ilgilenenler o gün için toplumda söz sahibi olanlardır. Söz sahibi olanlar, hak sahibi olanların hakkını korumak ve kollamak durumundadırlar.

 

Gelecekte toplum bu gençler tarafından yönetilecek ve bu gençlere teslim edilecekse, gençler bugünden geleceğe en iyi şekilde hazırlanmalıdır. Gelecekte bilim ve teknoloji, ekonomi ve siyaset hâkim olacaksa, gençlerimiz bilim, teknoloji ve ahlakın ışığında ekonomi ve siyaseti en iyi şekilde öğrenmelidirler. Ki iş başına geldiklerinde yanlış yapmasınlar, yaparlarsa da bu millete çok pahalıya mal olmasın.

 

Gençliğin yetişmesinde ahlakın önemi çok büyüktür. Ahlaki değerlerden haberi olmayan ve gayri ahlaki faaliyetlerde bulunan bir gençlik ile ahlaki terbiyesi yerinde olan bir gençlik arasında dağlar kadar fark vardır.

 

Kalbinde ALLAH (cc) sevgisi, vatan sevgisi ve insan sevgisi olmayan bir gençliğin gelecekte bu millete vereceği çok fazla bir şey yoktur, sıkıntı ve pişmanlıktan başka.

 

Onun için millet olarak gençlerimize sahip çıkmalı ve onları pişman olmayacağımız bir şekilde yetiştirmeliyiz. Elbette burada görev sadece büyüklere ve devlete düşmüyor.

 

Gençler de büyüklerin bu çaba ve gayretlerine saygı duyup sahip çıkmalı, hem kendileri hem de toplum için zararlı olan her şeyden uzak durmalıdırlar.

 

 

( Gençliğin Önemine Dair başlıklı yazı S.ULUPINARLI tarafından 22.01.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu