Bazı Al Da Gel! Kazı Yiyemezsin, Fazın Bende Toprağa Gömer Elektriğini Alırım!

 

Rabbim karşılıksız sadece itaat için verdikçe insanoğlu vermeyene elinde avucunda ne varsa alana veriyor tüm özgürlüğünü! Biraz süslenmiş laf söz, az göz kırpma seninleyim havalarına tav oluyor insan bu değil mi? Elinden ne varsa alana koşan? Sana hizmet edeceğim diye yalanla dolanla olana yar olan, harına âşık olan, aç karnına peşinden koşan! Bunun açıklaması hiçbir yerde yok, alan alıyor veriyor kazanıyor, kandırıyor sonrada byebye (ben yedim elindekileri açılımıyla kısaca) diyerek hükümette olan hükmün gücüyle ne varsa alıp gidiyor ve arakasında ” nasılda kandırdım, kel eşeğe bindirdim, yarı yolda indirdim “  diyerek alay ederek yaptıkları yanına kar kalanın arkasında “öküzün trene baktığı gibi bakan değil mi insan? Değil de peki bunlar neyin nesi?

 

Ama Rabbim böyle yaratmadı, al dedi imanı gir kalesine aldatanı, kandıranı, yalanla dolaşanın vur ensesine yok et, yanındayım ben kulum dedikçe, kul bana ne vermeseydin bende vermezdim diye pişkin pişkin yenilginin hazzında coşmuş başka kim varsa ona vereyim diye etrafına hala bakmaktadır. Birisi çıksa dese ki.

-Sen kimi yazıyorsun?

-İnsanı.

Kahkahalar içinde kıçından gülerek.

-Peki, sen nesin?

Diye sorsa?

-Şey ben, insanım lakin onlar gibi değilim, benim pencerem dünyaya ve insana açılıyor. Dört bir yanımda nereye baksan insana çıkıyor, onlarla olmanın hazzıyla adım attırıyor bana. Bendeki anlam ayrımı ruhani halimle, ruhumla hareket ederek bana atlas libas yerine bir hırka giydiriyor, dünyayı ve ahireti içine alan yaklaşımımla yaşıyorum ben!

-Peki, peşinden koştuklarımızın penceresi kime çıkıyor?

-Abovvvv! Haklısın!

 

Rabbim eşit vermesem de siz eşit bölüşün, fazla olanı filan kuluma verdim o hakkınızı sizin için size verecek dedikçe, kul” hayır olamaz, bunlar benim kimseye zırnık vermem” diye isyana koşarken, hala cenneti alacağının ümidiyle, gizlice bunu da istemektedir. Olurda insan nasıl bu kadar hırsız olur, bakın dünyaya Filistin’e bir avuç insan, insanlığa kök söktürtüyor. İnsanlar hala, lak luk, cak ,cuk diye protesto ederek seyirci kalmanın zevkiyle sefasını sürüyor. Biliyoruz ki bu hayatın bir sonu ve hesap günü var lakin bilen nerede acaba? Tavla mı oynuyor piştiye dördüncü adamımı arıyor belli değil! Belli olan ölüm ve hesap en zoru da budur… Hayatın başından sonu daha önemlidir. Anlayamadığımı anlatmaya çalışırken, anlamsızlık içinde kalmadım inşallah, vesselam.

Mehmet Aluç


( Bazı Al Da Gel Kazı Yiyemezsin... başlıklı yazı kul mehmet tarafından 14.12.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu