Dişil bir yangına mazhar olabilir iki düş’ ün arası o ince yol ve acılar nasıl ki yüreğin mafyası.

Tekbir getiren güneşe saygım izdihamdan doğan gün gibi.

 

 

 

Maviden teni göğün:

Bir buluta öykündüğüm ne ki

Ben zaten boyasız bir bulut olma özlemi ile

Serildiğim kadere serzenişim:

Akça pakça göğün bekâreti

O ki

Bulutlarla hemhal eden her damla

Köhne olmayan bir düşün her saniyesi seninle dolu.

Gitmemeliydin şimdilik gitmedin de:

Ya, yarın?

Ya, öbür gün?

Kalmakla gitmek arasında devasa bir kancada

Salındığından da öte

Sarmalında evrenin sabrımdan son damla

Şükrümü koruduğum kadar

Şefkat filan da dilemezken insanlardan

Gün yorgunluğu değil önem arz eden

Yılların tozunu dumana katan naif bedenin

Gök mavisi gözlerinde saklı değilken artık ışıltılar

Gidip gelmelerin devriâlemi

Soyut ve devasa bir matem

Mabedimin kırık duvarlarından esen meltem

Aslına rücu etti mi de insan

Farazi bir iklim

Söylemekten imtina ettiğim

Sağdan sola değil yukarıdan aşağıya

Gökten zembille inen hüzne veryansın ettiğim

Meğerse kimsem yokmuş, anne:

Senden başkası bana şefkat göstermeyecek

Dün gibi gün gibi

Yarınlar ne ki?

Sensizliğe meyletti mi de kader

Delişmen yüreğimden kopan her parça

Dağınık zihnimin usulca göç ettiği

Şiarında sevgi olmalı hem insanın

Güç değil lakin

Gücümün de çalındığı…


( Kalmakla Gitmek Arası başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 2.02.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.