Şairin göçü müydü yoksa şehrin mi?

Kıyasıya mücadele eden kalemin billur sesi

Ilgıt ılgıt esen rüzgâra nasıl ki

Paha biçilmezdi

Elbet yüreği ve kalemi,

Şairin tek serveti.

 

Alacalı kaygıları vardı günün

Değil sönmek günbegün

İçinde büyüyen yangın

Nifak sokanlara aldırmadan

Niyazı nazı biteviye daim kılan umudu

Körüklü olsa hayaller ne ki?

İçtimada geçti mademki ömrü

Kılı kırk yaran sevgisi

Ah, mevsim sen ki:

Azade bir yüksün

Azat edemediğim yüreğin

En devasa söküğüsün

Matemin ön sözüsün belki de

Mahrem bir duyguda

Ölümü erteleyen günün şafağında

Aldırış da etmeden karanlığa…

 

Atan şafağın

Ruhunun şakağına dayalı yalnızlığın

Mevsimin bekasında firar eden

Rüzgârın öldürücü gücü ve şair iken

İsyan eden nefrete kindara

Gecenin dibine vurup da Rabbini aralıksız andığında

 

Bozguna uğramış bir coğrafyada hüküm süren

Balta girmemiş duygularla istişare eden

Gönlün kopuk kopçası

Mevsimin yerli yersiz saltanatı

Kış bildiği gün

Aralıkta saklı kördüğüm

Hali hazırda bahara nazire eden hava

Havasını aldığı radyatörün yanmayan peteğinde

Bazen bir arı gibi bal yaptığı

Aşkın peteğinde

 

Sinmeden ve solmadan

Ve sönmeden ışık

Haykırışına tek tanık Rabbi

Göğüs kafesinde çırpınan nice kuş

Darası dünde kalmış bir susuş

Tezat iklimler sağdıcı

Ve yaptığı her rötuş

Daim kılmak adına hayatı ve umudu

 

Körüklü düşler

Kordan heceler

Mademki körü körüne sevdi şair

Bir hasat zamanı onu bekleyen

Haset edenlerden uzak bir serzeniş

Gücüne güç katan sadece İlahi Güç

 

Neşri ve nesri ömrün

Şakıyan kuşa özlemi şairin

Uçmak ve konmak sonsuzluğa

Kaçkın aklında saklı binlerce hatıra

Varsa yoksa

Sevginin ve umudun hatırına

Ansızın dokunan bir el

Farkına dahi varmadan

İmdat kolunu çeken

Yaralı bir hasta gibi yürek

Tahakküm altında geçen ömür adeta delik deşik

 

Hüznün sirayet ettiği o çıkılası dik yokuş

Ve tek tuş yetti şaire

Mademki ıssızlığı sonlanmayacaktı

Israrla sevmeyi bahşeden evrene

İçindeki ilhama da müteşekkir

Kirinden kininden arındığı şehir

Haiz olduğu tek hece deştikçe yarasını

 

Sadece aşkı andı aşikâr

Aşina olduğu varsın olsun içine ters esen rüzgâr

Müzmin ruhun müptelası dizelerde

Yaşamın süren bir kırlangıç gibi

Yuvası da besini de şiirdi şairin

Ufkun aralıksız yanıp söndüğü bir ömür

Dilemişti madem Rabbinden…


( Aşkın Peteği... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 3.01.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu