Her düş yarım.
Muğlak bir gülüşte saklı öteki yanım.
Yâd ellerde teselli bulamadığım kadar
uzağındayım da yakınlarımın.
Göğsüme saplanmış üç beş şarapnel
parçası: yufka yüreğimle açıyorum hamuru ve içine kattıklarım:
Kâh hüzün kâh deniz yıldızı…
Altını açık unutmuşum belli ki
yüreğimin ve işte yürek kazan kalem kepçe öteliyorum hüznü ötesiz iklimlerde
ötemi berimi bir türlü toplayamadığım kadar, top atılsa uyanmıyor şehir
sakinleri lakin:
Şehir uyanık.
Şiirler tevazu yüklü.
Kalbi nasırlaşmış insanlardan da
sormayınız beni.
Beti benzi atmış gecenin ve
iklimlerden anne.
Dilemması bulduğum tesellinin elbet
dualarımla sabır taşımla korumaktayken de mevcudiyetimi.
Bir uğultu.
Bonkör cihan.
Bir boğuntu.
Sözcükler adeta kabristan.
İnleyen nameler değil duyduğum sakın
da sormayın ne duyduğumu…
Ulağım.
Müptelası olduğum duyguların.
Efkâr basıyor yüzümü gözümden düşen
gülleri anneme veriyorum lakin dikenlerini kopartıp:
Daha ne kadar kanar ki insanın
yüreği?
Soy ağacım.
Soyum sopum:
Bilmez miyim: ben de bu dünyada bir
kiracıyım.
Oysaki maliki olduğumu sanmıştım
hayatın:
Ah, çocuk aklım sandım ki kimseler
terk etmeyecek beni…
Telaşla örüyorum saçlarını şiirin.
Talaşlı yolun gizinde gidip geliyor
iç sesim.
Temaşası ömrün.
Didaktik bir hüküm.
Göğün sonlanmayan temposu:
Pot kırdığım çok mu belli?
Patavatsız bir merak hâsıl olan ve
daralan yüreğim.
Kök hücremde saklı ölü nefsim.
Nefesim ve nefessiz kaldığım imdat
akşamları oysaki imbatımdı her bir duygu ve mutluluğumdu dünde kalan:
Muğlak hayallerin zincirinde
mandalladığım bir gülüşün son nefesinde.
Günüm adeta bir ayraç.
Ana kıtalarda kulaçladığım ruhumun
yarım adası:
Elbet yarımım.
Ya, yarınlarım?
Yâdım bir teselli yarım ağız
sevenlerin yok mu alayları?
Alayına kırgın alayına kızgın…
Alametifarikası hayallerin ve işte çıktığım
o dik yokuş:
Sırtımda annem.
Varamadığım bir yaka iken mutluluk.
Varsıl hayallere çimdik atıp da test
ederken doğruları…
Bir kumpanya.
Bir kumpas.
Cahillerin atıl yürekleri nefrete
özdeş.
Bir mevsim ki dikiş tutturamamışken
bu sene kış.
Bense kışkışlıyorum hüzünleri.
Gözümün üstündeki kaşın da verirken
hesabını.
Yüz görümü imgeler.
Dalkavuk sözcükler.
Emre amade bir haz haiz olduğum
bitimsiz naz ve niyazlarım.
Çürüyen bir yerküre.
Cılkı çıkmış ilişkilerin.
Cenk ettiğim.
İhtimamla yaşadığım ve yazdığım
üzere…
Tensiye ettiğim nice insan yüreğimde
sakladığım.
Bir veda vakti ki.
Edası yitik güneşin.
Altına imzamı attığım o akit ise
henüz geçmedi yürürlükten.
Bir cihat.
Bir cinnet.
Cennetse kayıp bu dünyada yaşadığım
kadar cehennemi…
Ruhum firari.
Bıçkın rüzgârsa adeta bir fedai.
Ön sözü yok günün son söz söylenmedi
de madem.
S/onsuzluğun kırbacı ve aralıksız
canım yanarken…
Şiirlerin canı sağ olsun.