Zamanın çok kötü olduğundan galiba yakınmayan yoktur. Haksız de değiliz; iklim değişmiş ne yaz belli ne de kış. Dünya çapındaki krizler ise bir birini kovalıyor sanki. Şikayetler sadece maddi değildir, maneviyata bakan yönüyle de pek iç açıcı bir durumda değiliz. Güven, saygı, sevgi , doğruluk, dürüstlük, samimiyet gibi manevi değerler her geçen gün azalmaktadır. Aslı neslı tükenmiş canlılar gibi mazide kalacaklar sanki.
Aslında pek şikayet hakkımız yoktur çünkü dünyayı
yaşanmaz hale biz getirdik, biz derken insanoğlunu kastediyorum. Dünyayı tekrar
daha temiz, daha sağlıklı ve daha güvenli bir hale getirecek olan da bizleriz.
Her bir ferdin mutlaka iyilik, güzellik adına yapabileceği
faydalı bir şeyler vardır. En yakınlarından (hiç bir çıkar gözetmeden) iyilik yapabileceği mutlaka birileri vardır,
az veya çok ama mutlaka vardır. Neticede bu dünyada tek başımıza değiliz.
En kötü ihtimalden yola çıkalım, yani çevremizde iyilik
yapacak hiç ama hiç kimse yok diyelim. Yine de insanın yapılabileceği iyilikler
vardır. En basitinden sokağımızı
kirleten plastik
poşet veya şişeyi yerden alıp çöpe
atabiliriz. Yerdeki bir poşeti veya plastik şişeyi alıp çöpe atmak en
fazla bir dakikamızı alır. Dünyamızın yerdeki bir plastik atığı bile alıp çöpe
atılmasına o kadar ihtiyacı var ki, “yerdeki bir poşetten ne çıkar? “
demeyelim.
Yerlerdeki plastik atıklar toplandığında kocaman bir dağ
kadar yer kaplayacak kadar çoktur,
milyonlarca ton tutarındadır.
Plastik yığının az bir kısmı toplanabilmektedir. Çoğunluğu ya toprağa ya
da suya karışmaktadır. Çevreyi kirleten plastiklerin çok sayıda kuş veya
balığın hayatına mal olduğunu es geçip konunun sadece bize bakan yönüne
yoğunlaşalım.
Suya karışan plastik belli zaman sonra kimyevi olarak
dağılmaya başlar yani mikro plastik parçaları oluşur. Mikro plastik parçaları ise kolaylıkla suya
karışır. Suda bulunan mikro plastikler ilk önce su canlılarının kanına
karışmaktadır. Irmaklardan veya derelerden su içen büyük baş hayvanların etinde
ve sütünde mikro plastik bulunmuştur.
İnsanlar tarafından şimdiye kadar milyonlarca ton
üretilip işi bittikten sonra çevreye atılmış olan plastik, artık insan
sağlığını da tehdit eder hale gelmiştir. Günümüzde yapılan çok detaylı tahliler
sonucu insan kanında da mikro plastiğe
rastlanmıştır. İnsan vücudunda bulunan
mikro plastik, tükettiği et veya sütün yanı sıra pet şişelerden içtiği sudan da
gelmiş olabilir. Tekrar tekrar kullanılan veya uzun zaman bekleyen pet
şişelerden içeceklere mikro plastik karışabilmektedir. Mikro plastik
sadece gıdalarda değil havada bile
olduğu iddia edilmektedir. Parklarda kullanılan plastik eşyaların zamanla
dağılıp havaya karıştığını iddia eden
bilim adamları bulunmaktadır.
Mikro plastiğin sağlık üzerindeki etkileri tıpçıların uzmanlık alanına girdiği için bu
konuda bir şey yazmam yanlış olur ama
ileride mikro plastikten kaynaklanan hastalıkların çoğalacağı kesindir.
Dünyamızın en ufak
bir plastik atığın bile yerden alınıp çöpe atılmasına muhtaç olduğu
bir zamanda, insan lafına değil
icraatına ihtiyaç vardır. Dünyamız sadece samimi icratlarla daha güvenli,
sağlıklı yaşanır hale gelecektir.
Abdullah konuksever