Düşlerin tekelinde bir iklim olmaktan
yok ötesi
Yok işte yok ve yoksun kılındığımın
meali
Öznesi kayıp cümlelerde uçuşan
hayallerim de yok artık
Makarası kırık bir dikiş ipliğinden
sızan yaramla
Yamaladığım gölgem
Matem ötesi bir eziyet belki de
Adına cesaret denen imgelerin de
kullanma kılavuzu
Alyuvarlarım çoğaldı
Bir misinaya dizdim gizimi
Mevsim uğurladı yanık sevdamı
Ne rengim saklı
Ne de oynamayı bilmediğim
Borsada çoktan kaybetmiş bir hissedar
Yeni yetme bir genç kız gibi
Yetemediğim nice manzume
Evhamlı değil ihtimamla sevdiğime
dair bir yenilgi
Aşkın kaosunda sustum
Suskunun hacminde büyüdüm
Büyütecim iken yüreğim
Kırıldıkça defalarca
Artım gömdüm en derine ben aşkı
Nazında yarılandım ömrün
Niyazında kundaklandım kâfirin
Nedamet yüklü bir öğe gibi
Sarmalında gizin tütsüler yaktım
Geceler aştı boyumu
Boyumdan büyük laflar ettim
Lafın telinde kırıldı mızrabım
Mızrabın ertesine düştü gölgem
Namım aldı yürüdü
Evet, ben bir hüzün şairiyim
Namım aldı yürüdü
Dileyen dikti dilediği kılıfı
Oysaki ben ne bir silahtım
Oysaki ben ne de çalınan minarenin
Peşine düşmüş bir kâfirin
Ettiği bedduada saklı
Hazzın doruğu idi acım
Acımla müspet
Mümin yüreğimle serildiğim şu densiz
iklim
Sevmedim ben sıcağı
Sevmedim ben yazı
Yaza yaza getirdiğim yazın değil
Yazmaya doyamadığım şiirlerin,
makalelerin
Devindiği bir minval…
Varsın olsun hüsrana uğrasın düşüm
Varsın düşe kalka başlarım yeniden
Yerimde mıhlandığımdan da öte
Yâd ellerde yâd ettiğim
Acının nefesi nefsime ağır gelen
Ölgün günün huzmesi bir semada baş
veren
Layığıyla sevmenin ibaresi
Kırılan yüreğin sessiz nidaları
Ulaşan kaptan köşküne
Hali hazırda terk etmedim gemiyi
Gel gör ki
Gemi çoktan terk etti
O tek yolcusu ile duygular fora
demekse işin aslı
Meylettiğim kabrin azabına
Yenik düştüğümden de ötesi