Karaman veya Konya’da “ bir
şey olmaz” yerine genelde: ‘bi şiy
olmaz” denir. Evet, bize kolay kolay bi
şiy olmaz. Yıllarca, neredeyse koca bir ömür, hem de günde bir kaç
paket, sigara kullanılır
ama yine bi şiy olmaz. Bilim adamarının koro halinde “ sigara ciğere, kalbe
zararlı hatta gırtlak kanseri yapabilir!”
deseler de, yine de bi şiy olmaz. Biraz
nefesi daraltır veya kötü kötü öksürtür hepsi o kadar. Sigara kullanırken ,
yakında bulunan özellikle çocuklar çok
zarar görür dense de, bi şiy olmaz. Daha
bebekken nikotin, duman keyfini tatsınlar ki,
çocuklar 15’ine gelmeden hemen sigara kullanmaya başlasınlar.
Şeker hastalığı hızla
yayılsa da: pekmez, reçel, bal gibi yiyecekler şeker hastalarına kolay
kolay dokanmaz. Hatta dondurmalı baklava
gibi aşırı şekerli tatlı tüketilse bile
bi şiy olmaz. Biraz kan şekeri yükselir, hepsi o kadar. Kısacası o kadar güçlü, kuvvetli, cesuruz ki, gaz tüpünü çakmakla kontrol edebilen
insanlarız. Bize kolay kolay bi şiy olmaz.
Sigara veya şeker hastalığı filan basit şeyler, büyük
çapta da bize bi şiy olmaz. Dere yataklarına evler yapılır ama hiç bir sıkıntı olmaz. Zaten pek yağmur yağmıyor, ne olacak yani! On
yılın başı bir yağmur yağarsa da yağsın,
dert etmeye değmez. Hem yağmur rahmettir, bi şiy olmaz.
Fay hattına koca koca
şehirler inşa edilir. Bilim adamlarının, fay hattında ev yapılmasının
tehlikelerini anlatacağız, diye dillerinde tüy biter ama çok ciddiye alan olmaz. En son deprem üzerinden kaç yıl
geçmiştir, deprem travmalarını çoktan unutmuşuzdur. Yıllar sonra deprem olacakmış, o zamana kadar kim öle kim kala. Bi şiy
olmaaaz!
Fay hattı üzerine yapılmış
koca koca binaların kolonlarını kesebilecek kadar cesuruz. Bir iki kolon
kesilmişse kesilmiş, n’olmuş? Kocaman binayı sanki bir iki
kolon mu ayakta tutuyor, bi şiy olmaz!
Daha fazla uzatmaya gerek
yok; bize bi şiy olur mu olmaz mı bilemem. Bildiğim hatta emin olduğum:
sağlık, trafik veya her türlü güvenlik kurallarını hiçe sayan bu anlayış
sayesinde bizden bi şiy olmaz!
Abdullah Konuksever