Bir düşün bir düşünün, sevgili hafız
mademki ruhumun da muallimidir varlığınız ve işte kıyama durduğum bir atmosfer
pekişen iç sesim büyüyen hasretim ve peşinde koştuğum öznemle kendime ve huzura
duyduğum özlem.
Sessizlik pek revaçta bizim buralarda
bu yüzden en gürültülü duygularımdan ördüğüm sessiz nidalardır bana eşlik eden
bense eşiğinde ölümün beşiğinde sevgimin, tıngır mıngır sallıyorum canım
annemi.
Coşkumsa…
Ansızın hâsıl olan.
Ve sessizlikle iştigal içimden gelen.
Renklerim öksüz, varlığım yetim ve
işte haiz olduğum nice yeti’ m yeter ki daim kılsın Tanrı.
Uzağındayım atlas ruhumun ve ataçla
iliştirdiğim bir şiirle hemhal ama yetmez yazdıklarım azımsan da varlığım
yaşadığım iklimde ve asla düşmez yakamdan hüzün nasıl da mustarip olduğum
ikilem yüklü acıtan bir iklim.
İçine düşülesi bir kuyu mademki
yalnızlık oysaki hınca hınç dolu yüreğim kekremsi acılardan payıma düşen ve o
dik başlı o dik acılı üçgen içimde saklı olsa ne ki gizem ben ki izini
sürüyorum gizinde bu sevdanın neşrettiğim sözcüklerden kâh şiirler kâh nesirler
örüyorum.
Bir muamma bazen askıntı olan güne
geceyi kapıdan kovduğum lakin bacadan girmekte ısrarcı ve sırra kadem mutluluk rüzgârı
esiyor tekil hanemde mademki bacadan girmekle kalmıyor benden bir parça oluyor
duygularım ve işte somut bir hale dönüştürmekle mükellef tüm cümlelerim.
Bakiyesi bazen yorgunluk.
Tutulan nutkum.
Tutuklusu olduğum kalem kaile alınmaksa
hep güzel yaza yaza büyüyen bir sevda bir umut varsın kaskatı kesilsin bedenim zemheride
çünkü ben en çok açıp solmayı sevdim evrende verilen nefesi boşa tüketsem de
bir ömür ölü nefsim ara ara kıpırdasa da en çok açlıkla terbiye ettim hem
bedenimi hem yüreğimi uzamında sözcüklerin kayıp bir minval bellesem de hayatı
beylik cümleler üretmek istemiyor benlik madem kalemin izin sürdüğüm…
Sihirli bir değnek içime d/okunan.
Sanırım leylekler getirdi beni
dünyaya tıpkı kalemin de hızında büyüyen coşkum ve sevgimle kıvanç yüklüyüm ben
sevmeyi delice sevmekle.
Çocukluğumdan bu yana beni terk
etmeyen hayallerim:
Yoksa siz de bir hayal misiniz?
Hayaletler ise rüyalarımda beni terk
etmeyen misal dün gece g/ördüğüm rüya mademki temkinliyim artık insan
ilişkilerinde gelin görün ki sevmekten güvenmekten de geri duramıyorum.
Ruhumun sakatatı şiirler.
Uzvum ise kalem.
Acının saltanatını sürdüğüm kaderim.
Kederimse sırnaşan askıntı olsa bile
ruhuma umudumu eksik etmiyorum hem yaşarken hem yazarken.
Dipçiği mi kalemin?
Kalender hayatım mı yoksa ara ara
ifşa ettiğim…
Ötesinde duygularım ifa etmekle
mükellef ve soytarı imgeler çalarken sazını ruhum ise çengisi iken sözcüklerin
ve kanayan bir coğrafya iken içimde sekerken kalem bunca şiir ve nazımla
niyazımla yemin ettim ben bir kere söz verdiğim kadar sevdiklerime mümkün mü
diyetini elbet ödeyeceğim yürüdüğüm yolun kürediğim duyguların hele ki yolum
düşmüşse şiire nice nesre öykündüğümse yazdığım öykülerin kahramanı bazen bana
delalet bazen sözcüklere namzet namlı şanlı manalı cümleler kurmaktır
yazdığımda hayalim.
Ruhumun kayıp tıpası.
Sözcüklerin kırık tokası.
Tokalaştığım kederim.
Tıknefes kaderim.
Elem dolu hüznün minvalinde göçen
kuşlar gibi göçebe yürek iklimimde yer tutan bir kuş yuvası belki de içinde
büyüdüğüm mabedim bazen bir zindana denk düşen bazense saklı kıbleme bazense
kabir azabı çektiğim.
Huzurun adı elbet sevgi elbet yazmak.
Huzuruna çıktığımda okuyucunun bir
dokunulmazlık bahşediyor bana Tanrı ve işte aşk meleğinin oku nasıl da
saplanıyor âşık olduğum o masum o bakir A4 kâğıda.
Çocuk kalbim, sevgili hafız…
Çocukça severken.
Çözülense diz/elerimin bağı ve ağına
yakalandığım duyguların da en muteberi iken Aşk ve ben bir ömür bağdaş kurduğum
kadar bu duyguya aşkla ç/ağlıyor renkler ve sözcükler ve doğa bazense doğaüstü
bir güce teslim olduğum nasıl ki mucizeler yağdırıyor yüce Mevla ve tevafuk
eseri yolumun kesiştiği güzel insanlar.
Münzevi bir iklimse eğer ki
sancılandığım doğum öncesi ve doğum sonrası kâh şiire kâh öyküye en çok da
huzura kavuştuğum o minval ki üstünkörü yazmadığım kadar kalburüstü duygularım
ve devingen haletiruhiyem nasıl da kucak açmakta sonsuzluğa.
İhya edilesi bir yürekse benimki asla
yetinmediğim…
İhya edilesi yüreklerin hayalini
kurduğum bir ömür ve yazarak atladığım o sınır o sinir katsayım huzura
kavuşurken ve ivedilikle kendime olan saygımın da pekiştiği bir aralıktan da
sızdı mı ilham perim ve aşkla çağladı mı sözcüklerim aşikâr aşina olduğum
tümden gelen coşkuma eşlik ederken tüme varım şiirlerim ve yazılarım.
Bazense bir mikado çöpü gibi
dağıldığım.
Bazen kibrit olup kâğıtları ateşe
verdiğim.
Bazen âşık olup içimdeki yalnızlığı
kemirdiğim.
En çok da Şah damarımı sevmişken ve
şah damarımdan da yakın olana sevdalanmışken şu bir gerçek ki damarlarımdaki
sadece kan değildir mürekkeple sözlenen şahı duyguların şiarı iken de evrenin o
İlahi Aşk ve münzevi gölgeler de el ayak çekti mi basireti bağlanmış mutluluğun
çat kapı geldiği…
İhtimamla severken.
İhtişamını aşkın bir cübbe gibi
üstüme geçirmişken.
Eski de olsa mintanım eskise de
benliğim tüm yazdıklarım tüm duyumsadıklarım annemin ak sütü gibi helal bu
yüzden sevdam sonlanmıyor paçoz imgelerde şanlı sözcüklerde harlanıyor
yüreğimdeki ateş.
Ve ihbar ediyorum bu aşkı nasıl ki
şahı duyguların ve asla ah da almazken asla ağlak olmadığı kadar ruhum
aralıksız yaş döküyorum içimdeki çeşmede aldığım abdestin ertesi rükû ettiğim
kadar sonsuzlukla bir anlamda şah damarımı kesiyorum o coşkulu o akışkan o
sevdalı kanı akıtıp da kar taneciklerine rast geliyorum yazarken elbet zerre
zarar görmediğim elbet zerre zarar vermediğim minvalde kar olup yağıyorum kanım
kalemden fışkırdıktan sonra derken huzura düşüyor yolum derken hüznümü sevip
aralıksız ç/ağlıyorum aralıksız gülüm/süyorum.
Öznem itibar etmeli özleme.
Özlem pekiştirmeli bu sevdayı.
Ve aşk da illa ki imkânsız olmalı
illa ki kavuşmamalı yâre yoksa mümkün mü yazabilmek yoksa mümkün mü dimdik
ayakta kalabilmek?
Benliğimin yarısı öğrenci yarısı
muallime mademki o halde bir çentik de siz atın yalnızlığımın akan damında
saklı karı ve kanı yazdıklarıma ve size sunarken, sevgili muallim ve de af ola
eğer ki sürçü lisan ettimse bilin ki sonu gelmeyen bir aşkın bir coşkunun
nişanesidir kalemimle hemhal olduğum kadar bir an evvel kendime kavuşma
arzusunda siz saklı olduğunuz kadar varsın hatta hep de imkânsız olsun aşk…