Minnettarım ruhumun tutuklu olduğu
imgelerime ve def etmek adına acıyı bir Pazar akşamı.
Hangi renktim ki?
Hangi rengin mucidi…
Tefe konmuş bir kere insanlık
Ve ruhların kesilmiş naylon faturası
Birbirini istismar eden gece ve gün
ışığı
Kırbacıyım kırbacı
Şarlatan rüzgârın
Öfkesine bandım ben tüm acılarımı
Revnak sözcüklere düşmüşken yolum
Bir rabıta misali
Yüreğimin bilfiil kundaklandığı
Hangi hüzün çeşmesidir bilinmez
Suyunu içtiğim
Ekmeğini yediğim memlekete olan
Borcumsa asla sonlanmaz
Nazlı bir gelincik misali
Koynumda annem
Nazenin ellerindeki şefkat
Bülbül kesilmiş hüzünler
Mizacıma yenik düştüğüm
Ölümün ön provası
Kıymığı batan kalemin şiire
Zehirli bir öfke
Solurken hayat
Demlendiğim o ara kat
Ölümden önce
Ölümden sonra
Araf’ta saklıyım
Esefle esen rüzgâr misali
İçimin noksan dirliği
Dingin bir buluta öykündüğüm kadarım
Hatta daha da fazlası
İçimde kırağı çalan bir şiir
Şiirde nemli gözlerim saklı
Azadesi ömrün
Azat edilesi
Bir mahkûm gibi
Gün sayarken
Her gece de şafağı beklerken
Kapıyı çalan yabancı
Köküm nemli
Ruhum suskun
Sözcüklerimse nutku tutuldu tutulalı
Seyyah kalemimle tavaf ediyorum yeri
göğü
Ar bildiğim kadar içimdeki
İyi niyeti tartaklanmış bir şablon
İçine g/izlendiğim yufka yüreğim
Meddücezri belki de
Dinmeyen o devasa esinti
Edimlerim suskun
Hayallerim göçtü göçeli
Hazzı hüznün
Delik deşik kabrim kalbim
İhtiva ettiğim kadar umudu
Rabbime dönük yüzüm
İçerlediğim değil artık
İçlendiğim hiç değil
İç içe geçmiş iken sevgi ve kaygı
Kaybolan yörüngemin izini
Sürmekteyim
Ansızın vuku bulan o vaveyla
Haşmetli evrenin sağdıcı iklim
Solumun yasının yaslandığı
Körpe güne duacı
Açık ara farkla s/üzüldüğüm
yalnızlığımın doğası
Yalnızlığım duası
Yeter ki kabul bulsun Rabbin Dergâhında
Yeter ki karanlık terk etsin hanemi
Bir dudağı yerde
Bir dudağı gökte
Sarmalında hidayetin
İzini sürdüğüm kadar da umudun
Atıl bir günü daha dâhil ettim
döngüye
Atıfta bulunduğumsa sadece kader
Yeter ki keder de terk etsin hanemi
Bir renkten öte
Büzüşen sözcüklerin matemi
Haşmetli bir yangında ilk kurtaracağım
Mademki bir dua bir umut beslediğim
Yarınlara sirayet eden
Aciz benliğim
Naçar bir zamandan arda kalan
O ziyneti içimde saklı tuttuğumdan
beri
Dönüşüm de yoktur bu yolda
Yoldan çıkmış kim varsa
Yeter ki uzak dursun benden
Ne mi gelir elden?
Yâdımla teselli bulduğum kadar
Aydınlık yarınlardır
Gözümde tüten
Elbet Allah’ın izniyle