Bir düş’ ün b/atağı adeta b/atıl
ruhlar sekmesi acının hicvinde değil ölümün hicretinde tutuklanmış masum ruhlar
külliyesi…
Mevsim diri ama dingin değil
Hazan bahçesinde tokuşan hüzünlü
kadehler
Yalıtılmış bir izlek adeta sözcükler
meylettiği kadar
Yalnızlığın küpeştesinde saklı isyankâr
ruhlar
Bir tebessüm ehli çıktığımız yolculuk
Şafağın doğumunda
Şakağa dayalı kalemden seken kör
kurşun
Asası şairin
Asil yüreğinde saklı sevginin
Defteri kebiri iken şiir
Bir nüans
Bir tını
Bir tanı
Bir de ölümün minvalinde seken
notalar
Saklı hüzzam
Sayacı acının
Sarkacı sol anahtarının
Tabusu elbet umut
Elbet sevda
Elbet barış
Tutulan nutkuna şairin eşlik eden
özdeş
Kalemin sekmendi bir renk cümbüşü
adeta
Sözcüklerin rölantiye aldığı canhıraş
Acı yüklü sonbahar
Güftesi iken şairin
Şerh düşülesi o beste:
Kâinatın sesi ve masumiyetin çığlığı
Yükselirken perde perde.
Kanayan coğrafyalar
İslam’ın kalesi Vicdan
Gel gör ki un ufak edilmiş azade
düşler
Sözcükler toplanan adeta birbiri
ardına
Meclisi Mebussan
Bir sıfat
Bir de şiar edinmişken umudu
Derdest edilmiş nizam
Nazı niyazı eksik olmayan
Yoldaş imgeler
Adeta bir kara kutu lehçesi şairin
Ne kibir ne kabir
Varsa yoksa hayatın merkezi
Kanamalı olsa da yürek
Kanatsa da şair kaleminin
İçten içe büyüyen
Yoksunluğun meali ise varlıkta saklı
Ne de olsa iman gücü ile
İnsan Rabbine sadık sarmalı
İken adaletin
Tutuşan ateşin
Közünde serveti sevginin
Laneti örten bir perde
Acıyı dindiren name name
Asası göğün
Ayrık otu olsa bile hüzün
Elbet insanları bir arada tutan
Acının irsaliyesi
İnsanlığın bilançosu
Sırra kadem basan adaletin ve masumun
isyanı ve çığlığı
Kat çıktığı kadar Hidayete
Renklerin uğultusu
Tüten dumanın büyüsü
Renklerin en asili:
Kırmızı beyaz bir Sevda
Çünkü yaşamak kadar yaşatmak da elzem
Elbet sonsuza değin de yanacaktır
Türkiye Cumhuriyetinin meşalesi…