Tekbir getiren bir hayaldi, günün
fıtratına hükmeden ve sözcüklerin vebali sevgi ile kükreyen yüreğin de korunda
saklı iken o kördüğüm…
Bir manivela seyyah gün
Medarı iftarı ömrün
Ölgün bir nefisten arda kalan o
boşluk
İman gücü ve itikat
Yerle yeksan olmuş ömre Rabbin katık
Ettiği bir döngü bir denge
Muğlak gölgelerin kor’ u
Müdavimi hüznün sadece Allah iken
kulunu
Koruduğu tek doğru
Ufka sirayet eden umudun bekası
Hazzı değil yaşamın
Hamt ettiği kadar huzurlu sevdalı
Na’şında dünün seken heceler
Neşrinde bilinmezin hükmettiği kadar
Kâh kader kâh keder
İflah oldu işte insanlık
Zuhur eden nice tevafuk
Göğün metaneti
Aşkın rahlesi
Düşkün yürek sevgiye
Hidayete ermenin ertesi
Sonsuzluğa ram olan
İçten bir dua nice dilek
Zemzem suyuyla yıkanmışçasına
Cahil zümre cebbar gölgeler
Bir rivayet olmasa gerek
Aslına rücu eden şair
Kıblesinde saklı şiar
Edindiği talih
Alabildiğine vakur ve ıssız
Biteviye tartaklanan ruhu nasıl ki
adı mazlum
Kol kanat geren sadece Tanrı
Ah, ucube hayat
Deştiğim toprak
Müdavimi olduğum nice insan sevgi
nasıl da ırak
İçine düşülesi olası tuzak
Gel gör ki: sığınağım Dergâhı Rabbin
Sığamadığım kadar kalıbıma
Ters yüz eden kaderin sürüklediği
kabir
Bir bilinmez ki hicreti ömrün
Bir tevafuk ki dilediğim önümde
uzanan günün
Hem muadili hem müsebbibi yazdığım
öykünün
Bir kelamdan çıktığım
Yolda verdiğim selamın geri dönümü
yarınlarda saklı
Sabra delalet
Şükrün uzamında devasa bir metanet
Gücü veren İlahi Adalet
Meşru ya da müspet ve menfi
Eş güdümlü bir mermi gibi
Saplanan yüreğe
Kıldan ince boynum erdiğim Makamın
asaleti
Aşkın nazarında
Büyüyen bir ateş ki
Yüreğin kâh sicili kâh şeceresi
Atılası her çentik
Atağa geçen yürek nasıl ki parmak
tetikte
Tetiklense de hüznüm
Kemale ereceğim
Savsaklansa da varlığım
İnşallah kabul göreceğim
Tutuşan zifiri karanlık
Bir Elham bir Nas
Surelerden çıktığım yolda saklı naz
ve niyaz
Erişilesi en yüce Makam
Nasıl ki topraktan geldik
Öğüttüğümüz şu ömür akla zarar
Övüncü dünün
Atladığım her öğünün
Yanına kalır mı sahi zalimin ve
iblisin?
İhaneti masumiyete
İnsan olmanın kaideleri saklı en
derinde
Temkinle ve terbiye ile
Sınandığıma vakıf
Bir mealdir ki dile gelmeyen
Yeter ki iki cihanda aziz olsun,
diyen
Mümin’in duası çıkmışken arşı alaya
Na’şı dünün
Saklı bir gömüt iken
Bunca acı bunca hüzün
Elbet çıkılacaktır da feraha
Yeter ki:
O, istesin ruha ferahlık veren
İlahiler ve sureler
Bir bilindik ki sevgi
Bir rivayet değil asla döngü
Hamt olsun ki Allah’a…