Rüştünü İspatla Artık...




Farzımuhal muğlak göğün mensubu karanlığın hicvi illa ki aydınlıkta saklı aşkın ve s/onsuzluğun yazılmaya müsait mensur şiiri.

Vakıf olduğumdan öte var olmanın hicvi.

Rüştünü ispatla artık, sen sevdalı şair ve bunca cürmün yok sayıldığından da öğüttüğün cümlelerin yüzü suyu hürmetine mademki mintanındır şiir görsün cümle âlem ruhundaki sarkacı ve övündüğün kadar geçmişinle öğretilerini dizmeye devam et mademki gergin bir iptir üzerinde yürüdüğün yüreğin merkezinden kaç merkezkaçtı duyguların mizacında varsın kendine bir mezar kaz.

Rüştünü ispatla ve de aşkın çelimsiz kalemin nidalarında çalakalem yaşadığın dünyanın rüyalarında nasıl ki saklısın dünün de v/edalarında…

Ömürden ömür gitti madem.

Matemine sahip çık yüreğinin ve neslinin:

Ah, kekremsi sessizlik ve işte sesini duyan şahin:

Kanatlarında saklı mademki hürriyet kayrasında hayatın kanat aç kucak aç sitemini savur çöken avurtlarında semanın kendini avuta da bilirsin önsezilerinden sarkan imgelerin ıslığında ve de bir ömür ıskaladığın mutluluğun rotasında varsın kaybol yeter ki baş koyduğun yoldan dönme geriye aşkın b/ağlanan basiretinde tümle ruhunu tamamla zihnini tarhında gizin bir tarlayı nadasa bırakırmışçasına sus ve saklan yüreğinden sökün eden sessizliğin de fermanı iken şiir.

Ölüm.

Pervane yürek.

Sinesinde açan binlerce çiçek.

Sinmeden yaşarken silme de gözyaşlarını bırak yaş dök bırak kemale er yeter ki ispatla rüştünü içinde çığlık çığlığa haykıran kalemi nadasa bırakmış olsan da bir ömür mutluluğu keyfini sür bırak gitsin bırak gözyaşların dinmesin uğurladığın kadar bunca duyguyu ufkundaki kırlangıcı sok sinene al yüreğine uçan kuşa mademki borcun yok süregelen mateminin seyrüseferinde sev çığlık çığlığa sevdiğin şiirlerden fal tut ve af dile saf ruhundaki koruduğun kadar da s/afiyeti ve masumiyeti gölgenden uzak yaşadığın kadar içine düştüğün her tuzağın da akabinde barış içindeki çocukla bağışla seni üzenleri.

Rüştünü artık ispatla aşkın kanayan nasıl ki şah damarın ve işte aşkın şanı ve şahı ve şahikası yüce Rabbine dönük yüzünde ihlaslı yüreğinin diktiği her sökükte bırak döküver eteğindeki taşları.

Kalemin cüssesi yetmez sanma da.

Kalemin cübbesinde saklı bunca imgeyi koru kolla ve sandığında sakladığın hayalleri ser de sayfaya.

Bir saltanattır ki yazmak ve de yazgının ehemmiyeti.

Yargılandığın kadar yandığına vakıf iken de yüce Tanrı.

Yakut gözlerinde sevdanın neşrinde yalnızlığın yazılası şiirlerin rüştünü ispatla ki devamı gelsin rüyalarının ve yazılası nesirlerin çoğalsın varsın esir düş kaleme yeter ki yazılası eserlere at imzanı.

Kompetanısın mademki hüznün.

Bırak kolaçan etme de arkanı nasıl ki seni koruyandır yüce Yargı İlahi Adalet kolluk kuvvetin iken duygular ve işte içinde saklı tuttuğum metanet ve dirayet sonlanmadan da hayat vuku bulacaktır illa ki huzur ve asalet.

Varsın asal bir sayı ol yeter ki kaybolma.

Asi ruhundaki rüzgârla asılı kaldığın göğün dökümlü eteklerinden dökülen her duyguyu yaz ki rüştünü ispatla ilham perinin ve de idare lambasında geçen yılların nasıl ki tozunu dumana kattın.

İsinde yalnızlığın.

Sisinde şehrin.

Siması tanıdık tanımadık duyguların peşine düştüğün kadar da kopar göbek bağını saklı tuttuğun kadar insanların senin hakkında ne düşündüğünün de önemi olsun artık.

Mahiyeti ne olursa olsun yaşamın.

Müptelası olduğun kadar da hüznün.

Münferit bir hecede saklısın mademki…

Sen çoktan ispatlamışsan aşkın rüştünü aşikâr aşka âşık ruhunla ve savruk sevdanla ve salkım saçak sözcüklerin de istikametinde hizaya soktuğun kadar içindeki bilinmezi mademki s/onsuzluğun da müptelası ve müdavimisin…

Hiçliğine sığın ama en çok Rabbine.

Yuvarla tüm ondalık duyguları tümle sözcükleri varsın kapış boranla varsın savrul aşkın rüzgârıyla yeter ki artık kendine ihanet etme ve sevebildiğin kadar da severken ihmal ettiğin nasıl ki içindeki çocuk kelimelerin ve aşkın kudretine sıkı sıkı sarıldığın kadar uğurla tüm hüznünü s/onsuzluğa konuşlu ruhunla sadece bekle umut etmekten de vazgeçme aslına rücu eden aşkın da döngüsünde saklandığın kadar da kozanda tek kozun mademki sevmek ve işte rüştünü ispatladığın hayallerini gerçek kılan nasıl ki yazma sevdan rükû ettiğin kadar da İlahi Aşka közünde evrenin kor ateşinde özlemin sadece inan sev ve umut et yeşeren göğün yaşaran gözlerinde asılı kaldığın kadar da gerçeksin en çok da hayallerinin ve kaleminin rüştünü ispatladığın o minvalde de açan en sahici çiçek hem isminle müsemma hem de dikenlerine dahi razı geldiğin aşkın çoktan da rüştünü ispatlamış olduğun kadar…

 


( Rüştünü İspatla Artık... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 2.03.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.