PEDOFİL BİR PEYGAMBERİN ÜMMMETİ MİYİZ? 6 YAŞ NE Kİ 2 YAŞINDA EVLENDİRİLENLER VAR HEM DE PADİŞAH KIZI
Çok uzun bir yazı. Okuma bence... Ama okumaya başlarsan sabret sonuna kadar oku.
********
Evet... Çok hassas bir konu olup maalesef saçmasapan münakaşaları ve toplumda zaten var olan kutuplaşmayı daha da ateşlendirdiği için bir şeyler yazmak yerine susmayı tercih ettiğim şu altı yaşında evlendirilen ve cinsel istismara uğrayan kız çocuğu olayında artık susmak değil gerçekleri olanca çıplaklığı ile ortaya koymanın zamanın çoktan gelip de geçtiğine kanaat getirdiğimden iş bu yazıyı kaleme aldım.
Adım kadar eminim ki ‘’ Her otu boku yazıyorsun da bu konuda neden susuyorsun?’’ Diye soranların hiç biri okumayacaktır bu yazıyı. Zira o gibi tiplerin amacı bir iğrençliğe tepki vermek değil fırsatı ganimet bilip birilerine saldırmaktır. T-A-K-M-I-Y-O-R-U-M
Yine adım kadar eminim ki bu yazıyı okuyan pek çok kişi bana ana avrat dümdüz küfür edecekler ve hatta din düşmanı ilan edenler de olacaktır. T-A-K-M-I-Y-O-R-U-M.
Ancak böyle bir yazıya nereden başlayacağımı da bilemiyorum. O bakımdan bir kaç sene öncesinden başlayayım.
İran’da taşlanarak öldürülen kadını hepiniz bilirsiniz. Hatta filmlere, romanlara konu oldu ‘’ Şoraya’yı Taşlamak’’ Diye. ( Kadıncağızın adı Süreyya idi ama bizim Batı kaşığı ile b.k yemeyi sevenlerimiz Futbolcu Ebu Bekir’i nasıl ki Batı’ya uyup Abu Bakar yaptılarsa Süreyya’yı da Şoraya yaptılar. )
İşte bu konu üzerine sosyal medyada ‘’ Kur’anda recm diye bir ceza yok. Zina suçunun cezası çok açık şekilde vardır Kur’anda ve bu ceza recm değildir.’’ Diye yazdım. İlgili ayeti de sundum.
Bir arkadaş ( bir öğretmen arkadaş. ) ‘’ Hocam ! Kur’anda recm yok ama Peygamberimizin sünneti olarak var.’’ dedi.
Evet... Peygamberimizin sünneti (!)
Pek çok yerde karşımıza çıkan ve dişlerimiz bağırsaklarımızı kesse de susmamıza sebep olan Peygamberimizin sünneti (!)
Bu arkadaşa ‘’ Peygamberimizin böyle bir sünneti yok. Peygamberimiz bütün hayatı boyunca bir kez bir erkeğe ( kadına değil erkeğe ) recm cezası vermiştir. O da şöyle olmuştur’’ Der anlatırsınız.
Zina yapan bir Yahudi, Peygaberimize gelerek ‘’ Ben zina yaptım. Cezamı verin.’’ Der. Peygamberimiz de henüz zina ile ilgili ayetler nazil olmadığı için sorar ‘’ Sizin inancınıza göre zina edenin cezası nedir?’’ Yahudi kurnazdır tabii ki amacı da zaten zina cezasından yırtmaktır. Der ki ‘’ Bizim inancımızda bunun cezası yoktur. ‘’ Ama Yahudi'nin hesap etmediği bir şey vardır. Sahabeler arasında yeni Müslüman olmuş eski bir Yahudi vardır. O der ki: ‘’ Yalan söylüyor ya Resulallah. Bizim eski inancımıza göre ( yani Yahudiliğe göre ) zinanın cezası recmdir. ( taşlanarak öldürülmek ) Peygamberimiz bir kaç Yahudiye daha sorup bu suçun cezasının recm olduğunu öğrenince zina yapan Yahudiyi Yahudi şeriatına uygun olarak recm ettirir. Hepsi bu. Başka recm yok.
İşte bu recmdir arkadaşın Peygamber Sünneti dediği şey. Ama kime anlatırsın, nasıl anlatırsın? Hele hele de sünnetin, Kur’anın açık hükmünün önüne geçemeyeceğini, esasen de hiç bir zaman geçmediğini nasıl anlatırsın?
İçimizden her birimiz ‘’ Olmaz yahu. Koskoca İslam dininin Peygamberi, Hatem-ül Enbiya, Fahr-i Kaniat Muhammed Mustafa(S.A.S) 9 yaşındaki bir kızla gerdeğe girmiş olamaz.’’ diye isyan ederiz ama sonra ‘’Ne yapalım, madem peygamber sünneti böyleymiş boynumuz kıldan ince.’’ deyip susarız. Peygamber sünneti(!) elimizi , kolumuzu, ağzımızı bağlar.İlki bile Peygamberimizden 300 sene sonra yazılmaya başlanan bir sürü hadis kitapları böyle yazmıştır. Aksini söylersek, hatta aklımızdan geçirirsek kesin cehennemlik oluruz (!)
Elinizi vicdanınıza koyup söyleyin: 50-51 Yaşındaki çok çok sevdiğiniz arkadaşınız, sizin 9 yaşındaki kızınıza talip olsa ne yaparsınız?
Cevabı hepiniz biliyorsunuz. Taşla sopayla kovarsınız o arkadaşınızı ve arkadaşlığı da bitirirsiniz değil mi? Ama ne yazık ki kendi kızımız için uygun görmediğiniz bu durumu ‘’Müminlerin Annesi ‘’ olarak nitelediğimiz Hz. Ayşe için uygun görüyoruz. Neden? Peygamber sünneti (!)
Okuma yazmayı öğrendiğimizde Din Dersi kitaplarından öğrendiğimiz ilk bilgilerden biri şu olur: ‘’Hz. Muhammed 51 yaşına geldiğinde çok yakın arkadaşı ve ilk Müslümanlardan olan Hz. Ebubekir’in kızı Ayşe ile evlendi. Ayşe o sırada 9 Yaşındaydı. (Eminim hâlâ böyle anlatılıyordur bu konu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi kitaplarında ve öğretmenler de böyle anlatıyorlardır.)
Dokuz yaşındaki bir kız çocuğu ile evlenmeye sapıklık, hastalık, pedofili, ahlaksızlık, diyen de bizleriz. Dokuz yaşında bir kız çocuğumuzu bizden nikahlı eş olarak isteyecek bir kişiyi gebertecek olan da bizleriz, peygamberimizi dokuz yaşında bir kız çocuğuyla gerdeğe sokmanın normal olduğunu, bunun ahlaksızlık, sapıklık olmadığını söyleyenler de bizleriz. Ne garip çelişki değil mi?
Bir çocuk olduğunuz halde şaşırırsınız isyan edersiniz ‘’ Nasıl ya... Koskoca peygamber, dokuz yaşında bir çocukla nasıl evlenir?’’ Diye sorarsınız öğretmeninize. Öğretmen cevap verir: Arabistan çok sıcak olduğu için orada kızlar çabuk gelişiyorlardı. 9 Yaşındaki bir kız, on sekiz yaşında gibi görünürdü.’’
Derin bir ohhhh çekersiniz.
Sonra başka açıklamalar da gelir.
‘’ Çocuklar! Bunda şaşıracak bir şey yok? Kızlarda büluğ çağı dokuzdur zaten dinimize göre.’’
‘’Haydaaa... Bir de büluğ çağı çıktı karşımıza’’ Dersiniz ve aslında büluğ çağı nedir onu da anlamışsınızdır. İlk Çağ- Orta Çağ- Yeni Çağ- Yakın Çağ gibi bir de büluğ çağı mı var?’’ Diye sorarsınız. Öğretmeniniz ‘’ Büyüyünce anlarsın.’’ Der. Bir iki yaş büyüklerinizden mastürbasyon yapmayı öğrendiğinizde büluğ çağına girdiğinizi anlarsınız. Bu sefer yeni bir merak başlar: ‘’Bizde olan kızlarda olmadığına göre onlar büluğ çağına geldiklerini nasıl anlıyor?’’
Başlarsınız arkadaşlarınıza sormaya ‘’ Ooolum bizim bu ters on üç olayını kızlar nasıl yapıyorlar? Yani onlar büluğa erdiklerini nasıl anlıyorlar?’’
Bu sorunun cevabını uzun seneler bulamazsınız. Biraz büyümeniz gerekir gerçekten de öğretmeninizin dediği gibi
Neyse efendim olayı dağıtmayalım. Hz. Ayşe’nin 9 Yaşındayken Peygamberimizin karısı olması hiç içinize sinmemiştir ama hacılarınız, hocalarınız, öğretmenleriniz ( ben de dahil ) ve eğer varsa takıldığınız tarikatlar, cemaatlar, herkes size bunun normal olduğunu söyler.
Sonra aradan yıllar geçer. Bir ilahiyat profesörü uzun araştırmalar yapar ve der ki : ‘’ Hayır... Hz. Ayşe Peygamberimizle evlendiği zaman 17-18 yaşlarındaydı.’
Ne oldu? Yüzlerce senelik ezber bozuldu.
Bozdururlar mı? Bozdurmazlar.
Çünkü o hoca, Hz. Ayşe’nin evlilik yaşı konusunda doğruyu söylese de daha sonra ‘’İnsanlığın kurtuluşu Deizmle olacaktır.’’ Demişse artık onun hiç bir dediğine inanılmaz.
Yani Hz. Muhammed, 6 Yaşındaki Hz. Ayşe’ye nikah kıyıp üç sene bekledikten sonra 9 Yaşındayken onunla gerdeğe girmiştir. Bunun aksini söylemek ve hatta düşünmek insanı dinden, imandan eder maazallah(!)
Eee. Hz. Muhammed’e hak olan ümmetine hak olmaz mı?
Olmaz olur mu(!) O, altı yaşında bir kıza nikah kıydı mı? Kıydı(!) Ümmeti bu yaş sınırını 2’ye bile indirir.
Mesela ‘’ Zıllullah-i fil arzeyn ‘’ ( Yer yüzünde ve gökyüzünde Allah’ın Gölgesi ) Hadim-ül Haremeyn ( Mekke ve Medine’nin Hizmetkarı) Halife-i Ruy-i Zemin ( Yer yüzünün halifesi ) Osmanlı padişahları...
Sultan I. Ahmed, kızı Ayşe Sultan’ı daha yedi yaşındayken Sadrazam Nasuh Paşa, ile nikahladı. Çok yaşlı olan paşanın ölmesi üzerine Ayşe Sultan yine yaşlı olan ve ölüverip giden şu paşalarla nikahlandı daha sonra : Karakaş Mehmet Paşa, Van Beylerbeyi Hafız Ahmet Paşa, Diyarbakır Valisi Murtaza Paşa, Halep ve Şam Beylerbeyi Ahmet Paşa, Voynuk Ahmet Paşa ve İbşir Mustafa Paşa...
Sultan İbrahim, kızı Fatma Sultan’ı 2.5 yaşında Yusuf Paşa ile nikahlamıştı. Yusuf Paşanın erken ölümü üzerine de 4 yaşında Musahip Fazlullah Paşa ile evlendirdi.
Diğer kızı Beyhan’ı ise 2 yaşındayken Sadrazam Tezkereci Ahmet Paşa ile nikahlamıştı ama Tekereci Ahmet Paşanın bir isyan sonucu öldürülmesi üzerine 3 yaşındayken babaannesi Kösem Sultan tarafından Uzun İbrahim Paşa ile nikahı kıyıldı.
Padişah III. Ahmet, kızı Fatma Sultan’ı Silahtar ( Daha sora Şehit ) Ali Paşa ile evlendirdiğinde Fatma Sultan sadece dört yaşındaydı. Ali Paşanın şehit olmasından sonra sadrazam Nevşehirli İbrahim Paşa ile evlendirildiğinde ise sadece 13 yaşındaydı.
Örnekler o kadar çok ki say say bitmez...
Bazı Padişahlarla anneleri arasında kaç yaş fark var onu da yazayım mı?
Kanuni Sultan Süleyman oğlu Mustafa--- Doğum tarihi 1515
Mustafa’nın annesi Mahidevran Sultan’ın doğum tarihi: 1500
Oğlu Mustafa’yı 15 Yaşında dünyaya getirmiş. Demek ki 14 yaşında hamile kalmış.
Padişah IV. Mehmet--- Doğum tarihi 1642
Annesi Hatice Turhan Sultan--- Doğum tarihi 1627
Hatice Turhan Sultan IV. Mehmed’i doğurduğunda 15 Yaşındaymış. Yani 14 yaşında hamile kalmış.
Padişah II. Mahmud, annesi Nakşidil Sultanın kendisini 17 yaşındayken doğurduğunu öğrenince padişah olduğunda bir ferman çıkartmış ve mealen demiş ki ‘’ Bundan böyle çocukların, bebeklerin evlendirilmesini yasakladım. Artık çocuk yaşta evlilik yok. BUNDAN BÖYLE AVRUPA’DA OLDUĞU GİBİ BİZDE DE EVLENME YAŞI 13’TÜR. 13 Yaşından küçük çocukları evlendirenlerin vay haline.’’
Evet...II. Mahmut pek çok konuda Avrupaî yenilikler yaparken evlilik yaşı konusunda da Avrupaî bir yenilik yaparak kız çocukların evlilik yaşı en alt sınırını 13 olarak kanunlaştırmış
Ama oğlu Abdülmecit babasını sallamamış görünüyor zira...
Padişah II. Abdulhamit( Abdülmecit’in oğludur) --- Doğum Tarihi : 1842
Annesi Tir-i Müjgan Sultan - Doğum tarihi 1829
Tir-i Müjgan Sultan II. Abdülhamit’i doğurduğunda 13 Yaşındaymış. Yani 12 Yaşında hamile kalmış.
Alın size peygamber sünneti(!) alın size sünnet-i seniyeye uygun İslami hayat (!)
Şimdi siz cahil insanlara, önyargılı vatandaşlara, İslam ve Osmanlı düşmanlarına, bütün bu durumun / durumların AMAsını FAKATını nasıl anlatırsınız?
Sosyal sebeplerini,siyasi sebeplerini, içtimai sebeplerini, hukukî sebeplerini, dinî sebeplerini yani olayın AMAsını, FAKAT’ını nasıl anlatırsınız?
Anlatamazsınız. Ağzınızla kuş tutsanız yine anlatamazsınız.
Ben de anlatamıyorum. O sebeple de kelime israfı yapmaktansa susmayı tercih ediyorum.
Yani susmam ne edebimden ne de asaletimden...
Susuyorum çünkü şimdilik sadece havlayanlar, ben konuşunca tamamen kuduruyorlar.
Susuyorum çünkü ben konuştukça dinimin düşmanları olan şerefsizler de dinimi maskaraya çevirmiş olan şerefsizler de daha azgınlaşıyorlar.
Ben de bilirim ‘’ Ulan şerefsizler ! Madem Peygamber sünneti diyorsunuz, bir kerecik olsun içinizden sadece biri örnek olarak çocuk ya da genç kızları değil de Peygamber gibi ağzında dişi kalmamış yaşlı kadınları nikahına alsın da görelim sizin Peygamber sevginizi, onun sünnetlerine ne kadar bağlı olduğunuzu.’’ Demeyi.
Pedofil bir peygamberin ümmeti miyiz peki?
Ama öylesine saçmasapan bir batağın içerisinde bocalayıp duruyoruz ki ‘’ Yollarına kurban olurum. Ayağının tozuna kurban olurum. Sana canım feda’’ Dediğimiz peygamberimize aynı zamanda ‘’ Sapık, Pedofil, Ruh Hastası ‘’ Dediğimizin farkında bile değiliz hem de sünnet olduğuna inandığımız için.
Ha şimdi bunları yazdım diye beni de sünneti red ve inkar eden sapıklarla aynı kefeye koyanlar olacaktır.
Onları da T-A-K-M-I-Y-O-R-U-M.
Evet... Amasını, fakatını da yazmamı isteyen varsa hemen kolları sıvayayım. ‘’ Yok hoca gerekmez. Yeterince kafa ütüledin. Yeter bu kadar.’’ Deniyorsa şimdilik bitti.