Fotosentez bir düş idi gördüğüm:
Sessizliğin muhtevasında saklı
temposu kırık yüreğin
Ve uçuşan örtüsü göğün…
Bil mukabil, acılar demekle iştigal
Derdest edilmiş bir yemin gibi
Kıblemde sektiğim kadar yalnızlığın
dokusunda saklı
İhmal edilmiş bir sevgiden arda kalan
Hissikablelvuku:
Gösterişli bir hüzün ansızın da vuku
buldu mu:
Kök hücresi sözcüklerin
Belime sarılı ebemkuşağı
Hasretle başını okşadığım nemli bulut
Ar bildiğim asaletin telaffuzu
Yalnızlık makamına konsam da ruhumu
Kırbaçlayan sözcüklerin pamuk dokusu
Ve hafiften de öte vicdanım
Ne kiri ne buğusu
Kaldı dünümün kıymet bilmese de
ahvalim
Restleştiğim bir mevsim
Rengârenktir de hem iç sesim
İki âlemin de çağrısı
Hızımı alamadığım madem yalnızlığın
yankısı
Nasıl da ulaşır Sağır Sultanın
kulağına
Bir de babadan tembihli her nasihat
Nasıl ki kulağıma küpe
İmtiyaz sahibi mademki kalemin şık
nüansı
Kaç şıkka denk düştüğümü bilmeden
Gördüğüm kâbusların bir sonrası…
Erdiğim kadar nihayete
Hidayet yüklü bir sayaç takılı
yüreğime
Ne aşkın inkârı
Ne sözcüklerin büyüsü
Yıkılmak bilmez de kale duvarlarıma
asılı
Renklerin iz düşümü
Ve mosmor gözlerim
Aldığım her darbe her yumruk
İnhisarında gerçeklerin gövde
gösterisi değildir yamuk
Bildiğim her yalan, ruhumda yaktığım
Tütsülerden yükselen duman
Bense aralıksız biteviye nöbette
Geçkin şarkıların da tozu dumana
kattığı mazinin ertesi
Aşkın itirafı
Yalancı baharların isyanı
Şakıyan sesinde yağmurun
Bulut bulut uçuşan perçemi doğanın
İhmal edilesi bir yürek
İçine düşülesi bir uçurum
Aşk ise tek kozu şairin
Şahika yüreğinde esen rüzgârın
Mealinde saklı sırlar
Hemhal olduğum yalnızlığın bıçkın
duvarları
Özneme saplı bir hançer mademki özlem
Kavrulan sözcüklerin dinmek bilmez
yangını
Esefle değil asil bir sitemle
Asılı kaldığım göğün yırtık duvağı
Ve her yeni gün her şiir delalet
umuda
Aşkın hünkârı evrenin kutsal dokusu
Boy verdiği ölçüde
İhtimamla yaşanır ve sevilir, demenin
itirafı
Bir de şiir iken yalnızlığa namzet
Kekremsi sessizliğin tuttuğum yası
Yaş dolu göğün itibarı asla
zedelenmez de duası
Kulun ve Mümin yüreğinin coşkusu
Geride kalansa hoş bir seda
Mademki selası verildi bir kere
şairin
Şiar edindiği duyguların nezdinde
Sancağı ise dikili en tepeye ve
hidayete
Efkârın yüzölçümünde kulaç attığı
kadar sonsuzluğun
Rehavetine de kapılmadan
Düştüğü kadar tuzağına aşkın
Bir adım ötesi elbet saklı kaderinde
Huşu içinde yandığı yazdığı kadar
Ölçüsüz bir sevgiye d/okunmak adına
kalemin izinde