Söz Üstüne
                           
     Söz: Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil, kelime, sözcük, güfte. Tdk. Tanım yanında eş anlamlı sözcükleri de sıralamış.
    Söz, üç harf ile ifade edilse de çok zengin, bir kullanım alanı olan önüne ya da ardına aldığı sözcüklerle anlatma, anlaşma ünleme vs. Kısaca, her dilde konuşma mucizesinin yapı taşıdır.
     Bizim dilimizde onlarca deyim, “söz açmak, söz dinlemek, söze atlamak, söz almak, söz atmak, söz düşürmek, söz işitmek, söz tartmak  vs.” 
     Onlarca atasözü, “ Cahile söz anlatmak, deveye hendek atlatmaktan zordur.” “ Büyük lokma ye, büyük söz söyleme” “Kötü söz insanı dinden, tatlı söz yılanı inden çıkarır.” “ söz gümüşse, sükut altındır.” Vs. ile çiçekli bahçeler gibi güzelik, tropik ormanlar gibi zenginlik sunar insana… İnsanı insanla, insanı doğayla, İnsanı, doğadaki canlı- cansız nesnelerle bütünler. Bu bütünlenmeyi başaran insan, İNSANDIR. Diyerek konuya dönelim. 
   Bu kadar  “söz” üstüne güzelleme yeter sanırım.
   Söz, iki tarafı da uçurum olan bir yoldur. Sağa- sola saptığınızda uçuruma düşersiniz. Doğru ise “Söz”ün; onun bile iyi ya da kötü bir bedeli vardır. 
        “İnsanın,
        Bastığı yerde izi, vardığı yerde söyleyecek sözü olmalı.”
    Diyerek Yunus Emre’ye kulak verelim:
          “Söz ola kese savaşı söz ola bitüre başı
            Söz ola agulu aşı balıla yağ ide bir söz”
 Bu günün sözüyle, güzel söylersen savaşı bile durdurabilirsin. Kötü konuşur derdini doğru anlatamazsan, başını gövdenden alırlar. 2. Mısrada, güzel söz zehirli aşı yağ ile bal eder, demektedir.    
     “Keleci bilen kişinin yüzünü ağ ede bir söz  -Keleci: Söz 
    Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz.”

    “Kelecilerüñ bişirgil yaramazını şeşirgil   -Şeşirmek: silip atmak
 Sözüñ us-ıla düşürgil démegil çağada bir söz” - Çağada: Çocukça

   “Gel ahî iy şehriyârî sözümüzi diñle bârî 
    Hezârân gevher dînârı kara toprağ ede bir söz.”  A. Azmi Bilgin/ Türk Dili 
     Aslında 600 yy evel konuşan Yunus’un dili, dikkatli okuyucu için. Anlaşılır bir dildir.
      Yunus emre “Söz” üstüne  daha bir çok; hepsi bir birinden güzel, anlamları derin beyitler söylemiştir. Diyerek, konuya dönelim.
    Konumuz  “söz” üstüne… Bu iki tarafı uçurum yolda ilerlerken; Atasözlerimiz de
Bizleri uyarır; “ Kötü söz insanı dinden, tatlı söz yılanı inden çıkarır.”  “Söz var dağa çıkarır, söz var dağdan indirir” vs. 
     Şeyh Sadi (İran Şair), “İki şey insanı çileden çıkarır: Söylenecek yerde susmak, susacak yerde söylemek.” Der. 
 “En tesirli konuşma, en kısa olanıdır” Dale Carnegie
   “Çok dinle, fakat az konuş. 
Sözü akıl ile söyle ve bilgi ile süsle.”  Yusuf HasHacip
    “İnsanda güzel olan yüzdür, 
Yüzde güzel olan gözdür,
Ama insanı insan yapan ağzından çıkan sözdür.Mevlana
Bu gönül insanlarının, “söz” üstüne söyledikleri, benimde onayladığım anlamı derin ve güzel sözlerini buraya alırken, şunları da söylemeliyim:
“Sıradan sözcük yoktur. Sıradan insan vardır. Sıradan insanın ağzında sıradanlaşır sözcükler.” Diyerek…       
 Bizde okurların izniyle konuyla ilgili şiirimizle sahaya inelim, değil mi?
    
         OLUR GİDER
   Sözü söylemeden, biraz demlensin
   Bin düşün, bir söyle, bal olur gider
   Dillerin tatlansın, zevkle dinlensin
   Gönül bahçesine, gül olur gider

  Doğruyu güzeli, yazsa kalemin
  Gönüllere düşse, sözün, kelamın
  Kavgayı durdurur, bir tek selamın
  Bin bir çiçek açan, dal olur gider

 Bilgi denizine, girdiğin zaman
 Evrenin sırrına, erdiğin zaman
 Benlik kafesini, kırdığın zaman
 Dilinde sözcükler, sel olur gider

Tek ziynetin bilgi, yolun bilimse
Tevazu hırkanda, sevgi gölünse 
Seni yerenlere, sen hep gülümse
Onlar da sonunda, lal olur gider
 
Tahir der, kibirden arınan adın
İnsan olabilmek, çaban, inadın
Açılır her yöne, kolun, kanadın
Beşeri âleme, yol olur gider
    Konuyu bir şiirle besledikten sonra yazımı şöyle sonlandırayım…
    Attığınız hedefi vurmuyorsa mevziyi,
    Söz yerini bulmuyorsa mevzuyu değiştirin.
-----------------------------------------------------------Tahir Eker 12. 7. 2023


( Söz Üstüne başlıklı yazı yolcu9901 tarafından 13.07.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu