GAZZE BİZE NEYİ
ÖĞRETTİ?
1917’de Osmanlı Devletinin himayesinden koparılan Filistin
halkına o günden bu güne sahip çıkan, oradaki halkı koruyan olmadı. Yahudiler asırlar
önce tasarladığı planını adım adım uygulamaya başladılar. Osmanlının son
dönemlerinde oluşan boşluktan yararlanarak sinsice yerleştikleri topraklarda
hızlı bir şekilde silahlanarak İngiltere’nin himayesinde Filistinlileri
öldürmeye, topraklarını ele geçirmeye başladılar. Arabulucu rolünde olaya el
koyan Birleşmiş Milletler 1947’de Yahudilere toprakların % 55’ini hediye etti.
Yahudiler bunun üzerine 1948’de İsrail’i
kurdular.
İsrail’in kurulması Filistinlerin işini daha da zorlaştırdı.
Siyonist Yahudiler durmadılar. Daha fazla toprak istediler. Yıllardır sürdürdükleri
gasp politikaları sonucunda bugün Filistinlilere ait toprakların yüzde 85’ine
sahip olmuş durumdalar. Amaçları, ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’daki yapıları
yıkıp onun yerine Süleyman Mabedini inşa etmek. Nihai hedefleri ise arz-ı
mevud.
Siyonist Yahudiler yüzyıllardır planladıkları amaçlarının
çoğunu gerçekleştirmişlerdi. Kendilerini tüm dünyaya barışçıl bir devlet olarak
gösteriyorlar, hemen her ülkedeki lobi faaliyetleriyle nihai hedeflerine adım
adım yaklaşıyorlardı. Gazze’de yaşayan Müslümanların silahlı gücü Hamas 7 Ekim’de
düzenledikleri “Aksa Tufanı” eylemiyle tüm planları bozdu. Bu eylemi sadece
kendi çıkarları için yapmadılar. İslam ümmeti adına yaptılar. İslam’ın ilk
kıblesini ve çevresindeki tarihi mirası Yahudilerden kurtarmak adına…
Hamas ve Gazze halkı aslında kendilerini değil, tüm dünya
insanlığını kurtarmak için bir hareket başlattı. Onların mücadelelerini, İslam
davasına ve Allah’a olan bağlılığını gören insanlar derin bir sarsıntıyla sarsıldılar,
bakışlarını kendilerine çevirdiler, düştükleri çıkmazı görüp özlerine dönüş
yaptılar. O seçkin insanların bize ve tüm dünya insanlarına öğrettiklerini şu
şekilde listeleyebiliriz:
· Gazzeliler bizlere en büyük
amacımızın Allah’a kul olmak olduğunu öğrettiler.
· Allah’a kul olmanın
hayattan kopuş olmadığını aksine hayatı her yönüyle göğüslemek olduğunu …
· Mescid-i Aksa’nın
Müslümanlar ve İslam âlemi için ne kadar önemli olduğunu ...
· İlk kıblemiz olan bu
mekânın kurtuluşu için her Müslümanın elinden geleni yapması gerektiğini …
· Allah’a ve Resulüne iman
etmenin insanı ne kadar onurlu ve yüksek ahlak sahibi kıldığını …
· Mutlu olmak için hiçbir
sıkıntıyla karşılaşmamız gerekmediğini, zorluklar ve sıkıntılar içinde de mutlu
olabileceğimizi …
· Sahip olduğumuz maddi
varlıkların gerçekten bizi mutlu etmeyeceğini. Esas bizi mutlu edecek olan
şeyin Allah rızası olduğunu ...
· İmanın ve teslimiyetin
sadece büyüklerin harcı olmadığını, yaşı küçük ama yüreği büyük Müslüman
çocuklarda da imanın ne kadar güzel tezahür edebileceğini …
· Bize ölümü ve şehadeti
sevdirdiler. Şehitliğin ve şehadete olan aşkın ne kadar yüce olduğunu …
· Tamamının hafızlardan ve
kaza namazı olmayan fertlerden oluşan bir ordunun Allah’ın izniyle neler başarabileceğini
…
· Zulme başkaldırmayı , bu soylu direnişin insanlık ve mazlumlar için ne
kadar önemli olduğunu …
· Güvenlik sistemi ve askeri
gücüyle dünyada sayılı devletlerden olduğunu iddia eden İsrail’in aslında ne
kadar başarısız ve korkak olduğunu …
· Siyonist Yahudilerin
insanlıktan ne kadar uzak, gözü dönmüş yaratıklar olduğunu …
· İsrail’in meşru bir devlet
olmadığını, işgalci bir terörist örgüt olduğunu …
· Binlerce çocuk, kadın ve
yaşlıyı bir an bile duraksamadan öldürebilecek kişilerle ve bu anlayışla
kurulan bir devletle aynı dünyayı paylaştığımızı, aynı havayı soluduğumuzu …
· Siyonist Yahudilerin
Filistinlilere yüz yıldan fazla süredir zulmettiğini ve mantıklı herhangi bir
sebebe ihtiyaç duymadan öldürme, yaralama ve gasp gibi zulümlerini devam ettirebilidiğini
…
· İsrail devletinin ve
Siyonist Yahudilerin dünya insanlığı için ne kadar tehlikeli olduğunu …
· Siyonist Yahudilerin
Müslüman devletler de dâhil tüm dünya devletlerinin yönetimi üzerine ne kadar
etkili olduğunu …
· Siyonist Yahudilerin
katliam ve soykırımda ne kadar ileri gidebileceğini …
· Eşrefi mahlûkat olarak
kabul ettiğimiz insanoğlunun nasıl hayvandan daha da aşağıya alçalabildiğini …
· Bazı kalplerin kaskatı
kesilmiş olduğunu, çoğunun kadın ve çocuklardan 30 bine yakın insanın
öldürülmesi bile bazı vicdanları harekete geçirmeye yetmediğini …
· Batılı oyun kurucuların
görevlerini kadar ustalıkla yapmış olduğunu, iki milyarlık İslam âleminin
birlik ve beraberliğini bozarak herkesin gözü önünde İstedikleri gibi Müslüman
kanı dökebileceklerini …
· Batı’nın “insan hakları”
kavramından kendi insanının haklarını kastetmiş olduğunu …
· Zulme karşı herkesin
yapabileceği büyük küçük birçok eylem olabildiğini ...
· Dünyada vicdanın sesini
duyan, insanlığını muhafaza eden fertlerin de olduğunu …
· Zalimlere destek veren
firmaları boykot etmenin bireysel ve toplumsal anlamda ne kadar önemli olduğunu
...
· Kendi ülkemizde ve diğer
ülkelerdeki değer verdiğimiz ve yücelttiğimiz iş adamı, siyasetçi ve sanatçı
gibi popüler kişilerin ne kadar da değersiz ve insanlıktan uzak olduğunu …
· İslam âlemi olarak bir an
önce kendimize gelmemiz gerektiğini, Allah ve Resulünün yoluna revan olmak için
en kısa sürede şuurlanmak zorunda olduğumuzu aksi takdirde çok geç kalmış
olacağımızı öğrettiler.
· Ey Filistinli mazlum kardeşlerimiz!
Allah’ın izniyle önce kendinizi kurtarın sonra gelin bizi kurtarın.