İkbali ömrün yürekse kördüğüm:
Sensizliğe nazire eden iklimde
saklıyım
Hasat zamanına denk düşen yürekte
Sancılı vedalar sözcükler bazen asılı
direkte
Kaypak gölgeler ihbar ettiğim
Sessizliğinde nükseden hüznün delip
geçtiği
Göğsümse göğe tebessüm eden düşlerle
dopdolu
Azat edilesi şu sevda yeli
Sanki öleceğim içime doğuyor sen
gittin gideli
Irgattır gece
Irkı yok madem acıların
İzafidir yazılmayan her hece
Nazenin bir masal misali sektiğim
Evrenin taşı toprağı aşka meyyal
Kayıp evrelerin hatırına saydığım
sözcükler
Güne ermeden geceye sırnaşık bir
hüzün misali
Semiren sessizliğin
O can yakan tınısı varsa yoksa gizem
dolu
Bilinmezin tebessüm ettiği yerli
yersiz
Alaya maruz bir mizansen
İçimde saklı aşkın ritüeli
Erebildiğim kadar hidayete
Göğsümden firar eder yaralı kuşlar
Tepe taklak olduğum düz yolun dahi
vebali
Varsın esir alsın şartların ve aşkın
ihlali
Dökümlü eteklerinde andan
Sonsuzluğa bir parmak baç çaldığım
dünde saklı
Anılarla
Hemhal şu berduş kalemin hatırına
Peşine düştüğümdür mevsim
Kayan bir yıldız gibi
Kayıpların tuttuğum şeceresi
İnfilak eden bir bomba belki de
firari,
Yavuz hırsızın dahi tövbe ettiği
Geri dönemediğim bir yolun da yolcusu
Hancıya duyduğum o derin saygı ve
sevgi
İliklerime kadar üşüdüğüm baharın
esintisi
Yerle yeksan etse yüreği ne ki?
Bir mısraa baş koyduğum çok mu belli?
Topa tutan efkârın öyküsü
Sezilerimden sökün eden binlerce
düşün türküsü
Yağan rahmete müteşekkir
İzlerde saklı mutluluğun ve
hayallerin tevekkül ettiği
Gün ve gece uzamında yaşadığım kadar
Tecelli eden ömür
Fukara ruhumda saklı umut gibi
Peyda olan ansızın o sızı
Sızdığım şiirin dizinde yattığım
Diz dize dizelerin varlığı
Gönlümde kopan kıyamet öncesi
Ruhum nasıl ki sığmaz bedenime
Aşkın evladiyelik özlemi
Dinmedi gitti
Nelerin uğruna vazgeçtiğim
Bir renk bir rabıta
Bir meal bir hatıra
Varsın olsun saklı içimde melankoli
Nasıl ki aşktır ve umut sonsuzluğun
minvali…
Tokuşturduğum kalem kalede saklı bir
muhafız gibi
Kalender yüreğin tetiklendiği
Aşk ise şiirin parlayan rozeti
Bir hükümse verilen
Bir vaat ise sözünden kimse dönen
Bir varlıksa saydam ve sevdalı
Bir rabıta ise kazdığım mezarın
mermer başlığı
Bir vazgeçiş belki
Öykündüğüm yarınların dirayeti
Nasıl ki vazgeçilmezim aşk ve sevgi
Hınca hınç yüreğin hesabını
Sorduğum kadar kendimden ve şiirden
Düz duvara tırmanan bir asker gibi
Adımlarımı saydığım
Adsız güncemde tutuklu kaldığım
Hatırşinas bir ses iken
Aşkın kâh fısıltısı kâh çığlığı
Emsalsizdir coşkum
Varsın olsun tıkanayım çıktığım o dik
yokuşun
Her milimi
Mil çektiğim gözlerimin yeşeren rengi
Yaşaran yüreğimle şerh düştüğüm şu
iklim ki
Baharın sevdası ve çağrısı
İliklediğim kadar saygıyla
düğmelerimi ve yakamı
Varsın olsun düşmesin yakamdan
Yalnızlığın ve aşkın ç/ağrısı
Ç/ağlayan kalemse tek sırdaşım
Omzuma konan sevdalı ilham perimden
de yoktur başkası
Ant içtiğim kadar uğruna aşkın
Alt edemediğim bir özlemle
Elbet hidayete erecek na’şım…