Ertelenmiş bir güç ve de düş olduğunun bilincindeyim artık ve içimdeki izdihamı da terk etmenin zamanın gelip de geçtiğinin farkında.

Zaman mekân kavramını artık kestiremiyorum ve varlığımın zimmetli olduğu bir aksanda hüzün denen paralel evrende iz sürdüğümün de farkındayım ve içimdeki o giz: sandukam ya da sandığım ya da kabrim veya yatağımdan uzak geçen gecelerin hatırına bir içimlik suda boğulmanın da bana vasiyetidir belki de dünde kalan iyi ve güzel insanların etkisinden hala kurtulamadığımın da bir sonucudur günümde süregelen kaygılarımın yaptığı o katkı sayesinde yaşamım sahiden de bir hengâme.

Öğütüldüğüm.

Üstüne üstük sevgimle övündüğüm.

Artık her duygumu martaval olarak zikredip fikrimden ötesinde saklı evrenin sırlarını da diskalifiye edemediğim kadar uzağındayım kendimin.

İçimin Çıfıt çarşısı.

Yüreğimle asılı kaldığım sema.

Annemin hayata tutunma telaşı aslında bir durağanlık gösteren ve işte şu son iki günün de acıların fitilini ateşlediği ayan beyan.

Sarmalında gerçeklerin.

Ama yetinmediğim…

Hayal gücümden dökülenleri bile gerçek kabul ettiğim:

Tek gerçeğim ise: Rabbimden başka dostum sığınağım olmadığı.

Epey kafa yormuştum hani psikolojinin enginliğinde kaybolduğum yetmezmiş gibi ne de çok gelişim kitabı ile hemhâldım bundan yıllar önce.

Paye verdiğim kadar kuramlara ve kişisel gelişim yazarlarına bir punduna getirdim ve işte bundan bir asır öncesi başımın tacı yapmıştım söz konusu kitaplar ve çıtası yükseldikçe hayatın ve acıların bildiğim o ki:

Ne psikoloji tek başına fayda sağlıyor ne de yazmak.

Eşlik eden başka şeyler olmalıdan da öte:

İlk olarak: maneviyat ve yüce Rabbin geniş haznesi ve kudreti.

Döngüde saklı o rehavet.

Ve her nedense son dakikada yetişip annemin her ölme ihtimali ile burun buruna gelip de ambulansla nasıl hastaneye ne kadar sıklıkla da gittiğimizin sayısını unutmuşken.

Aynı döngüdeyim şu son iki üç gündür ve her ne nasılsa bir Allah’ın kulu da geçmiş olsun dileklerini iletmemişken müdahil olduğum sanal ortamda tanıdığım kaç kişi belki onlar belki yüzlercesi bir kere dahi hatırımı sorup geçmiş olsun demedi.

Ziyanı yok, deyip geçmek elbet beni bana iyi hissettiren ondan bir öncesi en yakınlarımın bana ve anneme olan uzaklıkları ve tek dilekleri.

Gerçekten de annemin artık vaktinin dolduğunu ima edip de sırt dönenler en başta öz kardeşim tüm desteğini benden ve annemden çekmişken ben artık kime ne diyebilir kimden ne isteyebilirim?

Şükürler olsun ki bana destek olan az sayıda da olsa iyi insan var ve işte gücüm önce Allah’tan sonra onlardan.

Bir gövde gösterisi olduğu hayatın nasıl da aşikâr.

Tüketim çılgınlığı ve nefsine boyun eğenlerin sayesinde sahiden de cılkı çıkmış artık hayatın.

Maddiyatın maneviyatı üstün çıktığı ve sıkışık dar zamanlarımdan yaşadıklarım.

Annemin geçirdiği kaçıncı nöbet kaçıncı KOAH atağı bense an itibari ile kadın entübe edilmiş olsa bile ümidimi kesmiyorum işte Rabbimden yine de içimde endişe sürüp gidiyor.

Sürmenaj olmuşken beynim.

Kuvvetten kesilen bedenim.

Yüreğiminse hali içler acısı.

Bir yanım git diyor bana.

Bir yanımsa kal.

İnancın sarmalında terk edip gidemiyorum de işte kendimi.

Terk edip gidemeyen bir de annem.

Biz şimdi yine birbirimizden uzağa düştük.

Anlamsızlık had safhada ve gerçek manada insanların acımasız yüzünü genelleme yapmak da istemiyorum çünkü inanılma zor zamanlardan geçerken iyi ve yürekli insanların varlığı ile güç buluyorum.

Kaçıncı paralel evrendeyim sahiden de şimdi?

Ve annem yoğun bakımda uyutulurken son iki yıldır uykusuz geçen gecelerimi özledim çünkü annemin varlığı ve sağlığı uykumdan çok önce bu bağlamda yaşadığım cehennemi bana cennete dönüştüren sadece Rabbim ve annemin varlığı.

Hasta bir beden.

Sevgiyle güç bulan annem.

Ruhumdaki sarkıtlar ve dikitler de ansızın yüreğime saplanan.

Şu da bir gerçek ki:

Nefretin boyutu acıma duygusunun yanında en tepede şükürler olsun ki bana acıma ihtimali olan pek çok insan, nefretle beslendiği kadar bana anneme sundukları nefretleri sayesinde daha da kırbaçlanıyor ruhum ve umudum.

Çok derinlere ve özele girmek istemediğim için burada bir ES veriyorum ve kıymet bilmeyen insanlardan değil beklentim seslerini dahi duymak görmek istemiyorum zaten onlar da çok meraklı değiller en azından acımasızlıklarını sergilemek adına sözel tacizde bulunmalarını da izin vermeyeceğim kabullendiğim son gerçeğim.

Uçuşa geçen hüzün bulutları ve ihtimaller.

Her halükarda ruhumu bozguna uğratanlar.

Düşme noktasında bu sefer benim uçuşa geçtiğim.

Şimdilerde yine beklemedeyim annemden gelecek iyi haberlerin temennisi ile ayakta kalmaya çalışıyorum çünkü onun bana ihtiyacı olduğu kadar benim de anneme ihtiyacım var.

 


( Anne... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 2/2/2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.