Özet geçmekse dünde saklı aklımın
sıradanlığa uzak yalnızlığı ve edindiğim o şiar ki: ufkumda kayan derdest
yıldızlarla benzeştiğim gün gibi ışıldarken ruhumdan firar edecek az sonra aşk:
Azat edilesi bir iklim
Azadesi ömrün
Zanlardan uzak seferberliği yüreğin
Bazen bir ipe serdiğim ruhumu
Bazen sere serpe özgür bıraktığım
konduğum o bulutu
Firari bir düş misali
Öykündüğüm kadar huzura dair bir
arayış benimki
Rabbimi andığım kadar
Hecelerim adını aşkın
İlahi Sırdaşım inhisarında duyguların
Kubbelerde sekerim
Hutbelerde bir açar bir solarım
Defansı günün
Derlediğim dizelerden firar ederim
Ayyuka çıkmış bir coşku bu
Sefer tasımda imgelerim
Bazen çorba gibi kaşıkladığım
Sıcak buselerin tutulan nutku
Mezar sessizliğinde bir geceye
damgamı vururum
İnce ince yağan yağmura teslimiyetim
Ansızın vuku bulur sırlarım
Semazendir yürek
Varsın derdest edilmişliğin bir
sonrası
Yaklaşsa ne ki kıyamet?
Kıyama durduğum her şiir vakti
Kıyılan içimin sırları
Damgalı bir ruhtan da fazlası
Azığım hüzün
Azadesi ömrün
Azımsan da varlığım
Ar bildiğim yerin göğün
İmlası bende saklı
İmha edemediğim kadar kötülüğü
İhya ettiğim ömrü
İdare lambasında yazarım şiirlerimi
Bazense cama vuran ışıltısı
Yerle yeksan edilmiş bir kez
yalnızlığın fısıltısı
Güme gider ömür
Güldür güldür yağdığı kadar keder
Kaderin nüansı
Bir şiirle iliklerim yakamı
Yakardığım Rabbime sunduğum derdimi
tasamı
Bir taslak mahiyetinde şiir
Tansiyonu da düşmez kâinatın
Kardığım gün her hece
İkircikli bir isyan sessizliğin
nazarında
Seken her imge
Benden bir parça
Bir salgın mahiyetinde hüzün
Eylül’ün nasıl da şiarı içimdeki
nemden
Gayrısı yoktur gözlerimden düşen
Her damla acıya toktur
İçtimada mevsim yürürken Ekim’e
Adeta kolluk kuvvetidir o taşkın
hüzün
Mutluluk benim neyime…