Ulağı olmak istedim sonsuzluk denen merkebin ayak izinde saklı bir çakıl taşı gibi ya da hiçliğin sarmalında gezinen bir derviş gibi meylettiğim olmadı asla hayat bilakis sonsuzluk iken uleması renklerin ve hislerin, dokumda saklı varlık olmanın nitelikleri…

 

 

Belki de bir köstekli saate meylettim en çok

Babamın elinde düşmeyen…

Tespihin sıralı dizininde gezinen elleri annemin:

Her ne hikmetse büyülendiğim varlığında

Acısıyla tatlısıyla onunla yaşamanın dilemmasında saklı

Sırlarım

Ve serlerim

Ve serildiğim surları sevdalı yaralı şehrin de gizeminde…

 

Tutuşan yüreğim ve sırma mendilim

Eklem yerleri illa ki acıyan şiirlerim

Ki:

Metanetimle dolduğum…

Ki:

Bir emir kipi ile hayat bulduğum…

Ki:

Ayracında yaşamın

Aymazlığında kara meleğin

Tutuşan iç sistemim

Bazense çöken şebekesi şehrin

Her sular kesildiğinde

Ve her karanlığa gömüldüğünde şehir

Payıma düşen ise:

Yoksa faturaları ödemediğim için miydi tüm bu işkence?

 

Azgın taylar

Sıcak raylar

Rakımı ölüm

Rengi beyaz

Karanlıkla iştigal

Her beynamaz rüzgâr estiğinde

İçimi üşüten

Her şafakla iştigal beklediğim pencerede

Haneme dönmeyen

Haremde azık

Haznemde atıl bir yürek

Kapasitesi dolmuş olsa bile ne gerek?

Ve işte yeniden saymaya başladığım

Lacivert göğün

Sisli lambalarında şehrin

Şirk koşansa Rabbime

Uzağındayım embesilin ve iblisin.

 

Frapan köşkünde kâfirin

Bense en çok surelerin eşliğinde

Hamt etmenin de ötesi

Yaşıyor olmanın mucizesi

Yastık altı düşlerim ve hayallerim

Ruhumun söküklerini bir bir diktiğim

Kalemin ipliğinde binlerce yelek giydiğim

Yine de üşümekten men edemediğim bedenim

Kafirun

Felak

Fatiha…

Nazında Nas’ın

Niyazında aşkın

Nemalandığım acıların

Kendini sandığı buğday ambarında

Aç bir tavuk gibi gagaladığım

Sevginin emaresi özlem

Özlemin dengi bilinmeyen meylettiğim…

 

Turuncu güneşin yakası

Şehrin ise bir araya gelmeyen iki yakası

Ve işte tansiyonu yükselen bir gün daha terk etti şehri

Şehirse beni

Şiirlerse illet en çok yazamadığımda

Gün geceye gebe

En çok erkenden uyuduğumda

Koynumda kalemim

Kördüğüm adeta dinmeyen matemim

Bir ışıldak ise imgeler

Varsın olsun ömür derbeder

Şiir ve şehir

Gizini nasıl da tetikler.

 

Arzın talebi

Soruların cevabı

Şükür namazında saklı sonsuzluğun frekansı

Ölmeden ölen bir mektepli

Hayatı sınav olan alaylı

Alayına sövdüğüm iblisin

Müridinden uzak bir kıtada yaşama disiplinim

Elbet akyuvarlarımdan eksik

Alı al moru mor düşlerim.

 

Uleması şehrin

Gıpta ettiğim göğün kubbesi

Sarmalında gecenin

Bir kuşa meylettiğim,

Uçabilmenin güncesi

Varsın olsun kalemin dikenleri

Yaşadığım kadar da yaşatmayı dilediğim nice hikâye

Külümde doğmanı müjdesi

Adım artık Anka benim…

 


( Adım Artık Anka Benim... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 22.07.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu