Bir iklimdir, saltanatını sürdüğüm
hüznün bekası ve mazisi ve ansızın açılan o devasa pencere yağarken de nur ve
nimet Rabbin hikmetiyle…
Ah, seyyah acılarım andığım kadar
Rabbimi
Azalan dirhem dirhem ektiklerimi
Biçmekse alnımın teri yüreğin kudreti
ile
Kulluğuma binaen
Külliyesi yalnızlığın
Ve ansızın dinen o rüzgâr
Koltuklarım kabarırken bahşedilen
sevgiyle
Bir ümmetmiş insanlık
Bir bir deştiğim sektiğim taşları
Bazen taşlandığım
Aşkın hırkasında ıslandığım
Taçlanmak adına Rabbin tecelli
Ettiği her an her saniye
Kutladığım bir yaş dönümü olmazken
Kutsanmak adına İlahi Gücün
tesellisinde
Sınandığım kadar sıvadığım kollarımı
Sinemde acı simamda gölgeler yok
elbette
İçim dışım bir ve diri
Dingin ve huzurlu bir geleceğe
öykündüğüm kadar
Öldürdüğüm nefsim ve disipline
ettiğim
Her duygum her hücrem
Azımsanan varlığıma binaen
Bilirim de hiçlik makamında sektiğimi
Alametifarikası ömrün
Emre amade kaderin
Fısıltımı duyan Rahman kudretinden
Başıma yağan kâh nur kâh hüzün
Benden çıkıp da yola
Varmaksa Hakkın Dergâhına
Asla üstü örtülü değil günün
Künyemde sabit ismim
Rabıtası günün ölümsüzlüğü dilediğim
Öncemden ayrı düştüğüm
Yeter ki layığı ile yaşayım yaşatayım
inancımı
Bir vesile iken hüzün yüklü kubbem
Temenni ettiğim ne varsa yok da
saklım ve gizim
Hem kâinattan hem Rabbimden…
Düşe kalka büyümesem de
Her düştüğümde şimdilerde
Yerden kalkmama vesile
O bıçkın rüzgar huzura sevk etti mi
Dingin bir akşama yol aldığım
Günün şeceresinde saklı farkındalığım
Bir renk bir rakım bir nesil
Recim edildiğim kayıtsız gölgelerin
uzağında hemhal
Olduğum sadece baş koyduğum yolun güzergâhında
Ant içtiğim şerefimin üstüne
Ar bildiğim ne varsa saklı gönül
çekmecemde
Arz ettiğimden de öte
Arşı alaya çıkan bir sevgidir bir aşk
ki bendeki
Beşerden çıkıp da yola varmak kutsala
ve doğruya
Kıyılan iç sesim
Kıyama duran her zerrem benliğim
Kanatlarıma yağan karın izi
Kandığım değil hayata
Kardığım günüm ve öyküm ve hüznüm
Sabrımı katlayan inancımla
Dirayetim ve metanetim içtimada
Geçen günün ertesi
Yâd ellerde sürüklendiğim bir yaprak
misali…
Aşkın neşri ve güftesi sevginin
Ne de haşmetlidir bekleyen iklimin
çağırdığında ismimi
Bir koşu gittiğim alametifarikası
Kâh bulutlara konduğum kâh yerkürede
saklı tuttuğum
İnzivada geçen ömrün bir sonrası
Cihandan cihana esen İlahi Rüzgâr
İki cihanda da aziz olmanın bekası
Sureler ve suretler
Adaklarım adandığım ömre ve sevgiye
nasıl da değer…
Varsın olsun bedeller ödeyim
Uğruna yaşadığım doğruların müspet
gölgesinde
Adeta kurduğum bir otağı
Aşkın rahlesinde tutuşan kıblemde
Muhafaza ettiğimdir umudum ve iman
gücüm
Şerefiyle yaşadıktan sonra insanın
Elbet gülecektir yüzü
Yeter ki son söz söylenmeden ereyim
hidayete
Bir doğru bir yanlış afalladığım
kadar
Yeter ki benden razı olsun yüce
Yaratan…