Hudutsuz sevgiyim ben ve de
havsalamdan taşan ne var ne yok yığdığım önüme…
Serkeş bir gölgeyim de en çok da
kendim iken kendime gölge ettiğim bu bağlamda bana gölge edenlere yoktur tek
serzenişim.
Sancılı bir oluşumum ben bedenimden
ayrı düştüğüm.
Serkeş bir rüzgârım ben beylik
değildir esintim ve emaresi dünün aslında hiçlikle iştigal kendime nankörüm.
Münasip bir dille yaşıyorum adı ise:
sevgi.
Münazara ettiğim iç sesimden
taşıyorum ve umursamadığım kadar da dış sesi…
Haletiruhiyem ve mizacım ve mihrabım
ve miladım.
Ben günüm.
Ben geceyim.
Ben nazenin bir gülüm de öykündüğümse
yine kendim ve dikenlerim…
Mevzu bahis olansa döngünün kerameti.
Muadili olduğum bir dünyam yok benim
çünkü ben gerçek ve dünya dışı bir varlığım tükendiğim kadar da türettiğim ve
ürediğim de doğrudur acılarımdan ve tünediğim gök kubbe aslında içtimada geçen
süremin dolmasına vakit varken kolluk kuvvetimdir sevgi.
Muadilim mi ya da müdavimi olduğum
mu…
Münazara ettiğim mi münasip bir dille
yoksa mikado çöpleri gibi dağılan duygularım mı?
Ah, o rabıta…
Ah, o erişilmez rakım…
Ah, sevdalandığım…
Ah, yalnızlığın dilemması ve
insanların perdeli gözleri ve öyküleri…
Benimse tek bir öyküm yok hani nerede
ise binlercesi.
Bir şiirden de ötedir iç sesim ve
varamadığım diğer yaka çünkü ben bir nebze de olsa sevdalı şehir İstanbul’un
ruh ikizi ve varamadığı yakasıyım hüzün denen dehlizin.
Eşkâlim yok.
Emsalsizdir duygularım.
Sağanakta ıslandığım da yalan çünkü
ben sağanağın ta kendisiyim.
Yağmalanmış sözcükler mi?
Alın işte.
Yâd edilmiş mazi mi?
Varamadığım bir netice.
Yakut gözlü annem mi?
Elbet tek varlığım.
Yarenim kalemle sürtüştüğüm ve
seviştiğim mi?
Ve bizimki öylesine temiz ve saf bir
aşk ki…
İkiletmeden söylüyorum o halde:
Ben saf kan safım ve saf kan aşkım ve
safiyet dolu varlığımdan uzandığım ve rüzgârın yüzünü yaladığı şen bir mizacın
da miadının dolmasına rağmen hala neşemi ve şen sesimi muhafaza edebilmekteyim
ve yalnız kaldığım kadar da masumum ve beyazım kirlenense ellerim sabunla suyla
hallettiğim.
Kaynadığım kadar kanadığım ve suyun
kaldırma kuvvetinden firar edip yerçekimine de itiraz ettiğimden bu yana
firarda ve uçmaktayım aksi takdirde an itibari ile yaşıyor ve yazıyor olmazdım.