Soluk teni mahzun gülüşünde saklı
Acılar kederin ayak sesi
Ve Gazze yüklü her çocuk her yürek
İklimlerden firar eden yapraklar
misali
Sözcükler kasvetli ve o yanan
coğrafya
Sevginin ümmeti midir sahi
Saklı kayıpta bir neşrin bir nesrin
öyküsü
Ve Gazze’deki çocuklar
Öykündüğü kadar
Mutluluğa
Dipçiği zalimin zulmünün
Deştiği yara ve ülke
Ve tutulan nutku göğün
Yağan yağmur olsa keşke
Lakin bozguna uğramış şehir bir kez:
Bombalar ve tüfek dolusu külfet
Zimmetli acılar
Mekânı meskeni ölüm kokan bir şehirde
Bir dehlizde sarsıcı ölümler
Ve leş kokan coğrafya
İzinde hasret
Duydukları barışın
Kapışılası duyguların
Karmaşası ne çok hezimet yüklü
Ne çok eziyet kültürü
Ölümün
Küsen kaderin
Tüneyen hüznün
Çözüldü bir kere bağcıkları güneşin
Dizeleri kanlı şairin
Öncesinde dizlerinin üstüne düştüğü
Ne ki adı ölüm olan bir türkü
Bağdaş kurdu bir kere acıların üstüne
Hüznün şehrin ve kıyamet alametleri
Derinden yakar ihlaslı kalpleri
Elbet bir sancı değil sadece
Bir sanrı asla değil sadık olduğu
kadar
Her Mümin Rabbine
Umut ve dua tek şifası
Öykündüğü barış dolu mutlu günler her
çocuğun rüyası…